Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Güzel ve ekibi Göbeklitepe şemsiye gurubu çatısı altında Harran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Proje birimine sunmuş oldukları proje kapsamında Göbeklitepe çevresinde yaptıkları sondajlardan alınan numuneleri analize gönderdi.
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde yapılan analizler sonucunda 1 nolu sondaj numunelerinde 4-4.5 metre derinliğinde M.Ö. 8200-8000, 6 metre derinliğinde M.Ö. 11230-11021, 7-7.5 metre derinliğinde M.Ö. 13500-13150 yıllarına ait polenlere rastlandı.
2 numaralı sondaj numunesinde ise 10 metre derinliğinde M.Ö. 13600-13200 yıllarına ait polenler gün yüzüne çıkarıldı. 3 numaralı sondaj numunesinde de 6 metre derinliğinde M.Ö. 11800-11600, 10 metre derinliğinde M.Ö. 10741-10500, 12 metre derinliğinde M.Ö. 12800-12700 yıllarına ait polenlere izleri bulundu.
Yapılan araştırma sonucunda Göbeklitepe insanlarının yaşadıkları dönemlere ait olan bu polenler sayesinde dönemin bitki örtüsü ve iklimi hakkında önemli bilgilere ulaşıldı. Bunun yanı sıra Göbeklitepe’nin yaşam merkezi olarak kabul edilmesinin nedeninin ise bölgede bulunan su kaynaklarına bağlı olduğu anlaşıldı.
Araştırmanın bölgenin tarihi ve bitki çeşitliliği açısından çok önemli olduğunu söyleyen Harran Üniversitesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdulkadir Güzel, bulgulara ilişkin şunları aktardı:
“6, 10, 12 metrelerde yapılan polen analizleri M.Ö. 10634-12418 yılları arasındaki vejetasyon ve iklimdeki değişimleri yansıtıyor.Bitki toplulukları içerisinde Artemisia (yavşan otu) stepleri, Asteraceae Cichorioideae, Asteraceae Asteriodeae(yıldız şeklinde çiçekleri bulunan bir cins) ve Poaceae (çiçekleri başak durumunda büyük bir bitki familyası) otsul bitkileri çoklukla görüldü.
Artemisia stepleri örneklerde 12 metrede yüzde 44’lere varırken, otsul bitkilerden Asteraceae Cichorioideae yüzde 38-41 arasında kaydedildi. Poaceae familyasına ait polenler yüzde 16.1’e varırken, Asteriodeae familyasına ait polenler yüzde 7-12.9 arasında bulundu. Araştırmalarda ayrıca; Quercus (meşe), Salix (söğüt), Juglans (ceviz), Pinus (çam), Abies (göknar) ve Juniperus (ardıç) türlerine de rastlandı.”
Hibya Haber Ajansı