İnsülin hormonunun en önemli görevinin kan dolaşımında bulunan glukozun yani şekerin hücreler tarafından alınmasını ve kullanılmasını sağlamak olduğunu ifade eden Dr. Yusuf Emre Uzun "İnsülin hormonunun biyolojik etkilerini gösterememesi olan insülin direnci varlığında; yağ metabolizması ile ilgili görevler abartılı bir şekilde yerine getirilir, bunun sonucunda da karın bölgesinde yağlanma görülür. İnsülin direnci olan kişilerin açlığa tahammülü azalır, kolay kilo alıp zor verirler. Ergenlik ve gebelik gibi durumlarda geçici/fizyolojik insülin direnci olabilir." açıklamalarında bulundu.
Dr. Yusuf Emre Uzun insülin direncinin gelişmesinin nedenlerini şu şekilde açıkladı:
"Aşırı kalori alımı: İnsülin direnci olan kişilerin açlığa tahammülü azalır, kolay kilo alıp zor verirler.
Hareketsiz yaşam: Hareketsiz yaşam, insülin direncini artırır, egzersiz iyi bir tedavi seçeneğidir.
Obezite: En önemli insülin direnci nedenidir. Obezite insülin direncine neden olur fakat insülin direnci nedeni ile obezite gelişmez.
Genetik faktörler: İnsülin direnci veya tip 2 diyabeti olanların birinci derece yakınlarında insülin direncinin daha sık görülmesi genetik faktörlerin önemli bir rolü olduğunu gösteririr. İnsülin direncinin varlığı kilo vermeyi zorlaştırabilir."
Dr. Yusuf Emre Uzun insülin direncinin öğün sonrası uyku hali, sık acıkma ve tatlı krizleri, ciltte koyulaşma, kadınlarda adet düzensizliği, aşırı tüylenme gibi şikayetler görülebileceğini belirtti.
Dr. Yusuf Emre Uzun, insülin direncinin tanısınında, "İnsülin direnci ve ilişkili durumlar hakkında bilgi sahibi olmak için hastanın kilosu, boyu, beden kitle indeksi, bel çevresi, kan basıncı ölçülmeli, hekimin uygun görmesi durumunda açlık kan şekeri, tokluk kan şekeri, açlık insülin düzeyi, oral glukoz tolerans testi (Şeker yükleme testi), hemoglobin A1C, kolesterol gibi tetkiklerden hatta bazı özel durumlarda daha ileri testlerden faydalanmak gerekebilir." dedi.
Hibya Haber Ajansı