Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, makroekonomik istikrarı teşvik etme ve piyasa mekanizmalarını daha işlevsel hale getirme sürecinin bir parçası olarak çok sayıda adım atıldığı belirtildi. Buna göre;
· TL cinsinden ticari krediler için aylık büyüme limiti %3'ten %2,5'e indirildi; ihracat, yatırım, tarım ve esnaf kredileri bu sınırlamanın dışındadır.
· Taşıt kredileri için büyüme limitini %3'ten %2'ye indirirken, ihtiyaç kredileri için %3'lük limiti değiştirmedi.
· İhracatçının finansmana erişimini desteklemek amacıyla reeskont kredisi limiti günlük 1,5 milyar liraya yükseltildi, reeskont kredilerinin küçük ve orta ölçekli işletmelere sağladığı pay artırılacak ve kredi kullandırımında ihracat büyüme performansı dikkate alınacak.
Merkez Bankası sıkılaşmanın sadece faiz artırımıyla ilerlemeyeceğini, selektif önlemlerle beraber deiç talebin daraltılacağını ortaya koyuyor. Para politikasının sadece faiz kapsamında değil, faiz dışı enstrümanlar kapsamında da değerlendirme alanında hanehalkı tarafında gelebilecek ilave borçlanma etkisi ve TL dışı yatırım araçlarına yönelme etkisi kırılmaya çalışılmaktadır. Hanehalklarının da yüksek borçlanma oranlarını ihtiyaç kredileri veya kredi kartından nakit çekim yoluyla çevirdiklerini ele almak lazım. Bankalar uygulamada kredi üst limitleri, KMH gibi enstrümanlarda ilave limit artışları veya yeni talepleri devreye almamak yolunda ilerlemektedir. Tabii kredi kartı tarafında nakit çekimi yoluyla farklı enstrümanlara talep gösterme veya döviz talebinde bulunma gibi işlemler yapılabiliyor. Bu alandaki talep kesilmek isteniyor. Bu kapsamda iç talebin daraltılması ve kredi baskılayıcı unsurlar kapsamında benzer önlemler de gelmeye devam edebilir.
Türkiye Merkez Bankası Bilançosu Açık Piyasa İşlemleri… Türk Lirası Fazlası Parasal Sıkılaştırmayı Zayıflatıyor… Merkez Bankası bankalardan rekor miktarda lira borç alıyor… Kaynak: TCMB, Bloomberg, Dinamik Yatırım
İhracatçı tarafında özellikle fonksiyonel olarak YP cinsinden bilanço tutanlar için kur artışı olumlu bir durum. Diğer taraftan dövizin birkaç gündür 27-28 bandına oturması, bu alanda ihracatçının taleplerini net bir şekilde karşılamamaktadır. Kredi finansman koşullarındaki rahatlama ve %30 döviz satışı kuralı kaldırılması sayesinde ihracatçı bu şekilde desteklenmek istenmektedir. TL muhtemelen önümüzdeki aydan itibaren enflasyona paralel bir değer kaybı şeklinde hareket edecek. Orta Doğu’dan gelen dış kaynak, selektif önlemlerle iç talebin daraltılması, dış politikanın değişmesi, ülke risk priminin gerilemesi gibi faktörlerle kur kısa dönemde görece daha durağan şekilde hareket edebilir. Ancak enflasyonun hızlanması ile bu stabilitenin süreklilik arz etmeyeceğini ve özellikle sonbahar dönemi ile beraber yeniden bir ivmelenmenin olabileceğini düşünüyoruz.
Bankalar tarafında, önceki dönem piyasanın negatif algıladığı liralaşma tedbirlerinden sonra getirisi %10 civarında olan sabit faizli Hazine borçlanma araçları bilançolara girerek aktif kalitesini düşürmüştü. Yeni ekonomi yönetimi döneminde sadeleştirme adımlarının kademeli şekilde devreye alınması, geçiş döneminde bu toksik varlıkların aktif zararı oluşturmadan bilanço dışına aktarılması gözetiliyor. Merkez Bankası bu nedenle ilk etapta faiz adımlarını sınırlı bir şekilde attı. Bankaların mevcut durumda kredi/mevduat makasında bir miktar iyileşme olsa da, özel bankaların kredi verme konusunda iştahsız davranacakları gerçeği, bu makasın bilançolar için yeterli bir iyileşme sağlamayacağını gösteriyor. Bankalar bu finansal koşullar ortamında enflasyona endeksli Hazine tahvilleri ve komisyonlar yoluyla bilançolarını takviye edeceklerdir.
TCMB açısından bakacak olursak; bu önlemlerin de açıklanmasıyla beraber faiz artışları konusunda daha büyük adımlar beklememek gerektiği anlaşılıyor. Para politikasının faiz dışında selektif kredi önlemleri yoluyla desteklenmesi, heterodoks politikaların da ortodoksluğa geçiş döneminde bir anda kaldırılmayıp hafifletilmesi, kademeli anlayışın devam edeceğine işaret ediyor. Önümüzdeki aylarda faiz artış hızı 150-200 bps baremine yavaşlayabilir ve yılsonuna kadar da sınırlı faiz artışlarıyla devam edilerek %25 bandına yaklaşılabilir. Yılsonu ve yerel seçimlere kadar olan süreçte kur, faiz, iç talep kapsamında mevcut düzlemde oluşturulan dengelerin korunacağını değerlendiriyoruz.
Kaynak Dinamik Yatırım-Enver Erkan
Hibya Haber Ajansı