enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5466
EURO
36,0095
ALTIN
2.987,56
BIST
9.516,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
18°C
İstanbul
18°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Parçalı Bulutlu
10°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

Prof. Dr. Barbaros Özer: Nesilden nesile aktarılan geleneksel gıdalarımız değerimizdir

Prof. Dr. Barbaros Özer: Nesilden nesile aktarılan geleneksel gıdalarımız değerimizdir
04.04.2024 17:03
2
A+
A-

Gıda Güvenliği Derneği tarafından iki yılda bir düzenlenen ve bu sene sloganı “Gıda Güvenliği Sorumluluğumuzdur” olarak belirlenen “8. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi” 9-10 Mayıs tarihlerinde güvenilir gıda konusunda 8 oturum, 2 panel ve iki açılış konferansına ev sahipliği yapacak. Yurt içi ve yurt dışından değerli bilim insanlarının, sektör temsilcilerinin, meslek mensuplarının, sivil toplum kuruluşlarının katılacağı organizasyonda dikkat çeken konulardan biri de  “Gıda Güvenliği Perspektifi ile Geleneksel Gıdalarımız” başlıklı oturum olacak. 

Geleneksel gıdaların beslenme ihtiyacına katkılarının yanı sıra, ülkelerin kültürel yapılarında vazgeçilmez değerler olduğu da bilinmektedir. Gerek bu yönde var olan farkındalık, gerekse tüketicilerin bu ürünlere yönelik her geçen gün artan talebi; yerel ve kültürel mirası yansıtan bu gıdaların korunması ve devamlılığının sağlanması amacıyla politikalar belirleniyor ve mevzuat düzenlemeleri yapılıyor. Geleneksel gıdaların çeşitliliği bakımından oldukça zengin olan Türkiye’de bu ürünlerin gıda güvenliği riskleri açısından da  değerlendirilmeleri gerekiyor. Bu amaçla 8. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresi’nde “Gıda Güvenliği Perspektifi ile Geleneksel Gıdalarımız” başlıklı bir oturumla geleneksel gıdaların olası sorun alanları ve çözüm önerileri ele alınacak. Gıda güvenliğini önceleyerek geleneksel gıdaların ulusal ve uluslararası pazarlarda geniş tüketici kitlelerine ulaştırılması için yapılması gerekenler kongrede; Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr .Mükerrem Kaya, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Soyer Küçükşenel, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şebnem Budak ve  TUBİTAK MAM  Mikoloji laboratuvarı ve MAM Kültür Koleksiyonu sorumlusu Ceyda Pembeci Kodolbaş’ın katıldığı oturumda tüm yönleri ile tartışılacak.

Türkiye’nin zengin bir geleneksel gıda çeşitliliğine ve her pazarda yüksek potansiyele sahip olduğuna dikkat çeken Gıda Güvenliği Kongresi Bilim Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Barbaros Özer: “Kültürel yapısı, coğrafi konumu, iklimsel çeşitliliği sayesinde gastronomi mirasına önemli katkı sunan geleneksel gıdaların potansiyelini iyi değerlendirmek lazım. Ülkemizin hemen her yöresinde o bölgeye özgü yerel ürünler sıklıkla tüketildiği gibi bazı geleneksel ürünlerimiz ülke çapında tüketilmekte. Sucuk ve pastırma gibi et ürünleri, çiğ veya düşük ısıl işlem görmüş sütlerden üretilen yöresel peynirler, tarhana, pekmez gibi ürünler geleneksel gıda tüketim pratiğimizin bir parçası konumunda. Ulusal ve bölgesel kimlikleri temsil eden bu gıdalarımızın sürdürülebilirliği toplumların beslenme kültürünün nesilden nesile aktarılmasında önemli yer tutmakta.”

Rekabet gücü yüksek olan geleneksel gıdaların sürdürülebilir olması için Prof. Dr. Özer açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Bu ürünlerin ulusal pazarda gelişmesi ve özellikle dış ticarette rekabet gücünü kuvvetlendirmesi için mutlaka ürün standartlarının sağlanması gerekiyor. Bu standardizasyonun ana uygulamalarından biri de gıda güvenliği ilkelerinin garanti altına alınması olmalı. Geleneksel gıdaları risklerini yöneterek üretmeliyiz. Ancak, bugüne kadar gıda güvenliği risk değerlendirmeleri maalesef yeterli düzeyde gerçekleşemedi. Bu konuda yatırım, proje, destek ve eğitimleri mutlaka geliştirmeli ve yaygınlaştırmalıyız. Biz de bu amaçla 8.sini düzenlediğimiz Gıda Güvenliği Kongresi’nde bu konuyu ele alarak sorun ve çözümlere odaklanmayı seçtik. Hedefimiz kongre sonrası geleneksel gıda ve riskleri konusunda en faydalı bilimsel çıktıları elde etmek ve kamuoyu ile paylaşmaktır. Tüm gıda sektörü ve paydaşları ile 9 Mayıs tarihinde zengin içerikli organizasyonumuzda İstanbul’da buluşmak üzere.”

8. Uluslararası Gıda Güvenliği Kongresine Kayıt ve Bildiri Özeti Gönderileri için: http://www.gidaguvenligikongresi.org 

Gıda Güvenliği Derneği Hakkında:

Gıda Güvenliği Derneği, başta tüketiciler, üreticiler, kamu kurumları, akademisyenler ve gıda güvenliği çalışanları olmak üzere tüm paydaşların “Tarladan Sofraya” sürecinde gıda güvenliği konuları ile ilgili iletişimi, uzlaşması ve ilerlemesini sağlamak üzere 2004 yılında kurulmuş ‘’gıda güvenliği alanındaki’’ ilk sivil toplum kuruluşudur.

Gıda Güvenliği Derneği;

Gıda sektöründe çalışan büyük küçük tüm şirket, kişi ve kurumları gıda güvenliği ortak paydası altında toplamak,

 Gıda Güvenliği kavramının, tüm toplumda benimsenmesini ve yaygınlaştırılmasını sağlamak,

Tüketicinin en etkin ve itici güç olduğunun bilincinde olarak, tüketicinin eğitilmesini ve bu yolla güvenli gıdayı talep etmesini sağlamak,

Ulusal ve uluslararası düzeyde ilgili taraflarla iş birliğini geliştirici faaliyetlerde bulunmak ve projeler geliştirmek gibi çalışmaları yürütmektedir.  

 

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.