Dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen diyabet hastalığında komplikasyonlarının tedavisinde en etkili tamamlayıcı tıp yöntemlerinden biri olan ozon terapi, kan dolaşımını arttırırken, dokulara daha çok oksijen gitmesini sağlıyor. Ozon terapinin hücresel metabolizmayı artırarak şeker hastalarında yoğun egzersizin yarattığı faydalı etkiye benzer bir etki oluşturduğunu, dokuların enerji açığının giderildiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, “Ozon terapi, insülin hormonunun yaptığı bir dizi fonksiyonu oluşturuyor. Şeker hastalarında çok sık görülen susuzluk hissini, idrara çıkma sıklığını, ağız kuruluğunu, cilt kaşıntılarını, el ve ayak yanmalarını azaltıyor. Düzenli ozon tedavisi sonrası hastaların ilaç dozları ve kullanmaları gereken insülin miktarı azalıyor. Bağışıklık sistemini düzenlediğinden ve direnci arttırdığından şeker hastalarında çok sık görülen ayak enfeksiyonlarını, idrar yolları enfeksiyonlarını ve yaraları tedavi ediyor” açıklamasında bulundu.
Dünyada diyabetik olan bireylerin sayısı giderek artıyor. Dünyada 2000 yılında 171 milyon olan diyabetli sayısının 2030 yılında 366 milyon olması bekleniyor. Türkiye’de de diyabetli sayısının 5 milyona yaklaştığını hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, “Hareketsiz yaşam tarzının artması, aşırı obezite, sağlıklı olmayan beslenme alışkanlıkları diyabetin görülme sıklığını artırıyor” dedi.
Şeker hastalığının önemli komplikasyonlarından biri olan ve diyabetin yarattığı olumsuz zeminde gelişen diyabetik ayak ülserleri, iyileşmeyen yara ve kangren nedeniyle ekstremite, hatta hayat kaybına yol açabilen ciddi olgular olduğunu söyleyen Dr. Sadi Kayıran, “Tüm diyabetlilerin yüzde 15’i hayatları boyunca bir kez diyabetik ayak sorunu yaşarlar. Travma dışı amputasyonların yüzde 50’si diyabetik ayak nedenidir. Kan kimyasında değişimler, damarsal yapılarda bozulmalar ve periferik sinirlerde bozulmalar” olduğunu paylaştı.
Diyabet belirtileri dikkate alınmalı
Aşırı susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve açıklanamayan kilo kaybının sık görülen belirtiler olmakla birlikte bazen de hiçbir belirtisinin olmadığının altını çizen Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Sadi Kayıran, “Belirtilerden biri veya birkaçı var ise vakit geçirmeden bir sağlık kuruluşuna gidilmeli. Tip 1 diyabetin ortaya çıkışı genelde ani ve dramatik olur. Tip 1 diyabetin belirtileri daha az sıklıkta ama aynı biçimde tip 2 diyabetli kişilerde de olabilir. Tip 2 diyabetin ortaya çıkışı daha yavaştır ve bu yüzden tespiti de daha zordur. Bazı tip 2 diyabetli kişilerde hiçbir erken belirti görülmez ve başlangıçtan birkaç yıl sonra çeşitli diyabet komplikasyonları varlığıyla teşhis koyulur” şeklinde konuştu.
Hibya Haber Ajansı