Çalışmanın sonuçları Nature adlı bilimsel dergide yayımlandı. Dünya şu anda eskisinden daha hızlı dönmesine rağmen, Grönland buzulunun ve Antarktika buz tabakasının hızla erimesinin dünyanın dönüşü üzerinde bir etkisi olduğunu söylüyor. Okyanuslara eklenen su, Dünya'nın kütlesini yayıyor ve dönüşünü biraz yavaşlatıyor.
Araştırmada, ''Zamanın Dünya'nın dönüşüyle tarihsel olarak ilişkilendirilmesi, Eşgüdümlü Evrensel Zamanın (UTC) bu dönüşü yakından takip ettiği anlamına gelmektedir.
Dönüş hızı sabit olmadığından, UTC bilgisayar ağlarında kullanımını zorlaştıran süreksizlikler (artık saniyeler) içerir. 1972'den bu yana, tüm UTC süreksizlikleri bir artık saniye eklenmesini gerektirmiştir. Burada, Grönland ve Antarktika'da artan buz erimesinin, uydu yerçekimi 4,5 ile ölçüldüğünde, Dünya'nın açısal hızını eskisinden daha hızlı azalttığını görüyoruz.
Bu etkinin gözlemlenen açısal hızdan çıkarılması, 1972'den bu yana Dünya'nın sıvı çekirdeğinin açısal hızının, Dünya'nın geri kalanının açısal hızını sürekli olarak artıran sabit bir oranda azaldığını göstermekte.
Gelecekteki Dünya yönelimini tahmin etmek için çekirdek ve diğer ilgili olgulara ilişkin eğilimlerin ekstrapole edilmesi, şu anda tanımlandığı şekliyle UTC'nin 2029 yılına kadar negatif bir süreksizlik gerektireceğini göstermekte.
Bu durum bilgisayar ağı zamanlaması için daha önce görülmemiş bir sorun teşkil edecek ve UTC'de planlanandan daha önce değişiklik yapılmasını gerektirebilecek.
Kutuplardaki buzulların erimesi son zamanlarda hızlanmamış olsaydı, bu sorun 3 yıl önce ortaya çıkacaktı: küresel ısınma şimdiden küresel zaman işleyişini etkilemektedir.'' deniliyor.
Hibya Haber Ajansı