Acıbadem Ataşehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Gürsürer, grip’ten korunmanın yollarını açıkladı.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Gürsürer, basit görünen grip gibi üst solunum yolu hastalıklarının hangi türü olursa olsun vücutta iltihabi reaksiyonun artmasına yol açabildiğine dikkat çekerek, “Bilinen kalp hastalığı olan kişilerde griple artan vücuttaki iltihabi durum kalp damarlarında da belirgin hale gelebiliyor ve kalp krizini tetikleyebiliyor. Kalp krizi ve inme riskini arttırması dışında, viral enfeksiyonların bir diğer etkisi de kalp kasında inflamasyona yol açabilmesidir. Akut miyokardit olarak adlandırdığımız bu durum sadece ileri yaştaki hastalarda değil, genç hastalarda da görülebiliyor. Tedavi edilmeyen miyokardit de kalp kasında kalıcı problemlere yol açabiliyor” diye konuştu.
“Grip aşınızı mutlaka yaptırın”
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Metin Gürsürer, grip aşılarının hastalığın şiddetinin azalmasına yardımcı olduklarını belirterek, “Grip aşısının etkisini gösterebilmesi için 2-3 haftalık bir süreye ihtiyaç oluyor. Bu dönem içinde virüsle karşılaşıldığında antikor yanıtı oluşmadığı için hastalık gelişebiliyor. Dolayısıyla aşının salgınların başlamadığı sonbahar döneminin başlarında yapılması önem taşıyor. Ancak Şubat ayında en yüksek oranda görülen grip mayıs ayına kadar devam ettiği için grip aşısı yaptırmak için hiçbir zaman çok geç değildir” dedi.
“Günde 10 bin adım atın”
Hareketsizliğin kan dolaşımında ve enerji metabolizmasında sorun oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Metin Gürsürer, “Obezite ve kabızlığa da neden olarak bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Sağlıklı bir vücut için her gün 10 bin adım atmayı alışkanlık edin.” ifadelerini kullandı.
“Rengarenk beslenin”
Prof. Dr. Metin Gürsürer, yetersiz ve dengesiz beslenmenin bağışıklık sistemini zayıflattığını belirterek, “Enfeksiyonun gelişme riskini artırıyor. Bağışıklığınızın güçlü kalması için özellikle mevsiminde olan taze meyve ve sebze yemeyi ihmal etmeyin. Ayrıca tek taraflı diyetlerden sakının ve doğanın size sunduğu gıdaları, doğal olarak ve dengeli bir şekilde tüketin.” şeklinde konuştu.
“Kalabalık ortamlardan kaçının”
Virüslerin kalabalık ve kapalı ortamlarda havada asılı kaldıkları için çok kolay bulaşabildiklerini söyleyen Prof. Dr. Metin Gürsürer, “Bu nedenle hastalık kapabileceğiniz bu tür ortamlardan uzak durun, hastaysanız kendinizi mutlaka izole edin. Kapalı mekanlarda kalmak zorundaysanız, ağız ve burnunuzu kapatacak şekilde maske kullanmayı ihmal etmeyin.” değerlendirmesinde bulundu.
“İlaçlarınızı düzenli kullanın”
Kronik bir hastalık ya da kalp hastası olan kişilerin doktor kontrollerini aksatmadan ilaçlarını düzenli kullanmasının gerektiğini belirten Prof. Dr. Metin Gürsürer, kalbe veya diğer organlara ait hastalıkların kontrol altında tutulmasıyla, dışarıdan gelebilecek olumsuz etkileri daha kolay atlatmanın mümkün olduğunu söyledi.
“Gelişigüzel ilaç almayın”
Prof. Dr. Metin Gürsürer, doktora danışılmadan ilaç kullanılmaması gerektiğini ifade ederek, “Soğuk algınlığı ilaçları, kullandığınız diğer ilaçlarla etkileşime girebiliyor. Bunun sonucunda kan basıncında yükselme ve uygunsuz antibiyotik kullanımında yetersiz ve gereksiz tedavi gibi sorunlar gelişebiliyor.” şeklinde uyarılarda bulundu.
“Dinlenmeyi ihmal etmeyin”
“Yoğun iş stresi ve aşırı yorgunluk vücut direncini düşüren etmenleri oluşturuyor” diyen Prof. Dr. Metin Gürsürer, “Dolayısıyla gün içinde kendinize dinlenme molaları vermeyi alışkanlık edinin. Vücut direncinin yeterli olabilmesi için en az 7-8 saat kaliteli uyumayı da ihmal etmeyin.” dedi.
“Ellerinizi sık sık yıkayın “
Ellerin gün boyunca yapılan çeşitli aktiviteler sonucunda gözle görülemeyen virüs, bakteri ve parazit ile temas ettiğini anlatan Prof. Dr. Metin Gürsürer, “Ellerinizi sık sık yıkamanız, almanız gereken en önemli önlemlerden biri. Ellerinizi en az 20 saniye bol su ve sabunla yıkamaya özen gösterin. Su ve sabun olmayan yerlerde de alkol bazı antibakteriyel temizleyici veya ıslak mendillerden faydalanabilirsiniz” şeklinde açıklamada bulundu.
“Saat başı 5 dakika havalandırın”
Prof. Dr. Metin Gürsürer, havasız ortamlarda enfeksiyon bulaşma riskinin daha fazla olduğunu belirterek, “Dolayısıyla, bulunduğunuz ortamı her saat 5 dakika gibi bir süre düzenli olarak havalandırmanız büyük önem taşıyor.” diye konuştu.
“Bol bol su için”
Gün içersinde su tüketmenin önemli olduğunu ifade eden Prof. Dr. Metin Gürsürer, “Soğuk havalarda ısıtıcı cihazların da etkisiyle odaların havası daha kuru oluyor. Bu durum da solunum yollarının kurumasına ve kolayca tahriş olmalarına yol açabiliyor. Bunun sonucunda üst solunum yolu enfeksiyonlarının gelişme riski artıyor. Dolayısıyla gün içinde 2-2.5 litre sıvıyı gün içine yayarak tüketmeyi ihmal etmeyin.” diyerek sözlerini tamamladı.
Hibya Haber Ajansı