İYİ Parti Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kabukcuoğlu, konuşmasından şu ifadeleri kullandı:
“Bilindiği gibi ülkemizde buğday hasatı başladı fakat hükümet halen buğday taban fiyatını açıklamadı.
Dünyada en geniş buğday tarım alanları 2021-2022 yılı itibariyle şöyledir: Hindistan % 14, Rusya % 12, Avrupa Birliği % 10, Çin %10 ve ABD %7 paya sahiptir.
2021-2022 yılında buğday üretiminde Çin %17, Avrupa Birliği %16, Hindistan %14, Rusya %11, ABD %6 paya sahip olmuştur.
TÜİK’e verilerine göre Türkiye’nin buğday üretimi; 2015 yılında 22,6 milyon, 2016 yılında 21 milyon ton, 2017 yılında 21,5 milyon ton, 2018 yılında 20 milyon ton, 2019 yılında 19 milyon ton, 2020 yılında 20,5 milyon ton ve 2021 yılında sadece 17,7 milyon tondur.
Türkiye’nin geçmişte buğday yeterliliği %100’dü ama günümüzde bu anket sadece %89 kadardır.
Hasat edilen buğdayın %80 kadarını gıda sektöründe, %11’i yem sanayiinde, %6’sı tohumculukta kullanılıyor. Türkiye’nin dünya buğday ithalatından aldığı pay ise %4,2’dir.
TÜİK verilerine göre geçtiğimiz yıl üretilen 17,7 milyon ton buğday ile ihtiyacımızın ancak % 89’unu karşılayabildik.
2020 yılında 10 milyon ton buğday ithalat etmek zorunda kaldık. Türkiye 2020-2021 yılında ithalatın %77,7’sini Rusya’dan, %9,2’sini Ukrayna’dan, %3,5’ini Litvanya’dan sağladı.
Ülkemizde ekilen alanların %44’ü hububat tarımına ayrılmaktadır. Dünyada üretilen buğdayın %2,2’si ülkemizde hasat edilirken buna karşın dünyada tarıma ayrılan alanın %3,2’si ülkemizdedir.
1 yılda mazot 3,5 kat, gübre 3,5 kat, elektrik 2 misli fiyata gelmiştir. Yaşanan pandemi süreci, gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koydu. Ayrıca Rusya-Ukrayna savaşı, Hindistan’daki kuraklık buğday haşatının daha da düşük olacağı beklenmektedir.
18 Nisan 2006’da çıkan 5488 sayılı kanun gereğince, hükümet her yıl milli gelirin en az %1’ini çiftçiye ayırmak zorundadır. Gelin görün ki, AK Parti hükümetleri şimdiye kadar kanunun taahhüt ettiği miktarın sadece %0,4’’ünü çiftçiye ayırmıştır. AK Parti hükümetleri çiftçiyi tarlasına küstürdü. Son 1 yılda 64.040 çiftçi ailesi arazisini terk etti, şehre gitti. Halbuki biliyoruz ki; şehirdeki istihdam, köydeki istihdamdan daha pahalıdır. Ayrıca gıda güvenliği riski de artmaktadır.
Yaşadığımız günlerde, gübre fiyatlarındaki aşırı artış nedeniyle 2021-2022 sezonunda çiftçilerimiz daha az gübre kullandılar. Güney illerimizde yer yer kuralık, don yaşandı. Hükümet bu olumsuz şartları dikkate almalıdır.
Buğday Türk milleti için vazgeçilmez bir gıda kaynağıdır. Pek çok yemeğimiz buğday türevidir. Bizler, ekmeksiz hiçbir şey yiyemeyiz.
Buğday ekim alanları artırılmalı, verimlilik yükseltilmelidir. Hayvan yem ihtiyacı başka kaynaklardan karşılanmalıdır. Köyden kente göç engellenmelidir.
2020-2021’de toplam 69,2 milyon dekar araziye buğday ekildi. Belli başlı illerimizde hasat edilen buğdayın dağılımı şöyledir: Konya %9, Şanlıurfa %5,8, Ankara %5,2, Diyarbakır %3,9, Yozgat %3,8, Sivas%3,5, Tekirdağ %2,8, Çorum %2,7, Kayseri %2,7, Muş %2,5.
Geçtiğimiz yıl hükümet buğdayın tonunu 2,250 TL ilan etti ve Türk çiftçisi buğdayını 2,250 TL’ye sattı ama gelin görün ki; 6,000 TL’den ithalat yaptı. AK Parti hükümeti Türk köylüsünden esirgediği bedeli Rusya, Ukrayna ve Litvanya köylüsüne ödedi.
Kıraç tarla maliyeti dekar başına şöyledir; tarla kirası 500 TL, ekim sürüm 160 TL, tohum 168 TL, taban gübre 300 TL, üst gübre 112 TL, ilaç bedeli 81 TL, genel gider 130 TL’dir. Devlet desteği ise 91 TL’dir. Sap bedelini biçme bedeline mahsup edildiğinde 1 dekar buğday tarımının maliyeti 1.360 TL’dir.
Dekar başına buğday veriminin 220 kg olduğunu dikkate alırsak böylece Mayıs ayı itibariyle 1 kg. kıraç buğday maliyeti 6,18 TL’dir. %30 refah payı hesaba katıldığında kg. başına olması gereken taban fiyat 8,03 TL’dir.
Tarım girdi enflasyonu % 80 olup, bu bedel şu an ki buğday içindir. Tarım enflasyonu hesaba katılarak aylık kg. başına buğday bedeli eskale edilmelidir.”
Hibya Haber Ajansı