Özdağ, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlediği basın toplantısında, bir süre önce üst düzey bir bürokratkın kendisiyle temasa geçtiğini, kendisine ve Sedat Peker’e yönelik suikast girişiminde bulunmak amacıyla 2 eylem grubu oluşturduğu bilgisini verdiğini söyledi.
Bürokrata gerekçesini sorduğunu aktaran Özdağ, ”Bazı gerekçeler paylaştı. Herhangi bir girişimde bulunmadım. Sadece kayda aldım, değerlendirdim. Ancak 16 Eylül 2022 tarihinde bir başka zat Manisa’dan Ankara’ya düğüne gelen bir emniyet müdürünün, Ankara Gölbaşı’nda yapılan nikah ve düğün sırasında Mustafa Türk adı bir grup emniyet müdürünün kendi aralarında sohbet ederken Ümit Özdağ’a yönelik suikasttan bahsettiklerini duyduğunu ifade ederek beni telefonla aradı.” dedi.
Özdağ, devlete bilgi verdiklerini ve konunun kendileri için kapandığını belirterek, şunları kaydetti:
”Ben de bunun üzerine Zafer Partisi Genel Sekreteri ve Erzurum eski Milletvekili Cezmi Polat’a durumu bildirilerek MİT Başkanı Hakan Fidan’a resmi bir evrakla durumu, bilgi için yollamasını istedim. Bu mektup 21 Eylül 2022’de MİT’e resmi evrak olarak imza karşılığı verildi. Doğru olup olmadığını bilmiyoruz. Soruşturulması artık devletin istihbarat birimlerinin yetkisindeydi. Bunu da kamuoyuyla paylaşmayı hiç düşünmedik. Ta ki Ankara Emniyet Müdürlüğünden Cezmi Polat’a bir telefon gelene ve kendisi ifadeye davet edilene kadar.”
Mektubun Hakan Fidan tarafından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yollandığını öne süren Özdağ, ”Devlette protokoller vardır. Bunu ortaya dökemezsiniz. Eğer Süleyman Soylu ile aranızda bir ihtilaf varsa bir siyasi hesaplaşma yapıyorsanız yapın. Bu bir devlet meselesidir. Ahbap sonuç ilişkisi ile bizim size bildirdiğimiz ve soruşturmasını yapması gereken şeyi ya da yapmamanız gereken şey o size kalmış. Burada şüpheli durumda olanı bakana bildiremezsiniz.” şeklinde konuştu.
Özdağ, açıklamasına şöyle devam etti:
”Gelen not şu, ‘Bana, yine Ankara merkezli El Nusra’ya yönelik operasyon yapıldı. 11 gözaltı oldu. Elebaşı, ismini paylaşmıyorum, size daha önce yazmıştım, malum şahıs Ankara’da bunlara ev ayarlamıştı. Sizin için özel getirilen 2 militan vardı. Bizzat size yönelik eylem için İstanbul’da bunlara yardım eden Suriye El Bap’ta 6 ay emniyet müdürlüğü yapmış olan. Suriyeli, Beylikdüzü’nde bir ev aldı. Lokanta açtı. İstanbul’da sizin faaliyetlerinizi bu şahıs aracılığıyla takip ettirdiler. Önce eylem için karar alındı, sonra vazgeçtiler. Bunlar da 24 Ekim’de terörist diye toplandı. Basına fazla bilgi verilmedi. Kaç kişi tutuklandı bilgi yok.”
Emniyet Genel Müdürlüğü ve MİT’ten konuya dair açıklama beklediğini dile getiren Özdağ, ”Bu bilgi doğru mu? Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’a yönelik böyle bir suikast girişimi oldu mu? MİT’e bununla ilgili duyum bildirince bu operasyon durduruldu mu? Bu konuda en kısa zamanda bir bilgi paylaşımının bizimle yapılmasını istiyoruz.” ifadesini kullandı.
Özdağ, İçişleri Bakanlığına yönelik iftira atmadıklarını aktarıp, şunları kaydetti:
”Öte yandan İçişleri Bakanlığı, MİT’in bu belgeyi kendileriyle paylaşması üzerine benimle ilgili olarak, Cemil Polat’la ilgili olarak, burada ismi geçen Mustafa Türk ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığına yönelik hakaretten, iftiradan suç duyurusunda bulunmuş. Muhatabımız bakanlık da değil. Ceylanpınar’da iki polis kardeşimiz evlerinde şehit edilerek öldürülmüşlerdi. Bu konuyla ilgili tutuklamalar, yargılamalar yapıldı. Tutuklananlar ve yargılananlar beraat etti. Daha sonra istinafa gidildi. Orada da beraatları onaylandı. Şu anda Yargıtay aşamasında olması gerekiyor. Bu polisleri kim şehit etti? Dava dosyası üzerinde neden gizlilik var hala. Bu soruyu soruyoruz. Bir süre önce narkotik şubenin yapmış olduğu bir operasyonda Şırnak’ta arabasında bombalar bulunan polis memuru tek başına mı hareket ediyordu. Yoksa yanında başkaları var mıydı? Neden aracında bombalar taşıyordu? Bu konudaki soruşturma hangi aşamada? Temaslarda muhataplarımıza Zafer Partisi’nin 13 milyon sığınmacı ve kaçağı ülkelerine nasıl ve neden geri yollayacağı konusundaki görüşlerimi aktaracağız.”
Hibya Haber Ajansı