Kurtulmuş’un konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Demokrasinin gereği olarak güçler ayrımı prensibi dikkat etmemiz gereken ana kurallardan birisidir. Yasama, yürütme ve yargının birbirinden bağımsız olması, ayrıca güçler ayrımı iç prensibi içerisinde kendi kuralları içerisinde hareket etmesi doğrudur. Ama güçler ayrımı, güçler çatışması noktasına gelmeden bir amaç birliği etrafında milli hedeflerimiz doğrultusunda bütün kurumları mobilize edebildiğimiz bir siyasal zemini de oluşturmalıdır. Onun için diyoruz ki özellikle Türkiye’nin dış politikasını yürüten siz değerli büyükelçilerimizin, Dışişleri Bakanlığı mensuplarımızın Türkiye’nin yasama ve denetleme faaliyetlerinin merkezi olan halkın seçtiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sizleri ağırlamış olmamız aynı zamanda da amaç birliği prensibine dikkat çekmek bakımından fevkalade büyük bir sembolik önem taşır.
Bu amaç birliği içerisinde ortaya koyduğumuz önümüzdeki yüzyılı, Cumhuriyetimizin ikinci asrını dünyada itibarlı, güçlü bir Türkiye’nin yüzyılı yapmak için mücadelemizi her alanda sürdüreceğiz.
Tabii ki büyük ülkelerin, milletlerin zamanın akışı içerisinde kendisini bırakıp iki gününü eşit bir şekilde geçirmesi asla mümkün değildir. Hele bizim milletimizin hiçbir zaman tarihte böyle bir yönü olmamıştır. Şunu çok rahat söyleyebiliriz ki Sultan Alparslan Han’ın Anadolu topraklarını açarak, Anadolu’yu Müslüman Türk milletine yurt edindirmesiyle birlikte başlayan tarihsel süreçte hemen hemen hiçbir günümüz arkamıza yaslanarak huzur içerisinde günümüzü gün ederek geçirdiğimiz bir günümüz olmamıştır. Mücadeleyle, gayretle ama hep önümüze daha büyük hedefler koyarak bu topraklardaki varlığımızı sürdürdük ve bugünlere kadar çok şükür geldik. Şimdi bundan sonra da yine önümüze büyük hedefler koymak zorundayız.
Sözümüzün güçlü olması, haklı olması, doğru projeleri, doğru fikirleri, doğru siyasetleri takip ediyor olmamız önemli bir şeydir. Ama tek başına yeterli değildir. Eğer sözünüzün arkasına güç koyamıyorsanız sadece doğru söz söyleyen bir ülke olursunuz. Ama zaman zaman sözünün arkasına güç koyamadığınızda zaman zaman yalnızlaştığınız, söylediğiniz haklı tezlerin bir karşılık bulmadığı dönemleri de yaşarsınız. Onun için önümüzdeki yüzyılın en temel özelliklerinden birisi, Türkiye’nin hem sözünü güçlendireceğiz hem bu sözün arkasındaki güçlerimizi çok daha kuvvetli hale getireceğiz.
Dış politika artık sadece Dışişleri Bakanlığı’nın icra etmiş olduğu bir politika olmanın çok ötesindedir.
Hedeflerimizi dış politika ekseninde de güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz."
Hibya Haber Ajansı