İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde İZFAŞ, ARK Fuarcılık iş birliğiyle düzenlenen Road2Tunnel – 5. Uluslararası Karayolları, Köprüler ve Tüneller İhtisas Fuarı ile birlikte Transcity Sürdürülebilir Ulaşım, Yaşanabilir Kentler Forumu da düzenlendi. Sürdürülebilir kent içi ulaşım sistemlerinin ekonomik, çevresel, sosyal boyutları ele alındığı Forum’da düzenlenen “Kent İçi Karayolları Paneli”nde pandemi ve sonrasında kent içi ulaşımda yaşanan zorluklar ile çözüm yolları konuşuldu.
Birçok sektörün durma noktasına geldiği pandemi döneminde ulaşım hizmetlerinin devam ettiğini, tam kapatmada dahi hizmet verdiklerini vurgulayan ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Kader Sertpoyraz, “Toplu ulaşımda yolcu sayısı yüzde 50 ve yüzde 90 arası bir azalma oldu. Gider kalemlerimize, dezenfektan, maske, siperlik gibi kalemler eklendi. Gelirlerin maliyetleri karşılama oranı, oldukça düştü. Akaryakıt fiyatlarındaki artış da süreci yönetmeyi zorlaştırdı. Bunu şöyle bir örnekle ifade edebilirim; Ağustos 2022’de bir aracımızın biniş geliri bin 700 TL iken akaryakıt maliyeti 3 bin 600 TL oldu. Tüm bu süreçte sefer sayısını düşürmeden devam ettik. Özetle, son iki, üç yıllık süreçte hem insani hem ekonomik krizin içinde yer almamıza rağmen ulaşım sektörünün tüm aktörleri bu hizmeti fedakarca sürdürdü.
Ulaşımın iklim değişikliği üzerinde önemli bir etkisi var. Her yıl karbon emisyonlarının azaltılması, 2050 yılına kadar elektrikli araçlara geçişin tamamlanması beklenmemekte. Biz de bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. ESHOT olarak otobüslerimizde bisiklet aparatları yerleştirerek, bisikletlerin araçlarımıza alınmasını sağlayarak toplu ulaşımı özendirmek için çalışıyoruz. Verimlilik, daha az karbon salınımı için ulaşım rotalarının vb. planlanmasında yapay zeka sistemleri kullanıyoruz. Ayrıca, 100 adet elektrikli otobüs daha alımına yönelik çalışmaları da tamamladık” diye konuştu.
Dijitalleşmenin toplu ulaşıma etkilerine de dikkat çeken UITP Avrasya Başkanı Feyzullah Gündoğdu, ”E- ticaret 2021’de yüzde 165 artmış. E- ticaret hacminin 2025 yılında 640 milyar dolara çıkması öngörülüyor. İnsanların evden alışveriş yapmasının, esnek çalışmanın da ulaşım ve mobilite üzerinde ciddi bir etkisi olacağını söyleyebiliriz. Günümüzde artık erişimi kısıtlamaya çalışıyoruz. 15 dakikalık şehir, 30 dakikalık şehir gibi kavramlar ortaya çıktı. Bütün ihtiyaçlarını bu mesafede halletsin, uzun mesafeler katetmesin düşüncesi var. Buna göre planlama yapılıyor. Ulaşım ihtiyacının kısıtlanması, trend olarak gündemde. Rusya – Ukrayna krizi ile birlikte maliyetlerdeki artışa da baktığımızda işletmecilerde baskı arttı. Akaryakıt fiyatlarındaki artışın, Covid döneminde bireysel ulaşımı tercih eden insanları da toplu taşımaya ittiğini görüyoruz. Gelecekte, dünya nüfusunun yüzde 75’i kentlerde yaşayacak. Toplu taşımada problemlerin çözümü, hizmet kalitesi, elektrikli araçlara geçiş, sürdürülebilirlik vb. konular yasal düzenlemelerle olabilir. Çözüm için politik vizyon ve kararlar gerekiyor” diye konuştu.
Esnafın toplu ulaşımdaki rolünü anlatan İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Ulaşım Müdürü Alpay Kılıçkaya ise İzmir’de 2,2 milyon olan günlük yolcu sayısının üçte birinin; taksici, minibüsçü, servisçi ve güzergah izin belgeli araç sahibi esnaf ve sanatkarlar tarafından taşındığını söyledi. Pandemi, Rusya – Ukrayna krizi, artan akaryakıt fiyatları ile esnafın sıkıntılı günler yaşadığını ifade eden Kılıçkaya, birlik olarak yaptıklarını anlattı ve sivil toplum kuruluşlarının (STK), akademik çalışmalar ile karar vericileri beslemeleri gerektiğini, karar vericilerin de mutlaka STK’ların görüşlerini alarak hareket etmesi gerektiğini kaydetti.
Hibya Haber Ajansı