Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Beslediğiniz, size gıda veren, bir anlamda can yoldaşı olduğunuz hayvanlar nerede otlanacak? Sizler kendi doğanıza, toprağınıza sahip çıkıyorsunuz. Eğer toprak elinizden alınıyorsa bilin ki vatan elinizden alınıyordur. 2019’dan beri mücadele ediyorsunuz. Hep seçimi beklediler. ‘Seçimden gereğini yapalım’ dediler. Seçimi hile, hurda ile aldılar. O devasa araçlarla, dozerlerle ağaçların nasıl kesildiğini hep beraber gördük. Ormana baktığınız ayrı bir hayat görürsünüz. Ormanın içine girdiğinizde içinizde bir huzur olur. Kendinizi hiç yalnız hissetmezsiniz ama o tozlu yoldan o alana baktığımda talan edilen bir ormanın ülkeyi hangi hale dönüştürdüğünü çok net olarak görüyorsunuz. Sadece toz, duman.
Siz yani Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Paris İklim Anlaşması’nı da imzalamışsınız. ‘Kömür tüketen santralleri kapatacağım.’ demişsiniz. Söz vermişsiniz, parlamentodan geçmiş. Milletvekilleri altına imza atmış. Resmi Gazete’de yayımlanmış ama buna rağmen ‘Ben yoluma devam ediyorum’ diyorlar. Beşli çeteler, saraydan güç alarak askeri de polisi de size karşı kullanıyorlar. Aslında o askerlerin, polislerin size karşı bir tavrı yok. Onlar sadece emir kulu. Asıl talimatı verenler suçlu burada.
Aslında yapılanın adı, bir katliamdır, canlı katliamıdır. Bu katliama dur demek de vatanını seven her birimizin bir görevi olduğunu da hepimizin bilmesi lazım. Böyle bir görevle yola çıkmamız lazım. Akbelen sadece bir Akbelen değil. Akbelen aynı zamanda bir Türkiye’dir.
Beşli çetelerin gücüyle ülkeyi yönetmeye kalkarsanız tablo bu olur. Ve utanmadan, sıkılmadan ağacını, ormanını koruyanı, hayvanlarının yanında duranı marjinal ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz ahlak, erdem, insanlık olur. Kendileri marjinal duruma düştü. Onlar marjinal durumda. Bir avuç kişiye çalışıyorlar. Bir avuç kişi kazansın diye devletin bütün imkanlarını seferber ediyorlar.
Orman sadece ağaç değildir. Orman aynı zamanda nefes almaktır. Kömür bacalarından çıkan dumanı teneffüs etmek mi daha güzel? Ormanın güzel havasını teneffüs etmek mi güzel? Vicdanı olan herkese bu soruyu sormak isterim. Siz eğer kömür bacasından tüten dumanı teneffüs etmek istiyorsanız bu ülkede yaşamaya hakkınız yok. Bütün baskılara rağmen direniyorsunuz. Bizim görevimiz size destek vermek. Ormanın olmadığı bir yerde hayat olmaz.
Gözlerini para bürümüş. Para dediğim dolar tabii bunlarda Türk Lirası diye bir kavram yok. Gözlerini dolar bürümüş. Bu kadar kendi coğrafyasına, ülkesine ihanet eden başka bir ülke, yönetim hiç görmedim.
Maden elbette çıkarılmalı. Kimse maden çıkarılmasın demiyor. Talan edilmeden, orman yok edilmeden de çıkarılabilir. Orada içme suyuna zarar verecek ve Bodrum susuz kalacak deniliyorsa sen onu çıkaramazsın. Onu çıkarmaya kalkıyorsan sadece ormanı değil, insanı da yok etmeye karar verdin demektir.”
Hibya Haber Ajansı