TPI programı nedir Açılımı elbette başlıktaki gibi değil, ancak ekonomi çevrelerinin taktığı isim bu. Doğrusu Transmission Protection Instrument. Lagarde, 2012’de euro’nun varlığının sorgulandığı gibi, piyasaların kırılgan ekonomilerde borçlanma maliyetlerini çok agresif bir şekilde artırmamasını sağlayacağını umdukları bu finansal aracı, kriz zamanında kullanılmak üzere, açıkladı. TPI, enflasyon beklentilerinin çıpalanmasını güçlendirerek ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için talep koşullarının ayarlanmasını sağlayarak enflasyonun orta vadeli hedefine dönmesini destekleyecek bir enstrüman olarak dizayn edilmiş durumda. Basit bir tabirle; TPI daha borçlu euro bölgesi ülkelerine yardım etmeyi ve para birimi bloğu içindeki finansal parçalanmayı önlemeyi amaçlayan yeni bir tahvil alım planıdır.
Programın amacı ECB’nin faiz artışları, para bloğunun içinde borçlanma maliyetlerini artırıyor, bu da İtalya, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin getirilerinde Almanya ve Fransa gibi “sağlam” üyelerden daha büyük bir artış olabileceği anlamına geliyor. Çok fazla borcu olan ve bir hükümet krizine yakalanan İtalya, piyasalar uzun süreli bir siyasi istikrarsızlık döneminden korktuğu için özellikle savunmasız durumda. ECB on yıldan fazla bir süredir ilk kez faiz oranlarını artırdı ve daha fazla artış olabileceğine de işaret etti, bu nedenle bloğun güney kısmı (PIGS – Portekiz, İtalya, Yunanistan, İspanya) önümüzdeki aylarda borçlanma maliyetlerinde potansiyel olarak büyük bir artışla karşı karşıya olabilirler.
Kriterler Lagarde’ın normalde bütün Euro Bölgesi üyelerine açık olan bu TPE enstrümanına ilişkin saydığı kriterlere bakacak olursak;
AB mali kurallarına uygunluk,
Makroekonomik dengesizliklerin aşırı olmaması
IMF, Avrupa Komisyonu ve Avrupa İstikrar Mekanizması gibi kurumların da danışılacağı mali sürdürülebilirlik,
Sağlam politikaları uygulanması
TPI, mevcut ECB araç setine ek olacaktır. ECB, Pandemi Acil Satın Alma Programından (PEPP) yapılan yeniden yatırımın, iletim risklerine karşı “ilk savunma hattı” olarak kalacağını söylüyor. TPE’de alımlar, kalan vadesi 1 ila 10 yıl arasında olan kamu sektörü menkul kıymetlerine odaklanacak. Uygun olduğu takdirde özel sektör menkul kıymetleri değerlendirilebilir. Uygulanabilir ya da efektif midir, onu piyasa şartları gösterecek.
İtalya özelinde başlayan instabilitenin artma olasılığı var, ancak ekonomik asimetri etkisinden nasıl kaçılacak ve eğer makroekonomik istikrar bir ön şart olacaksa o zaman TPI’nin gerçekten kullanılmasına ihtiyaç olacak mı? Hükümet krizi, İtalya’nın tahvil faizlerini yükseltecek ve İtalyan-Alman spreadinde açılma etkisini izleyeceğiz gibi görünüyor. Artı olarak, IMF stand-by anlaşmalarına ya da Yunanistan’a verilen kurtarma paketlerinde olduğu gibi bir mali plan sunulması gerekecek.
İtalyan-Alman 10 yıllık tahvil faizleri ve spread gelişimi
Sonuç? Tahvil piyasaları yeni enstrümana şu aşamada çok ikna olmamış görünüyor ki, spread 230 bps seviyesinin üzerinde artma eğilimini sürdürüyor. PEPP kapsamındaki yeniden yatırımlar ECB’nin öncelikle spread kontrolü için kullanacağı denge enstrümanı olacak, TPI ise bir acil durum butonu gibi düşünülebilir.
Öncelik devlet tahvillerinde, sonrasında gerekirse özel sektör tahvilleri TPI portföyüne dahil edilecek. Spekülatif baskı piyasa bazlı borçlanma maliyetlerinde ne seviyede olur, bilinmez. Dolayısıyla acil durum alımlarının faiz artırımı etkisini anlamsız kılacak bir bilanço varlık şişmesine yol açması durumu da olabilir. Avrupa finansal varlıklarının risk unsurları iyice artmış durumda. Şirket ve banka özelinde de CDS gösterge alınan risk primlerinde artış söz konusu. Euro’nun böyle bir profilde güçlenmesi zor olacaktır.
Kaynak Enver Erkan / Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı