Resmi gazetede yayınlanan karara göre, lira mevduat oran hedefini tutturamadığı takdirde bankaları Merkez bankasına daha fazla para yatırmaya zorlayan bir düzenleme gevşetildi. Buna göre;
· Değişiklikle birlikte, bir ticari bankanın mevduatının %57'sinin Türk Lirası cinsinden olmaması halinde, Merkez Bankası ilave 5 puanlık döviz zorunlu karşılık uygulayacak.
· Önceki eşik %60 idi.
· Eşiğin altındaki bankalara, hedef oranı tutturmaları için ek dört hafta süre verilecektir.
Politika Değişirken Türk Lirası Haziran'da Düştü… Maliye Bakanı kademeli bir değişim için bastırıyor… Kaynak: Bloomberg
Seçimden önce getirilmiş olan 300’ün üzerindeki düzenlemenin çoğunluğu banka bilançolarında TL ağırlığının artırılmasına yönelikti. Bu yöntemler nedeniyle mudiler de bankalar tarafından çok yoğun şekilde TL’ye yönlendirilmeye çalışıldı. Şimdi ise bu tip politikalardan dönüş olması yönünde çalışılıyor, ancak çok fazla uygulama değişikliği olduğu için bir anda çok keskin geçişlerle bu düzenlemeleri ortadan kaldırmanın da finansal istikrar açısından riskleri var. Bu nedenle adımlar finans sektörünün uyum sağlayabilmesi açısından küçük atılıyor. Önceki hafifletilen düzenlemeler gibi, burada da bankaların bilanço yönetimi açısından rahat etmesi sağlanacaktır.
İleriye dönük olarak bankaların tahvil almaları sonlanacaktır. Merkez Bankası’nın adımları ile politika faizinin piyasa ve banka faizleriyle uyum yakalaması ve son düzenleme değişiklikleri mevduat faizlerindeki artışı da sınırlayacaktır. Seçimler ve 30 Haziran bilanço gerçekleşmeleri öncesinde bankalar mevduat toplamak için faizleri artırıyorlardı. Şu anda buna devam etmeleri için bir neden yok. Bu nedenle mevduat faizlerinde kısmi düşüş etkisi de görülebilir, ancak bu düşüş oldukça sınırlı olacaktır. Çünkü mevduat faizleri düştüğünde bu paranın borsaya yönlenmesi ihtimali kadar dövize yönlenmesi ihtimali de oldukça yüksektir. Döviz talebi oluştuğunda da kur artışı olacaktır, ki şu anda gerek vergi artışları gerekse de kur artışı nedeniyle enflasyona bir artı etki bekliyoruz.
Ticari kredi faizleri enflasyonun oldukça altında kalmaya devam ediyor. Son Merkez Bankası PPK kararından sonra bu alanda 30 Haziran haftası itibariyle %17,6’ya doğru bir hareket varsa da hala oldukça düşük. Bu da aslında aynı zamanda %15 Merkez Bankası politika faizinin de oldukça düşük olduğu anlamına gelir. Merkez Bankası’nın 20 Temmuz PPK kararı sonrası ticari kredi faizleri de benzer oranda artacaktır. Tüketici kredileri de 30 Haziran itibariyle ağırlıklı ortalamada %44 seviyesinde. Hem kredi kullanım iştahı, hem de bankaların kredi verme iştahı düşük olacaktır.
TCMB açısından bakacak olursak; Merkez Bankası’nın 20 Temmuz toplantısında faizi %20’ye yakınlaştıracağı bekleniyor. Biz de kademeli yaklaşım çerçevesinde minimum %18 bandına doğru artış bekleriz. Makro ve mikro ihtiyati çerçevede de düzenleme değişikliklerinin devamı gelecek ve Mehmet Şimşek’in ataması sonrasındaki sadeleşme sürecektir. Yeni düzenlenen %57’lik sınırın da zamanla kademeli şekilde aşağı çekilmesini ve bu tip düzenlemelerin kademeli şekilde, ekonomi ve finansal istikrar zemininde dengeler oluştukça kalkmasını bekleriz.
Kaynak Dinamik Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı