TOD Tıbbi Retina Birimi Başkanı Prof. Dr. Nurten Ünlü, diyabetin gözlere olan etkilerine vurgu yaparak, diyabetin en çok zarar verdiği organlardan birinin göz olup yüzyılın vebası olarak kabul edilen bu hastalığın önemli bir halk sorunu olduğunu belirten Ünlü, “Diyabet hastalarının gözlerinden şikayeti olmasa bile yılda en az bir kez göz doktoruna gitmeleri gerekiyor.” dedi
Türk Oftalmoloji Derneği Tıbbi Retina Birimi Başkanı Prof. Dr. Nurten Ünlü, Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun verilerine göre Türkiye'de 20-79 yaş aralığında yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğunu bu rakamın Türkiye'nin toplam yetişkin nüfusunun yaklaşık yüzde 15'ine denk geldiğini belirterek Türkiye’nin diyabet görülme oranının en yüksek Avrupa ülkesi olduğunu ifade etti.
Kör kalma riski çok yüksek
Prof. Dr. Nurten Ünlü, diyabetin basit gelip geçici görme değişikliklerinden, kalıcı görme kaybına kadar geniş bir yelpazede gözleri etkileyeceğini belirtti. Diyabetli hastalarda kataraktı daha sık görüldüğünü, onun dışında hastalarda çift görme şikayetleri olabileceğini ayrıca diyabetik retinopati adı verilen durumun gelişimi sonucu retina kan damarlarında hasarlanma ve anormal yeni kan damarların oluşması ile görme kaybına neden olabildiğini söyledi.
“Diyabetik makula ödemi ise diyabetik retinopatinin seyri sırasında herhangi bir zamanda zayıflayan damarlardan sızan kan ve sıvının makula adı verilen görme merkezinde birikmesidir.” bilgisini veren Ünlü şöyle devam etti:
“Diyabetin süresi uzadıkça diyabetik retinopati nedeniyle görme kaybı riski de artar. Diyabete eşlik eden diğer risk faktörleri; yüksek tansiyon, yüksek kolesterol düzeyleri, obesite, böbrek hastalığı, kansızlık, uyku apnesi ve gebeliktir. Diyabetik makuler ödemin belirtileri ise bulanık görme, renkleri soluk görme, cisimlerin şekillerini ve boyutlarını farklı görme, görme alanında siyah noktalar, düz çizgileri dalgalı ya da kesik görmedir. Diyabetik hastalarda görme bozukluğu ve körlüğe neden olabilen diyabetik makuler ödem, hastaların yaşam kalitesini belirgin şekilde bozar ve hem hastalığın kendisiyle hem de diyabetle başa çıkma olasılığını azaltır. Diyabetik makuler ödem özellikle üretken çağdaki insanlarda görüldüğünden hem bireyin kendisi hem de toplum açısından büyük bir yüke neden olmaktadır.”
Prof. Dr. Nurten Ünlü, erken tanının önemini vurgulayarak, dünyada ve Türkiye'de diyabetli hastaların yaklaşık yüzde 50'sinin göz muayenesi sırasında diyabet hastası olduğunu öğrendiğini açıklamasında bulundu. Erken tanı ve tedavinin büyük önem taşıdığını dile getiren Ünlü, diyabetle ilişkili metabolik bozuklukların düzeltilmesinin yanı sıra düzenli egzersiz, sigara bırakma, sağlıklı kiloda kalma gibi yaşam tarzı faktörlerinin değiştirilebileceğini ifade etti.
Hibya Haber Ajansı