Türkiye: Nisan ayında konut satışları yıllık bazda- %35,6, 2021’den beri en büyük düşüş

Nisan ayında Türkiye'de konut satışları yıllık %35,6 düşüşle 85.652 adede gerileyerek Temmuz 2021'den bu yana en büyük düşüşü kaydetti. Bu gerileme, bir önceki aya göre %21,4'lük düşüşün ardından düşüş trendinde hızlanmaya işaret ediyor. Mart ayında konut satışları 105.476 adet olarak gerçekleşmişti.

İpotekli satışlar %32 azalarak toplamın %25,4'ünü oluşturdu. İpotekli konut kredilerinin eskisi kadar yoğun kullanılamıyor olması bunun başlıca sebebidir. Çünkü bankalar nezdinde kredi koşulları daha kısıtlıdır. Seçim etkisi ve sıkı kredi koşullarından dolayı Mayıs verilerinde de benzer bir eğilim görebiliriz. İpotekli konut kredilerinde de azalma eğilimi devam edebilir.

Yabancı uyruklular, bir önceki yıla göre %60,3 düşüşle Mayıs 2021'den bu yana en düşük seviyeye inerek 2.557 ev satın aldı. Bu düşüş, Mayıs 2020'den bu yana en sert düşüş oldu.. Rus uyruklular 817 adetle ilk sırayı alırken, onu İranlılar ve Ukraynalılar izledi. Yabancıların toplam konut satışlarındaki payı, 2022 Nisan'ındaki %4,8'den Nisan'da %3'e geriledi.

İlk defa satılan konut sayısı bir önceki yıla göre %26 azalarak 26.952 adet olarak gerçekleşti. İkinci el konut satışları ise bir önceki yıla göre %39,3 oranında önemli oranda azalarak 58.700 adet olarak gerçekleşti. İkinci el satışlardaki bu düşüş, Mart ayındaki %24,3'lük düşüşle deprem felaketinden bu yana devam ediyor.

Birinci El Ev Satışları (y/y değişikliği)… Kaynak: TÜİK, Dinamik Yatırım

Nisan ayı verileri özelinde, yıllık bazdaki daralma ve önceki aya göre gerilemede Bayram tatili ve bundan kaynaklı iş günü kaybı etkisini de göz önünde bulundurmak gereklidir. Genel olarak ise, Konut piyasasındaki finansman koşullarının sıkılaşması ve özellikle ikinci el konut satışlarındaki daralmanın sürmesi bu olumsuz gidişata katkıda bulunmakta. Deprem felaketinin etkileri de özellikle ikinci el konut ediniminde çekincelere neden olmaktadır. Piyasanın gidişatında bir diğer etken ise artan konut ve kira giderlerinin toplumun önemli bir kesimi tarafından karşılanamayacak seviyelere gelmesidir. Bu durum konut edinimini zorlaştırmakta, barınma sorununun devam etmesine neden olmakta ve daha küçük kentlere göç getirmesi itibariyle emlak haritasında değişim getirmektedir.

 Kaynak: Dinamik Yatırım- Enver Erkan

Hibya Haber Ajansı