Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Dadaşlar bu ne ihtişam böyle.! Sevgili Erzurumlular, değerli hanımefendiler, sevgili gençler, yaklaşık 1 bucuk yıllık aranın ardından sizleri bayağı özlemişim. Ama görüyorum ki sizlerde bu kardeşi bayağı özlemişsiniz. Sizleri bir kez daha en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum.
Dedim, Erzurum adında bir yer vardır. Dediler, şimdi orada kar vardır. Dedim, kar varsa içinde yar da vardır. Dediler, yar yoksa orada durmak akla ziyandır. Evet bugün yar dolu, yaren dolu, adam gibi adam insan gibi insan dolu Erzurum’da bir kez daha kucaklaşmanın bahtiyarlığı içindeyiz.
Biliyorsunuz, Erzurum Malazgirt’ten de önce 1048 yılındaki Pasinler Zaferi ile Anadolu’yu ebedi yurdumuz haline getiren yolu açmıştır. Albarlı Efe’nin ifadesiyle Erzurum kilidi mülkü İslam’dır. Geçtiğimiz asırda milletimizin istiklalini ve istikbalini kefensiz toprağa düşen binlerce şehidin omuzlarında yeniden yükselten de yine bu şehirdir Erzurumdur. Bu aziz şehrin insanları Türkü ile, Kürdü ile, Çerkezi ile her kökenden her meşrebden insanı ile İspirlisi ile Karayazılısı ile Dadaş sıfatını bileklerinin hakkı, yüreklerinin cesareti ile kazanmıştır. Cumhuriyetimizin ilk asrının Doğu Anadolumuzdaki lokomotifi Erzurum’u Türkiye Yüzyılı’nda kuzeyden güneye, doğudan batıya, Karadeniz’den Kafkasya’ya tüm bölgenin parlayan yıldızı haline getirmek istiyoruz. Şu ihtişam her şeyi çok açık net ortaya koyuyor. Sadece bunu istemekle kalmıyor, gereğini de yerine getiriyoruz.
Her devirde bugün de birileri akıllarına geleni söylemeyi siyaset, her kulaklarına üfleneni proje sanıyor. Biz ise 20 yıldır her sözümüzü tutmuş, her vaadimizi yerine getirmiş, her vizyonumuzu hayata geçirmiş, her projemizi inşa etmiş bir kadroyuz. Bizde yalan yok. Bizde hakikat var. Bu anlayışla geçtiğimiz 20 yılda asırlık demokrasi ve kalkınma atılımlarına imza attık. Eser ve hizmet siyaseti ile ülkemizin tüm şehirleri ile birlikte Erzurum’un da alt yapı eksikliklerini giderdik. Hak ve özgürlük hayallerini gerçekleştirdik. Bugün de hem sizlerle hasret gidermek hem de yapımı tamamlanan projelerimizin resmi açılışını yapmak için huzurlarınıza geldik, Erzurum’a geldik.
İspir Rize yolu, Karadeniz limanları ile Erzurum arasındaki bağlantıyı sağlayan önemli ulaşım projelerinden biridir. Yaklaşık 20 kilometrelik bu yolu üzerindeki toplam uzunluğu 1,5 kilometreye yaklaşan 3 ayrı tünelle ve 1 köprü ile birlikte bugün resmen hizmete açıyoruz. Bir ucu da Ovit Tüneli’ne uzanan toplam yatırım tutarı 1 milyar 350 milyon lira olan bu proje sayesinde güzergah üzerinde yaz kış kesintisiz, güvenli, konforlu araç trafiği işleyebilecek. Çok daha huzurlu olacaksınız. Çok daha rahat olacaksınız. İnşası süren Kırık ve Dallıkavak Tünellerinin bitmesiyle Erzurum ile birlikte ülkemiz için de hayati önem taşıyan bu projeyi tümüyle tamamlayacağız.
Erzurum’un kışı ve soğuğu meşhur olabilir. Ama bizim de ülkemizin dört bir yanını sarıp sarmaladığımız doğal gaz hatlarımız var. Bugün Olur, Tekman, Çat ve Karayazı ilçelerimizi de doğal gaz ile buluşturuyoruz. Böylece Erzurum’un 20 ilçesinin 19’u doğal gazın rahatlığına ve ekonomikliğine kavuşuyor. Sadece Erzurum’da yaptığmız doğal gaz yatırımları yaklaşık 4 milyar lirayı geçiyor. Karadeniz’de keşfettiğimiz gazı milli sistemimize bağlamak için gece gündüz çalışıyoruz. İnşallah pazartesi günü bu konuda yeni müjdeleri milletimizle paylaşacağız. Aynı şekilde Karadeniz gazını kullanıma sunduktan sonra da milletimize vereceğimiz yeni müjdeler olacak. Hep söylediğim gibi, Türkiye’nin imkanlarını milletimizin her kesimine sunarak adım adım refahımızı yükseltecek, güvenliğimizi güçlendirerek huzurlu bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz.
Bugün resmi açılışını yapacağımız projelerden biri de Çat ilçemizdeki 261 adet Afet konutu ve müştemilatıdır. Büyükşehir belediyemizin 2816 konutu ve 418 iş yerini kapsayan kentsel dönüşüm projeleri ile Erzurum Kalesi Tarihi Kültür Yolu projesinin resmi açılışını da bugün buradan yapıyoruz. İstanbul ve Ankara’da başlattığımız yurt içinde ve yurt dışında büyük ilgi gören kültür yolu festivallerini Anadolu’ya da yayıyoruz. Önümüzdeki yıl 10 ilde yapılacak kültür yolu festivallerinden birinin adresi de Erzurum’dur. Ülkemizin önemli bir markası olma yolunda ilerleyen kültür yolu festivaline Erzurum’un coşkuyla sahip çıkacağına inanıyorum. Erzurum’un son dönemde elde ettiği bir diğer başarı da Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 2025 yılı turizm başkentliğine seçilmesidir. Kış sporları konusunda zaten ülkemizin parlayan yıldızı olan Erzurum’u inşallah sporun, kültürün, sanatın diğer alanların da hak ettiği seviyeye getireceğiz.
Bugünkü açılış programımızda Büyükşehir belediyemizin binlerece kilometreyi bulan asfalt çalışmaları ile çok sayıda sulama tesisi, gölet, millet bahçesi, otel, feyzaj projesi de yer alıyor. Ayrıca şehrimize kazandırılan 9 yeni okul ile güçlendirme ve doğal gaz çalışması yapılan okullarının, Atatürk Üniversitemizin fakülte binası, kütüphane, müze ve diğer yatırımlarının resmi açılışını da buradan yapıyoruz. Şimdi geliyoruz özel sektör yatırımlarına, Oltu Organize Sanayi Bölgemizdeki 10 fabrikanın, Yavuz Tekstil Fabrikasının, 2 otelin, bir içme suyu fabrikasının resmi açılışını buradan gerçekleştiriyoruz. Toplam yatırım tutarı 12,3 milyar lirayı geçen tüm bu eser ve hizmetlerin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu yatırımları Erzurum’a kazandıran Bakanlıklarımızı, kurumlarımızı, Büyükşehir Belediyemizi, özel sektör kuruluşlarımızı tebik ediyorum.
Sadece bunlarla da kalmadık, rahmetli İbahim Erkal o güzel türküsünde ne diyor, Allah rahmet eylesin. Palandöken yastığım, evleri yığın yığın, dadaşlarım el ele alem senin aşığın. Hadi gel Erzurum’a gel. Evet biz de Erzurum’un aşığı olarak son 20 yılda bu şehre 50 milyar lira tutarınd kamu yatırımı yaptık. Erzurum’a yakışır. Eğitimde 3 bin 911 adet yeni derslik kazandırdık. İkinci bir devlet üniversitesi olarak Erzurum Teknik Üniversitesi’ni faaliyete geçirdik. Gençlik ve sporda 19 bin 14 kapasiteli yüksek öğrenim yurt binaları yaptık. Bir çok farklı branşta toplam 69 spor tesisi inşa ettik. Erzurumlu ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 6,5 milyar lira tutarında kaynak aktardık. Sağlıkta, toplamda 2 bin 32 yataklı 24 hastane ile birlikte 106 adet sağlık tesisi yaptık. Çevre ve şehircilikte, TOKİ vasıtası ile Erzurum’da toplam 14 bin 440 konut projesini hayata geçirdik. Şimdi de ilk evim kampanyası ile şehrimizde 2 bin 420 konut daha inşa edecek, 17 bin 600 alt yapısı hazır arsa verecek, 250 yeni iş yeri yapacağız. Erzurum’a yeni bir tarih, kültür ve yeşil aksı inşa ediyoruz. İnşallah tüm bu projenin tamamlanmasıyla buraya gelen herkes Erzurum’un binlerce yıllık tarih ve medeniyet birikimini yaşayarak görecek. Erzurum bir başka.
Havalimanı mı vardı Erzurum’da? Ama şimdi var. Şu spor tesisleri kış sporları var mıydı? Ama şimdi bunlar var. Üniversitelerimizi ikiye çıkardık ve aynı zamanda üniversite şehri olduk. Bitmedi üniversitenin yanında bir de işte artık Erzurum’u Karadeniz’e bağlıyoruz. Karadeniz’den Erzurum’u dünyaya açıyoruz. O Ovit’i geçibiliyor muyduk? Ama şimdi artık Ovit bizim için karayolu oldu, dümdüz. Tamamı bittiği zaman zaten rahatlayacak ve buradan Karadeniz’e ulaşacağız. Bitmedi, şimdi Bayburt, Gümüşhane, Zigana oradan da ineceğiz Trabzon’a. Erzurum’a bunlar yakışıyor. Şehrimiz için planladığımız 13 millet bahçesinden 8’ini tamamladık. Ulaştırmada, 49 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafesini 49 kilometreden 620 kilometreye çıkardık.
İnşası süren tünel ve yol projelerimizin önemli bir kısmını önümüzdeki yıl hizmete açıyoruz. Erzurum’a toplam 19 istasyondan oluşacak kent içi tramvay hattı kurmak için çalışmalara başladık. Erzincan-Erzurum-Kars Hızlı Tren Hattı projemizin etüd çalışmalarını önümüzdeki yıl bitiriyor ardından ihale ve inşa aşamasına geçiyoruz. Erzurum Havalimanı’nı modernize edip büyüttük. Tarım ve ormanda, Erzurum’a 7 baraj, 1 içme suyu tesisi, 13 gölet, 20 sulama, 298 taşkın koruma tesisi, 28 hidroelektrik santrali inşa ettik. Bugüne kadar inşa ettiğimiz sulama projeleri ile 421 bin dekardan fazla zirai araziyi sulamaya açtık. Bu yıl inşasına başlanan Söylemez Barajı 350 bin dekar önümüzdeki yılın yatırım programına koyduğumuz Pasinler’deki Alvar Barajı da 10 bin 500 dekar araziyi sulayacak. Güncel bedeli ile Erzurum için toplam 11,5 milyar lira tutarında yatırım ve tarımsal hibe destiği verdik. Erzurum’da 2 yeni organize sanayi bölgesi kurmak için çalışmalara devam ediyoruz. İnşallah önümüzdeki dönemde Erzurum’u hep birlikte Türkiye Yüzyılı hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak daha büyük yatırımlara kavuşturacağız.
1. Dünya Savaşı başladığında işgal edilen vatan topraklarından biri de Erzurum’dur. 2 yıl boyunca düşman saldırılarına direnen şehir 1916’da işgal edilince Erzurumlular için çileli bir göç serüveni başlamıştır. İşgalcilerin gelmesiyle azan Ermeni çetelerinin yaptığı katliamların ve zulümlerin izleri hala yüreklerdedir. Bu katliamlar ve göç sırasında sayıları 700 bine kadar ulaşan Erzurumlunun hayatını kaybettiği kayıtlarda yer alır. İşgal döneminde Azerbaycanlı kardeşlerimizin Erzurum’a yardım eli uzatmak için gösterdikleri gayretleri şükranla yad ediyoruz. Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Kafkas ordusu 2 yıl sonra şehri düşmandan kurtardığında karşılaştıkları manzara korkunçtu. Sokaklar şehit cenazeleri ile doluydu. Her tarafı yakılıp yıkılmış bir Erzurum vardı. Sadece şehir merkezi ve ilçelerinde işgalin son gecesi 13 bin Erzurumlu yakılarak, vurularak, işkence ile şehit edilmişti. Dünyanın adı sanı bilinmedik yerlerinde kendilerine insanlık hikayeleri uyduranlar bu katliamlar karşısında sağır, dilsiz, kalpsiz kesilmişlerdir. Erzurum işte böyle bir yıkımın böyle bir soykırımın ardından yeniden işte bugün burada olduğu gibi ayakları üzerine kalkmıştır.
Dadaşlar dişleri ile tırnakları ile çalışarak şehirlerini de, geleceklerini de bugün olduğu gibi yeniden kurmuşlardır. Bugün Erzurum ülkemizin ticaret yollarının, kültür rotalarının, turizm destinasyonlarının kesişim noktası haline gelmişse her birinin arkasında sizlerin alın teri, anaların gözyaşları ve azmi, cesareti vardır. Bizim Türkiye ile birlikte 81 vilayetimizin her biri ile birlikte Erzurum için çok büyük hayellerimiz var. Türkiye Yüzyılı vizyonumuz ile Cumhuriyetimizin yeni asrında coğrafyamızdaki bin yıllık geçmişimizin en önemli atılımını yapmaya hazırlanıyoruz.
Birinci Dünya Savaşı başladığında işgal edilen vatan topraklarından biri de Erzurum. Erzurumlular için çileli bir göç serüveni başlamıştır. Ermeni çetelerin yaptığı katliamların izleri hala yüreklerdedir. Bu katliamlar ve göç sırasında sayıları 700 bine yaklaşan Erzurumlunun hayatını kaybettiği kayıtlarda yer alır. Kazım Karabekir Paşa komutasındaki Kafkas Ordusu şehir düşmandan kurtardığında manzara korkunçtur. Her tarafı yakılıp yıkılmış bir Erzurum vardır. 13 bin Erzurumlu yakılarak, vurularak, işkenceyle şehit edilmiştir.
Kendilerine insanlık hikayeleri uyduranlar bu katliamlar karşısında sağır, dilsiz, kalpsiz kesilmişlerdir. Erzurum bugün burada olduğu gibi yeniden ayaklar üstüne kalkmıştır. Dadaşlar çalışarak şehirlerini de geleceklerini de yeniden kurmuşlardır. Bugün Erzurum ülkemizin ticaret yollarının, turizm destinasyonlarının kesişim noktasına gelmişse sizlerin alınteri, anaların gözyaşları ve azmi ve cesareti vardır.
Bir yandan İslam alemiyle ilişkilerimizi güçlendiriyoruz, diğer yandan Türk dünyasıyla bütünleşiyoruz. Tüm Afrika’yla buluşuyoruz. Balkanlarla kucaklaşıyoruz, bir yandan Güney Asya’daki kadim bağlarımızı güçlendiriyoruz. Bunlar yanında ABD’yi, Rusya’yı, Çin’i ihmal etmiyoruz.
Ülkemizi Asya’dan Avrupa’ya uzanan petrol ve doğalgazın hem dağıtım hem ticaret merkezlerinden biri de Erzurum. En büyük engel olan Kafkasya’daki çatışmaları birer birer çözüyoruz. Ülkemizin desteğiyle Karabağ’ı işgalden kurtaran Azerbaycanlı kardeşlerimizle burada yeni dönemin temellerini atıyoruz. Karadeniz’i Erzurum’a bağlayan tüneller ve yollar, Akdeniz limanlarını Kafkasya ile bütünleştiren altyapı yatırımlarımız bu büyük fırsatı değerlendirebilmek için.
Cumhuriyetin ilk yıllarında yıldızını parlatarak bundan istifade eden şehirlerimiz oldu. Erzurum’u da en yüksek katma değer üreten şehirlerimizin arasında ilk sıralara çıkaracağız. Erzurum’un potansiyeli, gücü, azmi, kararlılığı var.
Bir asır önce küllerinden doğan bu şehrin, önümüzdeki 100 yılda şahlanışının önünde kimse duramayacaktır. Eski Türkiye özlemiyle yanıp tutuşanlar değil, bunu yapacak olan, Türkiye’yi son 20 yılda nasıl demokrasi ve kalkınma atılımına beraberce kavuşturduysak Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz.
Türkiye ne zaman hamle yapsa önüne tuzaklar kurulmuştur. Sanayi atılımının önü böyle kesilmiştir. Rahmetli Menderes’in başlattığı demokrasi ve atılım hamleleri, rahmetli Özal’ın başlattığı canlandırma dönemi böyle kesilmiştir. Bizim de önümüz vesayetle, darbeyle kesilmek istenmiştir. Bu badireleri atlatarak ülkemizi bu günlere getirdi.
Biz belediye başkanlığından başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına kadar üstlendiğimiz görevlerde hizmet etme konusunda ayarımızı ortaya koyduk. Şimdi birileri bizimle eser ve hizmet siyasetinde beceremedikleri siyaseti yalan, istismar üzerinden yapmak istiyoruz. Biz bu meydanda herkesle kapışmaya varız ama meydan er meydanı olacak. Karşımıza çıkacak olanlar da er olacak. Er olacak ki bu kapışmadan ülkenin ve milletin hayrına neticeler doğsun.
Darbecilere, vesayetçilere, içeride ve dışarıda arkası karanlık odaklara dayalı olanlarla böyle bir mertçe yarış yapılamaz. 2007’de Cumhurbaşkanı’nı bize seçtirmemek için ne dolaplar çevirdiler. 2013’te Gezi olaylarıyla ülkeyi karıştırarak ne oyunlar oynadılar. 2016’da 15 Temmuz gecesi darbelerden beklediler. Bay Kemal Atatürk Havalimanı’ndan FETÖ’cülerin yardımıyla tankların arasından geçerek belediye başkanının evine gitti, kahvesini yudumladı. Biz nereden geldik? Biz de Atatürk Havalimanı’nda bizi bekleyen on binlere geldik. On binlerle birlikte milletimize haykırdık.
Şimdi önümüzdeki seçimler için kurulan fiskos masasında ne sinsi pazarlıklar yaptılar. Amaç Erdoğan’ı ve Cumhur İttifakı’nı devirmek. Yerine ne koyacaklar, belli değil. Hadi bunu başardılar gelince ne yapacaklar; bizim yaptıklarımızı yıkacaklar. Her şeyi eskiye döndürecekler. Ekonomiye tefecilere teslim etme sözü verdiler. Terör örgütü uzantılarıyla el sıkışıp güvenliği onlara teslim etme sözü verdiler. Güvenlik kazanımlarımızdan vazgeçme sözü verdiler. Küresel savaş baronlarına savunma sanayimizi verme sözü verdiler. Ülkemizin diplomatik gücüne göz dikenlere içe kapanma sözü verdiler.
Kim ne istiyorsa onu verme sözüyle Türkiye’nin 20 yılını tarihten silme karşılığında iktidar istediler. Millet siyasetçiliği yerine ajan siyasetçiliği yapılınca böyle oluyor. Gözü ve kalbi kendi milletine dönük olmayanların varacağı yer kendi kendilerini yemektir.
Birileri kendilerine başka ülkelerde, başka topraklarda bir gelecek hayal edebilir. Fırsatını bulduğunda kaçıp kendi ülkelerine her türlü iftirayı atabilir. Ama bu halkın helal süt emmiş hiçbir ferdi ne herhangi bir terör örgütü, ne herhangi bir sapkın örgüt için ülkesini satmaz, milletine ihanet etmez.”
Hibya Haber Ajansı