Yarın Fed faiz kararı açıklanacak. Gözler faiz kararından ziyade hiç şüphesiz Fed Başkanı Powell’a çevrilecek. Çünkü enflasyonu kontrol altına alamayan ABD’de çekirdek enflasyonun yukarı yönüne devam etmesi tedirginlikleri artırırken, artan faizlerle birlikte üçüncü çeyrek büyüme verisinin yaklaşık % 2,6 olarak açıklanması umut verici oldu.
Öyle ki faiz artırımlarının devam etmesi sonrasında Powell’ın ileriye dönük ’acı reçete’ söylemi şimdilik rafa kalkmış görünse de Fed’in yarın 75 baz puanlık faiz artırımına neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Piyasalar Fed Başkanı Powell’dan ileriye dönük projeksiyonlarda şahin mi yoksa güvercin mi olacağının cevaplarını arayacak. İyi büyüme verisine rağmen, 3 aylık-10 yıllık ABD tahvil/bono getiriler, arasındaki farkın 3 aylık bono lehine dönmesiyle tahvil piyasasında kriz fiyatlaması derinleşmiştir. Bu sebeple yıl sonuna kadar 75 + 50 baz puanlık faiz artırışı beklentisi %51,5’e yükselirken, enflasyon verisi sonrasında % 70’lere kadar dayanan 75 + 75 baz puanlık faiz artırım beklentisi ise %42’ye geriledi.
Her ne kadar istihdam ve büyüme verileri iyi gelmiş dolayısıyla talep yönlü enflasyon üzerinde faiz artışlarının etkisi sınırlı kalmış olsa da 2019 yılındakine benzer bir şekilde piyasa katılımcıları, pay piyasalarından tahvil piyasalarına geçiş yaparak tahvil/bono getirilerini düşürme gücüne sahip. Böyle bir durumda ise gecelik ters repo miktarında da azalış ve finansal sistem içinde bir likidite sıkıntısı yaratarak FED’i sıkı para politikasından geri döndürmek için baskı yaratma olasılığı söz konusu
Kaynak: İnfo Yatırım
Hibya Haber Ajansı