Uzm. Kln. Psk. Müge Leblebicioğlu Arslan, "Bu dönemde çocuğun akademik performansına katı ve baskıcı bir şekilde aşırı odaklanan, duygularını düzenlemede güçlük yaşayan, yüksek stres tepkisi gösteren ve çocuğun duygusal sürecini görmezden gelen aile tutumlarının çocuğun sınav süreci üzerinde olumsuz etkilediğini söyledi.
Arslan, "Yıl boyunca yorulan çocuğunuz kendi potansiyeli içerisinde bugüne geldi. Sınava birkaç hafta kala çocuğunuzun akademik performansında büyük değişiklikler beklemek gerçekçi olamayacak, tam tersi çocuk üzerinde yıkıcı bir etki oluşturacaktır. Bu süreçte çocuktan ziyade ebeveynlerin performanslarının çocuğun hem akademik performansında hem de psikolojik iyi oluşunda belirleyici bir etki oluşturacağını söyleyebilirim" ifadesini kullandı.
Ebeveynler ve öğrenciler için sınav sürecinde hem akademik performansı hem de psikolojik iyi oluşu destekleyecek şunları kaydetti:
"Ebeveynler için, yargılayıcı dilden uzak destekleyici ve motive edici bir rol üstlenin: Çocuğunuzun sayısal değerlerini değil gösterdiği çabasını taktir edin. Ona inandığınızı ve güvendiğinizi sözel ve davranışsal yolla gösterin. Olumlu ve gerçekçi yaklaşımlarla onu cesaretlendirin. Olumlu yönlerine vurgu yapın. Baskıdan uzak gerçekçi beklentiler oluşturun: Tüm bu süreçte çocuğunuzla kurduğunuz iletişimin onda yüksek beklenti oluşturmamasına dikkat edin. Aksi taktirde olumlu etki yaratmak amacıyla yaptığınız konuşmalar çocuğunuzda baskı hissettirerek kaygı seviyesinde artışa neden olacaktır. Örneğin 'Senin zaten yapabileceğinden çok eminiz.' şeklinde yapacağınız bir konuşma çocukta 'Başaramazsam ailem hayal kırıklığına uğrayacak.' şeklinde bir düşünce oluşmasına neden olabilir. Bu düşünce de çocukta kaygı seviyesini arttırabilir."
Arslan, sınavın sadece bir parça olduğunun çocuklara hatırlatılması gerektiğini dile getirerek, "Sınavın hayatlarının tek belirleyicisi olmadığını ve sadece küçük bir parça olduğunu ifade edin. Bu değerlendirme onun kimlik değerlendirmesi olmadığını sadece o sınavın bir değerlendirmesi olduğunu ona hissettirin. Duygular bulaşıcıdır. Çift yönlü stresi azaltmaya yardımcı olun: Ebeveyn stresli ve stresi yönetmede zorluk yaşıyorsa çocuk için bu süreci yönetmek daha zor olacaktır. O yüzden önce ebeveyn olarak kendi stres seviyenizi azaltmaya yönelik becerileri uygulama konusunda harekete geçin. Zorlandığınız durumlarda uzmandan destek alın. Bununla birlikte çocuğunuza nefes egzersizi, gevşeme egzersizi ve meditasyon gibi stresle başa çıkma tekniklerini öğrenmeleri konusunda yardımcı olabilirsiniz. Sınav haftası boyunca keyifli etkilinler yapması konusunda çocuğunuza alan açın: Sınava sayılı günler kala bedensel ve zihinsel yorgunluğu azaltmada tekniklerin yanı sıra keyif alanlarına yer açmak çocuğu ruhsal anlamda rahatlayacak ve stres seviyesinin azalmasına yardımcı olacaktır." dedi.
Düzenli ve dengeli rutinler oluşturulması gerektiğini vurgulayan Arslan, "Çocuğunuzu sağlıklı beslenme, egzersiz yapma ve düzenli uyku konusunda destekleyin. Yakınlarınızın tebrik ve başarı içerikli konuşmaların kabulünü çocuğunuza bırakın: sınav öncesi ve sınav sonrası çocuğunuza yapılan tebrik aramaları ya da ziyaretleri kabul edip etmeyeceğini çocuğunuza bırakın. İyi niyetle yapılan konuşmalar çocuğunuzda baskı hissettirebilir. Bu süreçte çocuğunuzun isteğine bağlı olarak tebrikleri siz üstlenebilir ve kendisine ileteceğinizi belirtebilirsiniz. Sonuç odaklı dil yerine duygu odaklı dili kullanmaya özen gösterin: Özellikle sınav haftasına girilen dönemde alınan puanlardan ziyade sınav öncesi ve sonrası çocuğunuzun hislerine odaklanın ve duygusal ihtiyaçlarını gözlemleyin. Örneğin, çocuğunuza ‘Nasılsın?’ ya da ‘Kendini nasıl hissediyorsun?’ şeklinde sorular sorarak onun duygularını ifade etmesine yardımcı olun." şeklinde konuştu.
Arslan, çocuğun duygu ifadelerinin dinlenmesi gerektiğine değinerek, "Sınav süreci hakkında iletişimde olun. Duygularını ifade etmesine izin verin. Sorularını cevaplayın ve onları rahatlatmaya çalışın. Gerekli gördüğünüz durumlarda bir uzmandan destek alması için çocuğunuzu destekleyin. Her çocuğun bu süreçte ihtiyaçları farklı olabilir. Bu nedenle çocuğunuzun bireysel gereksinimlerini dikkate alarak yaklaşmanız oldukça önemli olduğunu söyleyebilirim. Genel olarak bu süreçte olumlu, destekleyici ve anlayışlı bir tutum sergilemek çocuğunuzun sınav sürecinde psikolojik iyi oluşunu korumasına yardımcı olacaktır." diye konuştu.
Öğrenciler için sınav sürecinin stresli bir süreç olabileceğinden bahseden Arslan, sözlerine şöyle devam etti:
"Öğrenciler için, sınav süreci stresli bir süreç olabilir. Bu süreçte heyecan ve kaygı gibi duyguları hissetmeniz oldukça doğaldır. Bu duyguları belli bir düzeyde hissetmenizin doğal olduğunu kendinize hatırlatın. Sınav yaklaştıkça sizin işlevinizi bozan olumsuz düşüncelerde örneğin ‘kazanamazsam ailem hayal kırıklığına uğrayacak’ gibi düşünce ve duygularınızı yakınlarınızla paylaşın. Duyguları bastırmak yerine paylaşmak rahatlamanıza yardımcı olacaktır. Zihni rahatlatacak tekniklerden faydalanın. Zihinsel olarak rahatlamak sınav öncesinde oldukça önemli. Meditasyon, nefes egzersizi ve gevşeme teknikleri stres seviyenizin azalmasına yardımcı olacak ve odaklanmanızı arttıracaktır."
Arslan, düzenli uyku ve dengeli beslenmeye özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek, "Çalışmalar uyku ve beslenme eksikliğinin stres üzerinde arttırıcı bir etki oluşturduğunu göstermektedir. Dolayısıyla uyku ve beslenme düzeni zihinsel ve fiziksel sağlınızı destekleyecektir. Fiziksel olarak aktif olun. Sadece ders çalışmak yerine egzersiz yapmak, yürüyüşe çıkmak ya da sizi yormayacak şekilde arkadaşlarınızla hoşunuza giden aktiviteler yapmak psikolojik sağlığınızı destekleyecektir. Sonuca değil sürece odaklanın. Sonucun ne olacağını bilemezsin. Kontrol edebileceğiniz ve bilebileceğiniz an içinde bulunduğunuz anı nasıl geçirdiğinizdir. Unutmayın ki gireceğiniz sınav sizin nasıl biri olduğunuzun sonucu değil, yalnızca girdiğiniz o sınavın bir değerlendirmesidir. Başa çıkamadığınızı düşündüğünüz durumlarda destek almak istediğinizi ailenize bildirmekten çekinmeyin." dedi.
Hibya Haber Ajansı