Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Kıymetli basın mensupları, hanfendiler beyfendiler sizleri saygıyla selamlıyorum. NATO Madrid Zirvesi’ni biraz önce son eren üçüncü çalışma oturumuyla birlikte tamamladık. NATO’nun tarihindeki en önemli zirvelerden birini böylece başarıyla neticelendirdik. Zirve, müttefiklerin mevcut meydan okumalar karşısında birlik ve dayanışma anlayışının teyit edilmesine vesile oldu.
Öncelikle Kral 6. Felipe ve Başbakan Sanchez’e başarılı organizasyon için şükranlarımı sunuyorum.Zirvenin başarısı için gösterdikleri gayret nedeniyle Genel Sekreter Stoltenberg ve ekibine de teşekkür ediyorum.
Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından biri video telekonferans, biri de Brüksel’de düzenlenen toplantı olmak üzere liderler düzeyinde bu yıl üçüncü kez bir araya geldik. Madrid Zirvesi gelinen noktayı tahlil etmemiz ve geleceğe yönelik bir vizyon oluşturmamız için önemli bir fırsat oluşturdu.
İttifakımızın Ukrayna’ya desteği tamdır. Fakat bu desteğimizi bir barış vizyonuyla birlikte ortaya koymalı, insani dramın, yıkımın ve gözyaşının bir an önce durdurulması için çaba göstermeliyiz. Kalıcı bir ateşkesin sağlanmasına dönük diplomatik girişimlerimizi yoğunlaştırmalıyız.
Madrid zirvesi geleceğe yönelik vizyon için fırsat oluşturdu. Tüm çabalarımız kalıcı ateşkesin ilanı içindir.
Zirvenin dün gerçekleştirdiğimiz ilk oturumunda Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, bizlere video mesajla hitap etti. Sürecin başından itibaren kendisiyle yakın diyalogumu sürdürüyorum. Aynı zamanda bilindiği üzere Rusya Devlet Başkanı Putin’le de düzenli temas halindeyim. Tüm bu çabalarımız kalıcı barışın yolunu açacak adımların atılması içindir.
Çatışmalar uzadıkça maalesef can kayıpları ve yıkım da artmaktadır. Savaşın başta enflasyon olmak üzere küresel ekonomideki olumsuz yansımalarını hepimiz hissediyoruz. Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. İstanbul süreciyle yeşeren umutları daha da güçlendirmemiz gerekiyor.
Türkiye’nin sorumluluk üstlenen, tüm taraflarla konuşabilen, elini taşın altına koyabilen bir müttefik olarak oynadığı rolün NATO içinde de takdirle karşılandığını bir kez daha memnuniyetle gördüm.
Kalıcı ateşkes için girişimler yoğunlaştırılmalı. Buradaki temaslarımızda savaşın başından bu yana bu öncelikler arasındaki krizin insani etkilerinin en aza indirilmesi, ateşkesin ivedilikle temini yönündeki girişimlerimiz hakkında bilgi verdi.
Ukrayna tahılının Karadeniz’deki limanlardan ihraç edilmesine yönelik BM planına ilişkin katkılarımızın paylaştım. BM’nin ve tarafların katılacakları dörtlü toplantıyı İstanbul’da en kısa zamanda düzenlemeye matuf çalışmalarımızdan bahsettim.
Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeninin olmayacağına inanıyoruz. İstanbul süreci ile yeşeren umutları devam ettirmemiz gerekiyor. Elinin taşının altına koyabilen bir mütefik olarak rolümüzün takdirle karşılandığını gördük.
Zirvede uluslarası kamuoyunun en dikkat çeken konularından biri stratejik konsepti. Bu yeni belge NATO’nun temelini oluşturan birlik temellerini yeniden inşa etmiştir. Bu sene ittifaka katılımının 70. yılını kutlayan ve NATO içerisindeki etkin rol ile Türkiye şüphesiz gelecek vizyonunda da söz sahibi müttefikler arasında yer alacaktır.
Bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır. Terör örgütleri arasında hiçbir ayrıma gitmeden mücadelenin tam bir dayanışma içerisinde sürdürülmesi zaruridir. İkili temaslarımda da bu konunu8n Türkiye için ne kadar hassas olduğunu vurguladım. Masumların canları ve kanları üzerinden ikbal devşirmeye çalışan çeteler hepimizin düşmanıdır. Bugün bize karşı kullanılan silahların yarın başka ülkelere karşı kullanılmayacağının hiçbir garantisi yoktur.
Bize dönen silah yarın müttefiklerimiz için kullanılır. Teröre karşı mücadelemizde yanımızda olmalarını istedik. Terörün finansmanının engellenmesi çok önemli.
Türkiye’nin mücadelesinin vurgulayan bir videoyu müttefiklerimizle izleme fırsatı buldum. Gelinen noktada hepimiz şu gerçeği görüyoruz: Şayet NATO’nun güvenilirliğini korumak istiyorsak, terörle mücadelede daha net tutarlı ve samimi adımlar atmamız şart.
Yaklaşık 40 yıldır bölücü terörle mücadele veren bir ülke olarak oyalamalara tahammülümüz kalmamıştır.
isveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunda yaşananlar da Türkiye’nin hassasiyetlerini ortaya koymuştur.
Salı günü imzalanan mutabakat muhtırasının, Türkiye’nin hassasiyetlerinin anlaşıldığı olarak görüyoruz. Ancak bu başlangıçtır. Bu muhtıradaki konuların uygulanmasını takip edecek adımımızı buna göre atacağız.
Yapıcı tavır sergiledik, aslolan sözlerin tutulması.Bu muhtıra diplomatik bir zaferdir.
Türkiye İsveç ve Finlandiya arasında imzalanan muhtıraya bu açıdan bakmanın daha önemli olacağına inanıyorum. Şüphesiz bu muhtıra zorlu müzakere sürecinden sonra elde edilmiş diplomatik bir zaferdir.
Türkiye PKK ve uzantıları ile tam işbirliği, mücadelede dayanışma, PYD-YPG ve FETÖ’ye destek sağlamama taahüdü, savunma sanayide ambargolara gidilmememesi ve işbirliğinin artırılması, terör suçlularının iadesi konusunda adım atılması ki İsveç 73 teröristi iade etme sözü verdi. Muhtıranın uygulanmasını takip amacıyla daimi bir mekanizma kurulmasına da karar verildi.
Türkiye’ye yönelik terör propagandalarının engellenmesi konusunda sağlam garantiler almıştır. Böylece Türkiye’nin ilk günden itibaren dile getirdiği hassasiyetle güçlü muhtıraya girmiştir. Türkiye ve NATO ile birlikte bu muhtıranın kazananı İsveç ve Finlandiya halklarıdır. Bu karar bu ülkelerin halklarının barış huzur ve güvenliğine de katkı yapacaktır.
Keza toplantılar sırasında Macaristan ve Karadağ liderleri dahil pek çok devlet başkanıyla sohbet ettik. Bu görüşmelerde mevkidaşlarımla ağırlıklı olarak Ukrayna’daki gelişmeleri ele aldık, ittifak gündemi çerçevesinde fikir teatisi gerçekleştirdik. Ayrıca, ikili gündemimizdeki konuları farklı yönleriyle değerlendirdik. Zirveyle Türkiye’nin 70 yıldır NATO üyesi olan ittifakın en büyük ikinci ordusuna sahip, harekat ve misyonlara en fazla katkı veren beşinci ülkesi olarak NATO’nun dününde ve bugününde olduğu gibi geleceğinde de söz sahibi olacağı bir kez daha açıkça görülmüştür.
NATO Genel Sekreteri Sayın Stoltenberg Niinistö ve sayın Andersson ile 4’lü zirvemizi gerçekleştirdikl. Zirvenin yanısıra sayın macron johnson michel ve Sayın Biden, Sayın Nehammer, sayın sanchez sayın scholz sayın rutte ve güney kore cumhrubaşkanı ile görüşmeklerimiz oldu. Karadağ liderleri dahil pek çok liderle de sohbet ettik. Genel olarak Ukrayna’daki gelişmeleri ele aldık. Ayrıca ikili gündemdeki konuları farklı yönleriyle değerlendirik.
Madrid zirvenin yeni bir dönemin kapısını aralamasını temenni ediyoruz. Sizleri tekrar saygıyla selamlıyorum.
Soru-cevaplar
Karadeniz’de tahıl koridoru planı konusu
Gerek Sayın putin ile gerek sayın Zelenskiy ile bu hafta sonu ya da önümüzdeki hafta başında telefon diplomasisini sürdüreceğiz. Koridoru işletme gayretine çalışacağız. Gemilerimiz ile bu ürünlerin tahliyesinin ve üçüncü ülkelere naklini sağlamaya gayret edeceğiz.
Biden-Kongre konusu
Biliyorsunuz parlamentolar sıkıntıları süreçlerin yaşandığı yerlerdir. bu konuda Sayın Başkan elinden gelen adımları atacağını söyledi. benim de geniş bir ekibim ABD’deydi. Gerekli görüşmeleri yaptılar. Orada cumhuriyetçilerle görüşme yapmak suretiyle deesteğini almamız halinde Sayın Biden’ın gayretleri sonuç bulacaktır. O yüzden gecikmeden ayrıca bir heyeti de göndereceğiz.
İsveç ve Finlandiya ile mutabakat
Tekrar gerek yok. Biz parlamentomuzda bu işi geçirmezsek bu iş yürümez. Onlar bu görevlerini yerine getirmeleri halinde biz ne yaparız, parlamentoya göndeririz. Ancak getirilmezse bunun gönderilmesi söz konusu değil.
İsveç de biliyor Finlandiya da biliyor. Öncelikle bu PKK, YPG, FETÖ’nün silinip atılması lazım.
ABD’den F16 alımı
Sayın Biden’ın bu konuda samimi gayretleri ciddi destek bulacaktır. Gecikmeden hemen bir heyeti Amerika’ya göndereceğim.
Biden -Rusya konusu
Tabii oluşan bir hukuk var. Ancak bunun yanında Ukrayna ile de ikili ilişkilerimiz var. Biz siyaseti denge politikaları üzerinden yürütmek istiyoruz, öfke politikaları üzerinden değil. Aynı şekilde nükleer enerji santralimizi Rusya ile yapıyoruz. Bunlar bizim için önem arz ediyoruz. Bunları bir kenara atamayız. Siyasetin kazan kazan üzerinden şekillendiğini kabul ettiğimiz an sorun kalmaz.
Sayın Johnson, Sayın Biden daha fazla silahtan bahsediyorlar. Bu yolun savaşı uzatacak yol olduğunu düşünüyor musunuz?
Bizde bir söz vardır. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Tabii burada onun bakışı öyledir, benim bakışım böyledir. Denge politikasını işletmenin çok daha faydalı olacağına iniyorum. Yoğun biçimde Sayın Putin ile Sayın Zelenskiy ile görüşüyorum. Haftada bir 10 günde bir görüşmelerimiz oluyor. Bundan da sonuç alacağımızı düşünüyorum.
Yunanistan’ın adaları silahlandırması konusu
Yunanistan’ın son dönemdeki tutumu bizim siyaset anlayışımıza asla uymuyor. Kendisine İstanbul’da verdiğim yemekten sonra teklifte bulundum. Bundan sonra ikili ilişkileri birlikte yapalım. Üçüncü kişileri araya sokmayalım dedim. Ancak ABD’de Kongre’de ne yazık ki bunun tersini yaptı. Bununla da kalmadı Davos’ta da aynısını yaptı. Onunla da kalmadı adalara adacıklara ziyaretler yaptı, silahlandırma gayretine girdi. Bu Lozan Anlaşmasına ters bir anlaşmadır. Buraları silahlandıramazsınız. Ancak ABD’nin burada üs kurma olayları, ki bunları sorunca aldığımız cevap Rusya’ya karşı olduğuydu. Tabii benim halkım bunlara inanmiyor pek. Biz bunlara olumlu bakmıyoruz, bunu ikili görüşmelerde de liderlere söyledik.
‘Mutabakat ile geri adım ve taviz olarak yorumlandı’ sorusu
Muhalefeti siyaha beyaz der, beyazsa siyah der. Hiçbir zaman olması gerekeni söylemez. Türkiye muhalefeti böyledir. Dünya bu olaya nasıl bakıldığını çok açık bir şekilde görüyor. Bizim attığımız adımlar ilgi uyandırdığı gibi, takdirle de karşılandı. Bizler de terörle mücadelemizin kendilerinizi video kayıtlarla paylaştık ki izledikten sonra çok iyi anlayacaklar. İsveç’teki terör yanlıları ciddi manada manyaktalar. Onlara da dönünde anlatırız.
Konuşmanızın başında 73 teröristin iadesi için söz verdi demişti. Bunu açar mısınız? Bu süreç nasıl işleyecek?
Daha önce 60 teröristin iadesi konusunda müzakere içindeydiler. Şimdi de bu sayıyı artırdık. Bakalım bunlara uyacaklar mı göreceğiz.
Bize yasaları değiştireceğinize söz veriyorsunuz. Bunlar yerine gelmezse kusura bakmayın.Şahsiyetli siyaset, şahsiyetli dış politika budur. İsveç ve aynı şeyi söyledi, Finlandiya da aynı şeyi söyledi. Erdoğan da sözünü tutmazsa Erdoğan’a da hesabını sorun.
Gazeteci sorusu
Bunlar öncelikle Türkiye’de 40 bin vatandaşımız öldürüldü. Diyarbakır anneleri 1100 gündür HDP önünde bekliyor. Bu anneler çocuklarını bekliyor. Önce Freedom House buraları ziyaret etsin. Bu evlatları kaçıran PKK’lılar, YPG’liler bunu özgürlük adına mı yapıyor? Özgürlük tanımını iyi bileceğiz.Sizin özgürlük tanımınız benim özgürlük alanıma kadardır. Bugün Kandil’de 15 yaşındaki kız çocuklarına boyları kadar silah veriliyor. Bunlara bakalım önce.
Şu anda ülkemde cezai bir durum olmadıktan sonra gazeteci, kalemşör, fikir… Bunlardan cezaevinde olan yok. Bunların hepsi dezenformasyon.
Yunanistan ile yaşanan gerilim
Bizim hava sahamızı 147 defa ihlal eden Yunanistan hesap vermek zorundadır. Hem 147 defa ihlal edeceksin, sonra da silahlı kuvvetlerimiz gerektiğini yaptığında kızacaksın. Bu adımları Lozan Anlaşması’na terstir. Lozan Anlaşması’nı okusunlar ona göre de gereğini yapsınlar.
Afganistan sorusu
Afganistan’daki terörle mücadele noktasında daha önce askerimiz vardı ve koalisyon güçleri olarak ciddi mücadele verdik. Şimdi yine Afganistan’daki sürece katkı da biz varız. Katar hatta Birleşik Arap Emirlikleri olarak havalimanı işletmesini alabiliriz (Kabil havalimanı) olumlu yaklaşım gelirse Afganistan’dan biz de olumlu adımlar atacağız.
Terörün tanımını sormak istiyorum. Türkiye’nin tanımının Avrupa Birliği’nin terörün tanımının kabul edilmediğini ve tüm sorunların bundan kaynaklandığını söylüyor. Bu örgütlere olan üyeliklerinden dolayı iade edilmeyeceği noktada Türkiye tarafından sorun olur mu? Vetoya yol açar mı.?
Birçok insanı öldürmüş, hala terör olmadığını söylüyorsa bu ülkelere güvenimiz olmaz. Bizim istihbarat çalışmalarımız ve yargımız gerekli belgeler olmadan işlem yapamayız.”
Hibya Haber Ajansı