Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Siyaset toplumun var olan sorunlarını çözmek için yapılır. Siyasetin zenginleşme aracı olmadığını, yolsuzluk yapma aracı olmadığını ifade ettim. Bugüne kadar genel başkanlık yaptığım süre içinde toplumun en zayıf halkalarıyla işbirliği yapmaya çalıştım. Taşeron işçiler bunun örneğidir.
ÇAYKUR’un 9 bin 300 mevsimlik çalışanı var. Onlar da ‘Bizim sorunumuzu kim dile getirecek’ diye soruyor. Rizelilere ve 9 bin 300 mevsimlik çalışana sesleniyorum. Senin sorununu çözecek kişinin adı Bay Kemal’dir bunu unutma. Rize ‘de oyumuzun düşük olduğunu biliyorum ama orada bir sorun var, çözülmesi lazım. Bunlar çözemezler, ceplerini doldurmakla meşgul ama o sorunu çözeceğiz. Rizeliler belki unuttu ama Bay Kemal asla unutmaz. Kaçak çayları Rize Meydanı’nda yakacağım. Dünya Rize’nin, Artvin’in çaylarını görecek.
Tek bir şey istiyorum. Sandığa gittiğinizde, oyunu kullandığınızda diyeceksiniz ki, ‘Benim sorunumla kim ilgilendi? Kim çözme sözü verdi? Ona oy vereceksiniz. İkili olmaz. Mert olacaksınız, oyunuzu vereceksiniz. Bay Kemal, gelecek sorununuzu çözecek.
Orman köylüleriyle ilgili özel bir açıklama yapacağım. Onlara vaatlerimi tek tek sıralayacağım. O nedenle orman köylülerinin de beni yakından dinlemelerini istiyorum. Göreceksiniz sizin sorunuzu çözeceğim. Hiç kimse Türkiye’de benim sorunum var, siyaset ilgilenmiyor demeyecek.
Ücretliler için, damga vergisini de tümüyle kaldıracağız. Bunların teknolojiden haberi yok. Artık eskisi gibi ücret bordroları düzenlenmiyor. Bunları gayet iyi biliyoruz. Çalışma herkesin hakkıysa bu hakkı teslim etmesi gereken de siyasetçilerdir. Yani siyasetçi vatandaşın hakkını teslim etmek zorundadır. İşsizliği önlemek zorundadır. Anayasa’nın 49’uncu maddesi tıpkı anayasada olduğu gibi bu madde de askıya alınmış durumda. Çalışanların, üretenlerin hakkı hukuku korunmuyor. Bunu da inşallah halledeceğiz.
Jandarma’da 11 bin 500 kişi, Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nda 6 bin, poliste 2 bin 500 toplamda 20 bin asker ve polis gazi sayılmıyor. Bu ayıbı kapatmak lazım. Kimin hangi sorunu varsa, adres burası. O soruna çözüm yine adres burası yani Cumhuriyet Halk Partisi. Bu sorunu da çözeceğiz. Çatışmada bir gözünü kaybedenler var. Parmakları kopanlar var ama bunlar gazi sayılmıyor. 15 Temmuz’da tırnağı yaralandı mı onu gazi sayıyoruz. Saygın bir devlet çifte standardı kabul etmez. 6 milyon sığınmacıyı besliyorsun ama 20 bin gaziyi, gazi saymıyorsun.
Şehit yakınları ve gaziler arasındaki ayrımcılık. Şehit yakınları, gaziler arasında ayrımcılık olur mu? Ayrımcılık yapanlar vatansever değildir. 15 Temmuz şehit ve gazileri için 2 bin 600 liralık ödeme 4 bin liraya çıkarıldı. Diğerleri için neden verilmiyor? Sorun varsa adres belli. CHP. Bu konuda 15 kanun teklifi verildi. En çok kanun teklifi verilen CHP’li vekiller.
MHP’den de 3-5 arkadaş teklif vermiş. MHP Genel Başkanı’na sesleniyorum. Eğer Türkiye’nin bu sorununu çözmek istiyorsan, şehit ve gazilere saygılıysan bu kanunu getir parlamentodan oy birliği ile çıkaralım. ‘Saray izin vermiyor’ diyebilirsin. Sarayı dinleme, Kılıçdaroğlu’nu dinle. Saraydan kendini kurtar, niye emrine giriyorsun. Gerçek anlamda milliyetçi parti CHP’dir.”
Hibya Haber Ajansı