enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4787
EURO
36,2260
ALTIN
2.957,05
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Rahim ağzı kanseri erkekler için de tehdit yaratıyor

Rahim ağzı kanseri erkekler için de tehdit yaratıyor
24.05.2022 14:20
149
A+
A-

Dünyada kadınlar arasında en yaygın görülen 4. kanser türü olan rahim ağzı kanseri, erkekler için de büyük bir tehdit yaratıyor. Bilimsel araştırmalar, dünyada erkeklerin %40’ında HPV görüldüğünü gösteriyor. Ulusal Biyoteknoloji Bilgi Merkezi tarafından yapılan bir araştırmada, bin 160 erkeğin %65’inden fazlasında HPV tespit edilmesi bu hastalığın yarattığı tehlikeyi ortaya koyuyor. Eşine rahim ağzı kanseri teşhisi konulan erkekler en riskli kesimi oluşturuyor. Araştırmalara göre bu kesimde HPV görülme oranı %75’e kadar çıkabiliyor.

HPV virüsü ile dünyada kadınlar arasında cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalık olan rahim ağzı kanseri arasındaki doğrudan ilişkinin erkekler için büyük bir tehlike yarattığına dikkat çeken Üroloji Uzmanı Op. Dr. Miraç Turan, “HPV virüsü erkeklerde ilk etapta cinsel bölgede siğillerle kendini gösterebiliyor. Anüs, penis ve ağız ve gırtlak kanserlerine neden olabiliyor. Tüm kanser türlerinde olduğu gibi, güçlü bağışıklık sistemi HPV virüsünün vücuttan temizlenmesinde başrolü üstleniyor. Erken tanı ve doğru tedavi yöntemleri yüz güldürücü sonuçlar yaratıyor. Araştırmalar, erkeklerin %75’inde virüsün 1 yılda tümüyle temizlendiğini gösteriyor. Siğiller, kansere dönüşmediği durumlarda ise taşıyıcı kimliğiyle bulaşıcılığını sürdürüyor” diye belirtti.

Sosyal ve psikolojik etkileri kanser kadar tehlikeli!

Genital siğillerin teşhisi ve tedavisi sırasında hastaların doğru bilgilendirilmesinin büyük bir önemi olduğuna değinen Op. Dr. Miraç Turan, “Fiziksel sağlık için tehlike yaratan HPV virüsünün sosyal ve psikolojik etkileri kanser kadar tehlikeli! Teşhis ve tedavisinin oldukça sınırlı oluşu, kendini tekrar edebilmesi ve hastaların yanlış bilgilendirilmesi nedeniyle, genital siğiller erkeklerin hayatını kabusa çevirebiliyor. Sosyal sorunların çoğu, bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Bu sorunlar cinsel ilişkiyi bir fobiye bile dönüştürebiliyor. Oysa alanında uzman bir ürolog tarafından yürütülen tedavi yöntemleri, hastaları bilgi kirliliğinden uzaklaştırarak bu sorunları ortadan kaldırıyor. Hastaya kendini rahat hissettiren, gizlilik esası benimseyen uzmanlar, sosyal problemlerin aşılmasında yol gösterici oluyor” diye belirtti.

Yakılarak ilerlemesi durduruluyor

Genetik siğillerin tedavisinin teşhis, tedavi ve sonrasını kapsayan uzun bir süreç olduğunu belirten Üroloji Uzmanı Op. Dr. Miraç Turan, şu değerlendirmede bulundu: “Lokal anesteziyle yapılan kriyoterapi ve koterizasyon yöntemleriyle siğiller yakılarak ilerlemesi durdurulabiliyor. Ancak bu durum siğillerin yeniden tekrarlanmayacağı anlamına gelmiyor. Virüsün ve bağışıklık sisteminin gücüne bağlı olarak siğiller kendini tekrarlayabiliyor. Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi, sigara ve alkolün mümkünse tüketilmemesi, sağlıklı beslenme ve düzenli uyku alışkanlıklarının benimsenmesinin tedavide büyük rolü bulunuyor. Bu kriterler kısa sürede virüsü vücuttan temizleyemese de yıllara bağlı olarak temizlenme ihtimalini artırıyor. Son yıllarda erkeklere de uygulanan HPV aşıları, yüksek bir koruma sağlıyor. Virüsü öldürebilecek yeteneğe sahip olduğu belirlenen aşılar bulaşmayı önleyemiyor ancak HPV’nin kanser yapıcı etkisini ortadan kaldırabiliyor.”

Bağışıklık sistemini AHCC ile destekleyerek HPV temizlenebilir

Japonya`da yetiştirilen Shiitake mantarının fermantasyonu sonrasında elde edilen alfa-glukan ağırlıklı Aktif Heksoz Korele Bileşik bağışıklık sistemini güçlendirerek HPV virüsünün vücuttan temizlenmesine yardımcı olabiliyor. Op. Dr. Miraç Turan “Siğillere yapılan müdahaleler siğili yok ediyor ancak siğile neden olan HPV virüsünü yok etmiyor. HPV virüsünü yok edebilecek bir ilaç yok. Bunun için siğiller temizlendikten sonra hastaların bağışıklık sistemini güçlü tutması çok önemli. Bu noktada AHCC hastalarda HPV temizlenmesini destekleyerek siğillerin tekrarlanmasının önüne geçebiliyor.” diye belirtti.

Yapılan bir araştırmada 6 ay süreyle günde 1 gram AHCC desteğinin HPV virüsünün vücuttan %45 oranında temizlenmesini sağlayabileceği gözlendi. Günlük kullanım miktarı günde 3 grama yükseltilerek, 6 ay süresince kullanıldığında HPV virüsünün %66.7’sinin temizlendiği, 12 ay kullananlarda ise yaklaşık %70’inin temizlendiği gözlendi.

Op. Dr. Miraç Turan HPV hastalarına siğil temizleme işlemlerinden sonra, HPV temizlenmesi sağlanarak siğillerin tekrarlamaması için  takip sürecinde AHCC`yi önerdiğini belirtti.

Deneyimli ürolog tedavide danışman rolü oynuyor

Genital siğil tedavisinin doğru ve yanlış çok sayıda türüyle giderek yaygınlaştığını kaydeden Op. Dr. Miraç Turan, “Cinsel temasın tam ya da yüzeysel olması virüsün bulaşması için yeterli. İlişki sırasında kondom kullanılması da virüsün bulaşma ihtimalini ortadan kaldırmıyor. Üstelik yapılan en güncel araştırmalar, virüsün sadece cinsel yolla değil el teması veya oral seksle bulaşabileceğini de gösteriyor ki virüsün son yıllarda güçlendiğini ve kanser yapma olasılığını artırdığını da gözlemliyoruz. Bu noktada bireylerin kendi başına hareket etmek yerine, deneyimli bir ürolog seçimiyle hastalığın tedavi sürecini ehil ellere teslim etmesi gerekiyor. Danışman rolü oynayan deneyimli bir ürologun rehberliğinde, genital bölgede en az hasar ve iz bırakan etkin tedavi yöntemleriyle kanser riskinin önüne geçilebiliyor” ifadelerinde bulundu.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.