Davutoğlu, insanların iki sahiplikle hareket ettiğini belirterek, “Biri korku biri ise ümit. Millet İttifakı gelecek ile ilgili bir vizyon çizmeyi öne çıkardı. Ama Cumhur İttifakı korku dürtüsüyle hareket etti. İnsanların olmayan korkularını ürettiler. Psikolojik operasyonla insanlara yaklaştılar. Bu da karşılık buldu. İnsanlar gelecekteki korkulardan daha çok var olan düzen devam edecek mi yoksa yeni bir başlangıç var mı diyecek.” dedi.
İnsanların pazar günü harekete geçeceğini düşündüğünü söyleyen Davutoğlu, “Özellikle din adamlarına sesleniyorum. Kul hakkından daha büyük bir ahlak var mı? Montaj videoyu yayınlıyor, ‘Bu montaj’ diyor. Etrafındakiler de bunu meşrulaştırmaya çalışıyor. İnsanlar pazar günü herkes bir vicdan muhasebesi yapar. İktidarın bu şekilde devam etmesi durumunda çevrelerinin zengin ama halkın fakir olduğu bir iklimle karı karşıyayız. Türk siyasetinde benim kadar konuşmuş ve bedel ödemiş başka siyasetçi yoktur. Konuştuğum için baskı altındayım ve trollerin hedefindeyim.” şeklinde konuştu.
Davutoğlu, seçmenin davranışının kısa sürede değişebileceğini savunarak, “Sahayı çok ölçemedik 15 gün içinde. Ama yine korku sebebiyle sandıktan farklı bir karar çıkabilir. Bu sefer gerçekle yüzleşilecek. 28 Mayıs'taki korku şu olacak; galiba devam edecek. Bu düzen devam ederse beş yıllık bütün kötülükler de devam edecek korkusu insanları farklı bir yöne götürebilir. Kesinlikle Millet İttifakı kazanacak demiyorum ama ümitsiz değilim.” ifadelerini kullandı.
Cumhur İttifakı’nın kazanması durumunda yaşanmasını öngördüğü durumlardan bahseden Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Ekonomik açıdan 14 Mayıs'tan sonra kredi kartlarından avans çekme iptal oldu, bu bile bir fragmandı. Maalesef, döviz rezervleri negatif. Eldeki kaynaklar tüketilmiş. Bankalar ödeme krizleriyle karşı karşıya gelir böyle bir durumda. Çok kısa bir sürede KKM'nin biriktiği yüklerle Türkiye çok sıkıntılı günler yaşar. İki kur var zaten şu anda. İkisi arasındaki uçurum gittikçe açılacak. Tam bir kısır döngü. Faizi güya tek haneye indireceklerdi. Böyle sürdürülebilir bir şey değil.”
Davutoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile bir bakanlık anlaşması olmadığını belirterek, “Sayın Kılıçdaroğlu'nun da Özdağ ile bu pazarlığa gireceğini zannetmiyorum. Çünkü biz daha konuşmadık. Böyle bir şeye ihtimal vermem ben. Sayın Kılıçdaroğlu, bu olgunluğa sahip biridir. Dördüncü madde dahil olmak üzere yoruma açık hususlar var. Orada hassas olan kayyum meselesi ve sığınmacı meselesi… Sığınmacılar ile ilgili kullanılan dilde bir sorun görmüyorum şu an. Uygulamada da sorun olursa konuşuruz.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı