Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Odamızın 140’ıncı yılı özel ödüllerini takdim edeceğimiz kurumları tebrik ediyorum. Bugün 640 bini aşkın üyesiyle dünyanın en büyük köklü ticaret odalarından biri olan güzide kurumumuz faaliyetlerini sürdürüyor.
İstanbul Ticaret Odası, Sultan 2. Abdülhamid Han’ın ülkemize kazandırdığı bir değerdir.
Artık son 20 yıldaki demokrasi hamlelerimizin meyvelerini toplama vaktidir.
Önce salgın ardından da Rusya-Ukrayna savaşı ekonomi modellerini ciddi şekilde etkilemiştir.
En verimli yaşında kaybettiğimiz odamızın önceki başkanı İbrahim Çağlar kardeşimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum. Bugün 640 bini aşkın üyesiyle bu guzide kurumumuz faaliyetlerini sürdürüyor.
Türkiye hangi badirelerden geçtiyse İstanbul Ticaret Odası’da benzer gelişmeleri yaşamıştır.
Dünyanın tamamı gibi ülkemizi de etkileyen koronavirüs salgınında İTO ile etkin çalışmalar yürüttük.
Yatırımcılara sesleniyorum, başta kamu bankaları olmak üzere sizleri düşük faizle yatırıma davet ediyorum. Türkiye ekonomi, modelinin hedefi, ülkemizi yatırım, istihdam, cari fazla yoluyla büyütmek oluşmuştur. Ülkemizin uyguladığı ekonomik modeli en ağır şekilde eleştirenler bizimle aynı çizgiye yöneldiler.
Dünyayı kasıp kavuran krizin Türkiye’mizi etkilememesi için İTO ile birçok faaliyet yürüttük. Ülkemize kazandırdığınız eserleri de yakından takip ediyoruz. İnşaAllah önümüzdeki dönemde de Şekip Bey ile bu çalışmaları daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum.
Büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında en büykü desteği elbette İstanbul’dan ve İstanbul Ticaret Odası’ndan bekliyoruz.
Gücü ve etkisi giderek genişleyen Türkiye’nin Uç Beyleri her zaman olduğu gibi iş dünyamız ve iş insanlarımız olacaktır. Siyasi, ekonomik, diplomatik, kültürel her anlamda medeniyetimize yakışır duruşu göstereceğiz. Yapacak çok işimiz var. Tüm bunları da hep olduğu gibi sizlerle birlikte hayata geçirecek, sizlerle başaracağız.
Emeğiniz, gayretiniz için her birinize teşekkür ediyorum.
Birçok saldırı ile mücadele etmiştik. Ekonomimiz de bu saldırılardan nasibini almıştır. 2018 Ağustos’u itibarıyla bu saldırı açık bir hal almıştır. Bu tablo karşısında çok önceden başlatmamız gereken alternatif bir ekonomi politikasını süratle hayata geçirdik. Ülkemizin ihtiyaçlarına göre sürdürdüğümüz Türkiye Ekonomi Modeli’nin hedefi ülkemizi ihracat, cari fazla ve istihdam yoluyla öne çıkarmaktır.
Ekonomik işleyişin kökünden sarsıldığı dünyada ülkemizi en ağır şekilde eleştirenler bile bizimle aynı çizgiye yönelmişlerdir. İşte bunu son Semerkand zirvesinde, ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki görüşmelerimizde tüm liderler ifade etti. Türkiye artık eski Türkiye değil.
Faiz, enflasyon, kur dengesi teorilerinin aslında hiçbir soruna çözüm sağlamadığı bizzat bu işin sahipleri de ikrar etti. Dikkat ederseniz bu yöntemler artık kimse tarafından dile getirilmiyor. Getirilse de ciddiye alınmıyor. Artık birçok lider faizi düşürmenin faydasını söz ediyor. Rusya bizzat sayın Putin geçmişte faizi savunurken bugün düşürmeye başladı. 8.6’ya kadar indirdi.
Hiç arzu etmedğimiz seviyelere çıkan enflasyonu önümüzdeki şubat ayında makul sevilere çekeceğiz. Sonraki dönemde de tek haneli rakamlara indireceğiz.
Küçük esnaflarımıza da gerekli desteğimizi, elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Hiçbir vatandaşımızı hayat pahalılığının altında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.
Seçimlerin akabinde sosyal konut projesinin 2. etabını da başlatacağız.”
Hibya Haber Ajansı