Mehmet BAYER – 16.08.2022 – Hibya – Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Kültür ve Spor Dairesi Başkanlığına bağlı faaliyet gösteren Öğrenci Seramik ve Cam Topluluğunca organize edilen, ”Yüzen Seramikler Sergisi”, Çanakkale’nin Bozcaada ilçesinde denizle buluşturuldu.
Topluluğun akademik danışmanı ÇOMÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergün Arda, HİBYA’ya bu ilginç sergiyi değerlendirdi.
Arda, 20. yüzyılda heykel formunun, kendisini taşıyan ve sunan kaidenin üzerinden indiğini, o döneme kadar heykelin mekanının öncelikle kaide olduğunu söyledi.
Modern süreçte heykelin yeni alanının sadece kaide olmayacağını, sergi salonunun sadece zemin değil, duvarlar, köşeler ve hatta tavan olarak ele alınıp, sanatçılar tarafından yorumlanacağını dile getiren Arda, enstalasyon (yerleştirme) denilen bu yeni yaklaşımın tüm dünyada kabul göreceğini bildirdi.
Arda, sanatçıların, sanat nesnesinin malzemesi ne olursa olsun, fark etmeksizin yapıtlarını hem mekanın içinde, hem de dışında oluşturmaya başladığına işaret ederek, ”Sanat artık her yerde icra edilmektedir. Orman, çöl, şehir veya deniz, sanatın icra edilmesinde kullanılan mecralardır.” dedi.
”Yüzen Seramikler Sergisi”nin alternatif mekan ve alternatif alan düşüncesinden çıktığını, yaşadıkları bölgedeki, içilen ve içine girilen sulara değer atfetmeyi nitelediğini aktaran Arda, sergiye katılımın her sanatçı tarafından bizzat yapıldığını duyurdu.
Arda, konusu ”Sanatçının yaşadığı ilin değerlerini ele alması ve seçtiği bir değeri seramik yapıt üzerinde yorumlaması” olarak belirlenen sergi ve eserlerle ilgili şöyle konuştu:
”Yüzen Seramikler Sergisi’ne katılım her sanatçı tarafından bizzat yapılmaktadır. Sanatçı, seramik yapıtını önceden tasarlayıp, şekillendirip, seramik fırınında pişirip, suda yüzebilecek ve sergi salonunda da özelikle duvarda sergilenebilecek özelliklerde hazırlar ve gelir. Sergiye hem mektepli, hem de mektepsiz seramik yapan herkes katılabilir. Serbest çalışan seramik sanatçıları, seramik ustaları, ön lisans, lisans, yüksek lisans ve sanatta yeterlik (doktora) yapan, akademisyenler olmak üzere herkes sergiye katılabilir. Serginin bir ön eleme jürisi yoktur. Her sanatçı kendi eserinden sorumludur. ‘İyi olmuş, kötü olmuş’ diye değerlendirme veya bir yargılama yapılamaz. Tek istenen özellik, seramik yapıtın yüzebilir olması, batmamasıdır. Elbette ‘seramik yüzer mi?’ diye soranlar da olmaktadır. Taban çapı 30 santimetre ve üstü, kenar yükseklikleri 5 veya 6 santimetre üstünde olan her seramik form yüzebilmektedir.”
Sergide, Figen Özden, Arzu Barlık, Hilal Barlık, Canberk Duman, Şirvan Pınarcı, Ece Durmaz, Öğr. Gör. Ziya Yekta Özden, Semiha Yıldız Keleş, Ali Kıbrıslı, Öğr. Gör. Arzu Doğan, Ayça Yazıcı, Sibel Alp, Bilge Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Ayşe Güler, Ali Bora Tufan, Murat Biçer, Betül Özakkaş, Hatice Nur Karaduman, Elif Nur Doğan, Bahar Kor, Dilek İçke, Yeşim Yavaş, Doç. Dr. Ergün Arda, İsminaz Arslan, Esra Yıldırım, Nurgin Çetin, Öğr. Gör. Necmi Tekin, Öğr. Gör. Necati Işık, Şerife Biçici, Neşe Gül Kılınçoğlu’nun eserlerinin yer aldığını anlatan Arda, bu sene katılımcılar arasında çocukların da yer aldığını dile getirdi.
Amacımız sanat yapmak, teşvik etmek
Doç Dr. Arda, sergiyi oluşturmadaki amaçlarının, sanat yapmak, yapabilmek için neden yaratmak ve teşvik etmek olduğunu söyledi.
Çağdaş sanat içinde seramik malzemenin bir çanak, çömlek parçası olmadığını, sanatın bir nesnesi olduğunu ve sanat içinde yer aldığını vurgulamak istediklerini anlatan Arda, ”Öğrenci topluluğu aktivitesi olduğu için, seramik okuyan öğrencilerin, akademisyenler ve serbest çalışan sanatçılarla buluşmasını sağlayan bir etkinlik ve sergi olmasını diledik.” ifadesini kullandı.
Arda, serginin 15 Eylül’e kadar açık kalacağını belirterek, seneye yapmayı planladıkları etkinlik hakkında şu bilgileri verdi:
”Seneye Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı kutlanacaktır. 2023 yılı bu açıdan çok önemli. Bu nedenle seneye 6.’sının gerçekleştirileceği ‘Yüzen Seramikler Sergisi’nin teması, sanatçının kendisi ve yaşadığı ilin değerlerini ele alan, 100. yıla atfedeceği seramik yüzebilen yapıtlardan oluşacak. Sergi yine Bozcaada’da Armagrandi Otel’in sergi salonunda gerçekleştirilecektir.”
Hibya Haber Ajansı