Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“İhracatın şampiyonları olarak ödül alacak olan firma ve iş insanlarımızı gönülden tebrik ediyorum.
İhracatımızı geçtiğimiz yıl 225 milyar doların üzerine çıkarmıştık. Türkiye’nin 2022 ilk çeyrek büyümesinin yaklaşık yarısını ihracatımız sırtlamış vaziyette.
Mayıs 2022 itibarıyla 12 aylık bazda ihracatımızı 243 milyar dolara yükseltmeyi başardık. İnşallah her geçen ay bu oranı daha da yukarı taşıyacağız.
214 ayrı ülkeye yaptığı ihracatla bayrağını her yerde dalgalandıran bir ülke haline gelmiştir. Bu tablo yüksek katma değerli ürünleri ihraç etme hedefine adım adım yaklaştığımıza işaret ediyor. Bu tablo ülkemizi yatırım , istihdamla büyütme doğrultusunda emin adımlarla yürüdüğümüzün kanıtıdır.
Üretimini artırmak isteyen herkesin yanında olacağız. Bizim tek gayemiz ülkemizin üretimini, istihdamını artırmaktır. Aksini iddia edenler farklı niyetlere sahiptirler. Üretim ve ihracat yolunda adım atan herkesin yanındayız. Siz yeter ki planınızı ve projenizi samimiyetle ortaya koyun, diğer tüm sorunları birlikte çözeriz.
Dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren 100 bin ihracatçımızın her birini aynı zamanda gönüllü diplomatik elçimiz olarak görüyoruz. Sizlerin azmi ve becerisi sayesinde küresel meydan okumalar karşısında daha güçlü bir duruş sergileyebiliyoruz.Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline hep birlikte getireceğiz. İşte o zaman büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında daha üst bir safhaya geçmiş olacağız.
2023 hedeflerimizi ilk söylediğimizde birileri bize dudak bükerek bakmıştı. Yaşadığımız onca hadiseye, maruz kaldığımız onca tehdide, önümüze kurulan onca tuzaklara rağmen hedeflerimizin yarısını hayata geçirdik.
Yıl sonu için belirlediğimiz 250 milyar dolarlık ihracat hedefini fazlasıyla geçeceğiz. Ülkemize ve milletimize olan inancın yanında, elimizde gayet sağlam araçlar ve imkanlar var.
Son 20 yılda ülkemizin ihracatını 6 kat, ihracatçı sayısını 4 kat artırmış bir ülkeyiz. Yaklaşık 2.5 yıldır etkili olan küresel sağlık krizi dünyadaki üretim ve tedarik merkezlerinin yeniden şekillenmesini zorunlu hale getirdi. Bu konuda ilk öne çıkan ülke Türkiye’dir.
Ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline hep birlikte getireceğiz. Son 20 yılda ülkemizin ihracatını 6 kat artırdık.
Vesayetten darbeye, terör eylemlerinden ekonomik tuzaklara kadar nice oyunları boza boza ülkemizi büyüttük. Ülkemizin Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra pastadan en az payı almasını sağlayan zihniyetle uğraştık. Kendi refah ve güvenlikleri haricinde hiçbir şeyi umursamayanlara karşı ülkemizi güçlendirdik.
Bölücü terör örgütüne en ağır darbeleri indirdik. Ülkemizi kuşatma girişimlerini boşa çıkardık. Sınırımızın ötesinde bizi rahatsız eden kim olursa olsun oralara da gitmeye hazırız dedik.
Şu an Irak’ta devam eden Pençe-Kilit operasyonlarıyla teröristlerin inlerine girmeye devam ediyoruz. Rabbim şehitlerimizin mekanını cennet eylesin. Dökülen kanların hesabını misliyle teröristlerden soruyoruz.
Cudi’de Gabar’da Bestler Deresi’nde ezdik, inlerine girdik, gire gire yolumuza devam ediyoruz. Bölücü terör örgütüne en ağır darbeleri indirdik. Sınırımızın ötesinde ne işimiz var diyenlere sınır ötesinde kim olursa olsun oralara girmeye gitmeye varız dedik. Pençe Kilit harekatıyla da teröristlerin inlerine girmeye devam ediyoruz. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Döktükleri her damla kanın hesabını teröristlerden soruyoruz. Terörün siyasi uzantılarıyla da hukuk mücadelesini sürdürüyoruz.
4 şehidin ateşinin yüreğimizi yaktığı bir günde, uzantılarının Kadıköy’de slogan atması provokasyondan öte kalleşlik.
Kadıköy’de terörist başını öven sloganlar atılması provokasyondan öte namussuzluktur, kanı bozukluktur. Dünkü alçaklığın faillerine bunun bedelini yargı önünde ödeteceğiz. Ben inanıyorum ki milletvekilliği dokunulmazlığı hiç kimseye teröristi övme hakkı tanımaz. Türkiye terörün her türlüsü ile mücadelesini zafere ulaştıracaktır.
Bugün ülkemiz her gelişmeye kendi penceresinden bakıyor tavır geliştirebiliyorsa her alanda verdiği bu mücadele sayesindedir. Dünyadaki her türlü gerilim bizi de etkiliyor. Ancak Türkiye dünün kendi içine kapanık, karşılık almadan bedel ödeyen Türkiye’si değildir. Bir süredir yaşadığımız dalgalanmalara bu anlayışla bakıyoruz.
Küresel emtia fiyatlarındaki yükseliş kendi küçük hesapları uğruna fiyatları artıranların neden olduğu belirsizlik gibi sorunlar vardır. Biz buna bardağın boş tarafı diyoruz. Bardağın dolu tarafında ne var. 20 yılda 3,5 trilyon dolarlık yatırım yapan her alanda güçlü altyapıya sahip ülke var.
243 milyar doları yakalayan ihracatçılarımızın başarıları var. Uluslararası ilişkilerde temin ettiğimiz ilişkiler sayesinde her gün daha yüksek rakamlarla ülkemize gelen yatırımcılar var. Firmalarımızın ve vatandaşlarımızın Döviz, Altın, TL cinsi varlıklarla gayrimenkul yatırımında duran birikimleri var.
Hepsinden önemlisi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere potansiyeline güvenerek hedeflerine daha sıkı sarılan Türkiye var. Türkiye 100 trilyon dolarlık dünya pazarından hak ettiği payı almak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdır.
İki asırda kayda değer atılım gösterememiş olmamızın sebebi bizlere yakışmaz. Biz ancak kendi eksiklerimizi ve hatalarımızı bulup bunları düzelterek içindeki kısır döngüden çıkabiliriz.
Ülkesini yüksek faizle yoldurmayacak, ihracatla ilerleyecek, cari fazlayla ilerleyecek bir yola ihtiyacı vardır.
Yüksek faizle Türkiye’yi soydurmayacak yola ihtiyaç var. İnsanımızın döviz alışkanlığını TL’ye dönüştürmek için çeşitli alternatifleri gündeme alıyoruz. Temmuz ayında enflasyon farkları ile milletimizin her kesimini rahatlatacağız.”
Hibya Haber Ajansı