Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu adına bir açıklama yapan Dönem Sözcüsü Yahya Hamurcu, tüm deprem bölgesinin ve Hatay’ın öncelikli il olarak görülmesi ve teşvik, muafiyet ve yatırımlar ile desteklenmesinin beklendiği bir dönemde yapılan zamların halkı daha çok perişan ettiğini ileri sürdü.
“Depremin yaralarını zamlarla, KDV artışlarıyla mı saracaksınız?”
Hatay’ı görmeyen gözlere ve duymayan kulaklara bir kez daha seslendiklerini ifade eden HAMOK Dönem Sözcüsü Hamurcu, şunları söyledi:
"Seçim propagandası ve oylarımızı almak için gelip şimdi yokmuşuz gibi davrananlara, milyonluk şehirde ameliyathanesi bile çalışmayan bir hastane açılışını şova dönüştürenlere, şehrin yıkılan alt yapısı için adım atmayanlara, zaten yetersiz olan iş olanakları tamamen yok eden, on binlerce işsize olanak yaratmayan ve göç etmek zorunda bırakanlara, Hatay’ı görmeyen gözlere, duymayan kulaklara bir kez daha en açık hali ile ilan ediyoruz. Biz öldük. Öldük biz. On binlerce canımızı kaybettik. Binlercemiz sakat, yaralı yetim ve öksüz! Evlerimizi, işyerlerimizi kaybettik. Atölyelerimiz, bürolarımız, muayenehanelerimiz, depolarımız, ahırlarımız, okullarımız, hastanelerimiz yıkıldı. Yıkılmayanlar da hasarlı olarak yıkılmayı bekliyor. İşimiz, aşımız, gelirimiz, geleceğimiz yok oldu. Moloz yığınlarının yarattığı sağlık risklerini ve yaz sıcağının ortaya çıkardığı ve çıkaracağı halk sağlığı sorunlarını saymak bile istemiyoruz. Kanser hastalarımızın tedavisi aksıyor, aşısız çocuklar çoğalıyor, doğum için bile gebeler ambulanslarla diğer il ve ilçelere sevk ediliyor, şehrin imarına dair hayali söylemlerin arasında ürkütücü bir savaş sonrası yıkım tablosu önümüzde duruyor. Evlerimizin, işyerlerimizin akıbeti konusunda net, güven veren ve haklarımızı koruyan bir kamu idaresi yerine, dilekçe vermekle sınırlı ve nereye varacağı belirsiz ‘başvurular’ yapmamız isteniyor. Düzeni bozulan, gelirini kaybeden esnaf ve küçük işverenler borç – vergi kıskacında. Ev araba kredisi almış olanlar, hatta günlük geçimi için ihtiyaç kredisine mecbur kalanların borçları gündeme giremiyor. Geleceğimiz olan gençlerin eğitimi konu bile edilmiyor."
Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyonu olarak bu durumu kabullenemediklerini belirten Hamurcu, açıklamasına şöyle devam etti:
"Günbegün artan fiyatlarla ücretlerimiz erirken, kimselerin inanmadığı resmi enflasyonla reel ücretlerimiz yani alım gücümüz gerilerken yılın ikinci yarısına vergi ve harç artışlarıyla başladık. 7 Temmuz 2023 tarihli ve 32241 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararnameleri (CBK) ile vergi ve harçlara devasa artış uygulandı. Karara göre yüzde 8 olan Katma Değer Vergisi (KDV) oranı yüzde 10’a; yüzde 18 olan KDV oranı ise yüzde 20’ye yükseltildi. CBK ile harçlarda da ciddi artışlar gerçekleştirildi. 6 bin 19 TL olan yurtdışından şahsi kullanım için getirilen cep telefonu harçları ise söz konusu CBK ile 20 bin TL olarak uygulanmaya başlayacak. Öte yandan Yargı, Noter, Vergi Yargısı, Tapu ve Kadastro, Konsolosluk, Pasaport, İkamet Tezkeresi, Çalışma İzni, Çalışma İzni Muafiyeti, Vize, Dışişleri Bakanlığı Tasdik, Gemi ve liman, İmtiyazname, Ruhsatname, Diploma ve Trafik harçlarının içinde bulunduğu 492 sayılı Harçlar Kanunu’nda yer alan harçlara yüzde 50 oranında artış uygulandı. Vergilerde ve harçlarda yapılan bu artışlar TÜİK tarafından açıklanan ve işçilerin, emekçilerin ücretini belirleyen resmi enflasyon oranının çok üstündedir.”
Hamurcu, “Ülkemizin toplumsal sözleşmesi olan mevcut Anayasamızın 73. maddesinde; ‘Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır. Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.’ denmektedir. Açıkça belirtilmiş olan sosyal amacın dışına çıkılması vicdanen kabul edilmeyeceği gibi hukuken bu anayasa maddesinin inkarı anlamına gelmektedir.” şeklinde konuştu.
“Depremin üstünden 5 ay geçmiş olmasına karşın çadırlarda, konteynerlerde yaşam mücadelesi vermeye çalışan insanların kullanacağı temizlik ve hijyen maddeleri de dahil bütün temel yaşam maddelerine KDV oranı artırımı getirilmesi depremin ülke yöneticilerinin gündeminden bütünüyle çıktığının göstergesidir.” diyen Hamurcu, şunları kaydetti:
“Seçimler sonrasında ağır bir yoksulluğa yol açacak olan yüksek enflasyon, yaşamsal ihtiyaçlara gelen aşırı zam ve tüm bunları tetikleyen ağır vergi düzenlemeleri ülkenin 85 milyonu için ağır bir tablo ortaya çıkarırken deprem bölgesi ve Hatay için yaratacağı ölümcül yıkımın gündeme bile gelmemesinin reddediyoruz. HAMOK olarak şehrimizin yıkımına, insanlarımızın çaresiz bırakılmasına izin vermeyeceğiz. Odalarımızın ve meslek birliklerimizin hazırlamış olduğu raporların dikkate alınmasını, sesimizin Ankara’dan duyulmasını istiyoruz. Mevcut durumu kabullenmeyecek, depremin ve sonuçlarının gündemden düşmesine izin vermeyecek, hakkımız olanı alacağız.”
Hibya Haber Ajansı