Fed, beklendiği gibi ana faiz oranını 75 baz puan yükseltti. Geleceğe dönük para politikası sıkılık derecesine dair beklentiler ise, Fed’in bayağı şahin bir ton benimsediğini ve faiz artırma konusundaki proaktifliği gelecek toplantılara da taşıyacağını gösteriyor. Bu da yüksek faiz oranları ve normalden sıkı koşulların biraz daha uzun süre geçerli olacağı anlamına gelmektedir.
Fed açıklamasından öne çıkan noktalara bakacak olursak;
· Fed, beklentiler doğrultusunda gösterge faizi 75 baz puan artırarak %3-%3,25 aralığına yükseltirken, yetkililerden gelen yeni tahminler 2022 sonunda %4,4 ve 2023 sonunda %4,6’lık bir medyan tahmin gösteriyor.
· Karar oybirliği ile alınmış olsa da, nokta grafiği bu yıl %4,25’in üzerinde yürüyüş lehine 10-9 çoğunluğa işaret ediyor ve Kasım ayında üst üste dördüncü 75 baz puanlık artışın mümkün olduğunu gösteriyor. Bu da çoklu doz faiz artırımlarının uygun görüldüğü anlamına gelmektedir.
· Politika yapıcılar, oranların 2024’te yaklaşık %3,9’a ve 2025’te %2,9’a düşürülmesini bekliyor. Bu şekilde olsa da, yüksek faiz oranları uygulamada kalacak demek oluyor.
· Uzun vadede görülen denge faiz oranında ise herhangi bir değişiklik yapılmadı ve %2,5 olarak bırakıldı.
· Açıklama, Temmuz’daki önceki FOMC toplantısıyla neredeyse aynı; Fed, son göstergelerin harcama ve üretimde “mütevazı büyümeye işaret ettiğini” söylerken, Temmuz’da verilerin “yumuşadığı” ifadesini kullanmıştı.
· GSYİH büyüme tahminleri, 2023’te %1,2’ye ve 2024’te %1,7’ye revize edilirken uzun vadeli eğilimin altında kaldı. İşsizliğin 2023’te %4,4’e yükselmesi bekleniyor.
Fed Kurulu üyelerinin ve Fed başkanlarının, öngörülen uygun para politikasına ilişkin bireysel varsayımları altında ekonomik projeksiyonları, Eylül 2022… Kaynak: Federal Reserve
Fed’in ekonomi ile alakalı çekincelerinde büyümede yavaşlama olgusunu, geçerli koşullar ve para politikası sıkılaştırmasının etkileri hesap edilerek, projeksiyonlara yansıttığı görülüyor. Buna göre reel GSYH büyümesine dair beklentiler, önceki tahmin dönemine göre mevcut ufkumuzda gözle görülür şekilde aşağı gelmiş durumda. Bu hem ekonominin konjonktürel tehditler karşısındaki yavaşlamasını, hem de faiz artırımlarının daha az harcama, daha pahalı kredi kullanımı, dolayısıyla yavaşlama etkisini içeriyor. İlgili yılların daha yavaş büyüme ve daha yüksek federal fonlama oranı beklentileriyle kıyasladığımızda bu resim anlaşılabilir.
Benzer durum yukarı revize edilen işsizlik oranı beklentileri için de geçerli. Fed’in beklentileri, bu ekonomik döngü içinde işgücü piyasasının yavaşlaması ve hatta bir kısım iş kaybını gerçekleştirmesi öngörüsünü yansıtıyor. Uzun vadede işsizlik oranı %4 olarak görülmeye devam etmekle birlikte, enflasyon düşürülürken daha az iş ekleme eğilimi gerçekleşmesi 2025’e doğru devam eden tahmin ufkunda geçerli olabilir. Nitekim ilk defa yapılan 2025 projeksiyonundaki seviye, Haziran FOMC’de öngörülen 2024 seviyesinden daha yüksekte.
Sonuç olarak, Fed ilerleyen dönemde daha fazla ekonomik zayıflama etkisini değerlendirmekte ve bunun para politikası ilerlemesindeki senaryoya dahil olduğunu kabul ediyor. Bu dönemde ima edilen faiz oranları beklentilerine baktığımızda, Fed’in kısıtlayıcı etkileri olan bir para politikasını ilerletmeyi uygun gördüğü anlaşılıyor. Fed’in gerçek anlamda şahinleşmesi Ağustos ayından itibaren gerçekleşmekle beraber, yapısal ayrıntıları enerjiden çok daha farklı değişkenleri içeren enflasyon sürprizleri bunun ana belirleyicisi. Fed şimdi rakamsal beklenti ve aksiyon yansıması çerçevesinde bu şahin ufku daha geniş bir zamana yaymış oldu. Powell enflasyonda aşağı yönlü işaretler aldığında bu duruşu elbette yumuşatacaktır, ancak proaktiflik şu anda aksiyonsuz duruştan daha faydalı görülüyor.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı