Ergen, eğitim sürecindeki ortamın, çocukların ve gençlerin kendilerini güvende hissedebilecekleri bir ihtiyaç olduğunu ifade ederek, “Bugünden tezi yok, hemen psikososyal ağırlıklı eğitime başlanmalıdır. Psikososyal eğitim, insani müdahalenin en önemli parçasıdır. Afet sonrası toplum sağlığı ve bireysel sağlık açısından kilit bir rol oynamaktadır. Ayrıca afet bölgesindeki eğitim; yoğunlukla ihtiyaç duyulan yapıyı, sürekliliği ve rutini sağlamaya yardımcı olur.” dedi.
“Öğrencilere hayat kurtaran bilgiler verilmeli”
Öğrencilere, kritik sağlık bilgileri ve salgın hastalıklardan korunma gibi hayat kurtaran bilgilerin verilmesi gerektiğini belirten Ergen, “Eğitim aracılığı ile diğer hayati-insani yardım hizmetler sağlanır ve aynı zamanda sağlıklı bir zemin oluşturur.” diye konuştu.
“Eğitim, insanların umut duygusunu yapılandırır”
Ergen, eğitimin psikolojik dayanıklılığı ve insanların umut duygusunu güçlendirdiğine dikkati çekerek, “İçermeyi teşvik eder. Eğitim, geçim kaynaklarının iyileşmesini destekler. Eğitim, barış inşası ve kalkınma için nitelikli temellerin oluşturulmasını sağlar.” ifadelerini kullandı.
“Çadırlar ya da konteynerler eğitim ortamına dönüştürülmeli”
Çadırlar ya da konteynerlerin eğitim öğretim ortamlarına dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen Ergen, “Bu dönemde, rutindeki eğitimden daha hassas ve profesyonel bir eğitim anlayışı ile deprem bölgesinde eğitim-öğretim sürmelidir. şeklinde konuştu.
“Gönüllü öğretmenler deprem bölgesinde göreve çağırılmalı”
Ergen, deprem bölgesinden ve diğer illerden öncelikle gönüllü öğretmenlerin göreve çağırılması gerektiğini dile getirerek, “Okul öncesi ve ilkokul öğrencilerimiz başta olmak üzere, çocuklar acilen içinde bulundukları sosyal ve fiziksel travmatik ortamlardan güvenli eğitim ortamlarına çekilmelidirler.” dedi.
Hibya Haber Ajansı