DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, 15 Temmuz darbe teşebbüsü nedeniyle yapmış olduğu basın açıklamasında “Tüm suç ve terör örgütleriyle olduğu gibi FETÖ ile mücadeleyi demokratik hukuk devletinin asli bir görevi olarak görüyoruz. Bunun yanında, büyük haksızlıklara yol açan OHAL KHK’ları ile ihraçlar ve terör mevzuatının keyfi şekilde uygulanmasından kaynaklanan haksız yargılamalar Türkiye’nin acilen çözüme kavuşturması gereken önemli bir sorundur. 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulunanlarla, devlet içinde devletleşen mahrem yapı veya paralel devlet yapıları ile nasıl kararlı bir biçimde mücadele edilmesi zorunlu ise 15 Temmuz sonrasında uygulanan hukuksuzluklara da aynı kararlılıkla derhal son verilmesi bir zorunluluktur.” dedi.
15 Temmuz 2016’nın demokrasi tarihimizin en acı günlerinden birisi olduğunu belirten Yeneroğlu, “FETÖ’nün başını çektiği alçak darbe teşebbüsünde; TBMM, Cumhurbaşkanlığı ve çeşitli kurumların hedef alınarak bombalanması sonucu 251 vatandaşımız şehit, 2196 vatandaşımız ise gazi olmuştur. 15 Temmuz darbe teşebbüsünü lanetliyorum. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, gazilerimizi şükranla anıyorum.” diye konuştu.
Paralel devlet yapılanmasının 15 Temmuz öncesinde de bir suç örgütü olduğunu belirten Yeneroğlu, “Bu yapıya mensup bazı kişilerin gizlilik şiarıyla devlette önemli görevlerde, bilhassa güvenlik, yargı ve sivil bürokraside paralel bir hiyerarşik yapılanma içerisine girdiği ve suç teşkil eden eylemlerde bulunduğu çok önceden bilinmekteydi. Ancak, ne yazık ki, o dönemlerde bu yapıyla gerektiği şekilde mücadele edilmemiş, edilememiştir.” ifadelerini kullandı.
‘OHAL’de çok sayıda vatandaşımız mağdur edilmiştir’
Darbe teşebbüsü sonrasında ortaya çıkan tehlikeler karşısında, mevcut ve potansiyel tehditleri bertaraf etmek ve hukuk devletini tesis etmek için OHAL ilan edildiğini belirten Yeneroğlu, “Ne yazık ki, halkımızın sergilediği onurlu direnişle darbe girişimini engelleyen Türkiye’nin yönü OHAL döneminde ve sonrasında demokrasi ve adalet olmamış, o günden bugüne çok sayıda vatandaşımız büyük mağduriyetler yaşamıştır. Hak ihlallerinin bilançosu ağırdır, 130 bin vatandaşımız hakkında ‘kamu görevinden çıkarma tedbiri’ uygulanmıştır. Silahlı terör örgütü bağlamında başlatılan soruşturma sayısı ise toplamda 2 milyon civarındadır. Bu bir akıl tutulmasıdır.” şeklinde konuştu.
MGK tarafından dahi bu yapıya ilişkin terör örgütü nitelemesinin ilk defa darbeden 50 gün öncesinde yapıldığını belirten Yeneroğlu, “Bu gerçeğe rağmen darbe öncesinde bu örgütün görünen yüzü olan yasal faaliyetleriyle irtibatı olmuş kişilerin, sadece yakıştırmalar üzerinden terör örgütü üyeliği ile suçlanması; bırakın hukuku, akılla ve mantıkla izah edilebilir değildir.” ifadelerini kullandı.
Açıklamasında KHK ile ihraçlara da değinen Yeneroğlu, “İhraçlarda usuli güvenceler yerine getirilmemiş, bir soruşturma ve kovuşturma yapılmaksızın, kişilere savunma hakkı dahi verilmeden bir daha kamu görevine girmeleri yasaklanarak işlerinden atılmıştır. KHK’lıların özel sektörde dahi iş bulmaları engellenmiştir. Bu kişiler, aileleriyle beraber büyük bir dram yaşamaktadır.” dedi.
Bu hukuksuzluklara son verilmeden, Türkiye’nin demokratikleşmesinin ve rasyonel zemine dönmesinin mümkün olmadığını belirten Yeneroğlu, DEVA Partisi olarak açıkladıkları KHK Mağduriyetleri Eylem Planı ile adaletsizliklere kendi çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaştıklarını belirtti.
Hibya Haber Ajansı