Erdoğan’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen, kalıtımlarıyla bu toplantıyı zenginleştiren herkese teşekkürlerimi sunuyorum. İnternette fiber altyapı konusunda biraz yavaş gidiyoruz, onu da hızlandırmamız gerektiğinin farkındayız.
AK Partimizin Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı tarafından böyle hassas bir dönemde düzenlenen Blokzincir İstanbul etkinliğinin ülkemiz ve teknoloji sektörü için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen, katılımlarıyla toplantıyı zenginleştiren herkese teşekkür ediyorum. Türkiye’nin her alanı gibi ülkemizin dijital dönüşümünün altında da inşallah AK Parti imzası olacaktır. Esasen geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her eser ve hizmetin gerisinde dijital dönüşümün izlerini görmek mümkündür.
Türkiye’nin asırlık yatırım eksikliklerini tamamlamak için çalışırken zamanın ruhuna uygun şekilde güçlü bir teknolojik alt yapı kurmayı da ihmal etmedik. Tabi teknoloji son bir asırda çok hızlı ilerleyen, son dönemde bu hızın daha da arttığı bir alandır. Bizim de bu hıza uyum sağlamamız şarttır. Başka türlü ülkemizi 2053 vizyonumuzun hedefleriyle buluşturamayız. Diğer gelişmelerin yanı sıra artık kendi uydularını üreten, kendi uzay programını başlatan bir ülke haline gelmemiz, internet alt yapımızı geliştirmemiz, elektronik devlet uygulamalarımızı yaygınlaştırmamız bunların işaretidir.
İnternette fiber alt yapı konusunda biraz yavaş gidiyoruz. Onu da hızlandırmamız gerektiğinin farkındayız. İnşallah yakında bu konuda çok önemli adımları hızla hayata geçirmiş olacağız. Hiç şüphesiz teknolojide elde edilen kazanımların temelinde araştırma, geliştirme faaliyetleri vardır. Rabbimiz insan için ancak çalıştığı kadarı vardır buyuruyor. Bu emrin hikmetini en çok da teknoloji alanında görmek mümkündür. Ülkemizin son 20 yılda araştırma geliştirme alanında katettiği mesafe ve kullandığı kaynak tutarı bu hususta nereden nereye geldiğimizi göstermesi bakımından çok ama çok önemlidir. Araştırma geliştirme harcamalarını 55 milyar liraya çıkartarak milli gelirimizin yüzde 1’inin üzerinde yükseltmiş bir ülkeyiz. Bu harcamaların 3’te 2’sinin özel sektör tarafından yapılması sağlıklı ve doğru bir istikamette yol aldığımızı gösteriyor. Teknoparklarda da benzer bir gelişmeye şahitlik ediyoruz. Hükümete geldiğimizde 2 olan teknopark sayımız bugün 59 şehrimize yayılmış şekilde 81’i aktif ve 13’ü kuruluş aşamasında olmak üzere 94’e ulaşmıştır.
Savunma sanayii, teknolojinin hem lokomotifi hem de en çok kullanıldığı alandır. Türkiye 62 savunma sanayii projesinden 750’nin üzerinde projeye ve 5,5 milyar dolar bütçeden 75 milyar dolar bütçeye çıkmıştır. Bu gelişmenin en somut yansımasını ihracatımızda müşahade ediyoruz. Yıllık 250 milyon dolar olan savunma sanayii ürünleri ihracatımızı 3 milyar doların üzerine çıkarttık. Değeri 1 milyar doların üzerinde olan teknoloji şirketi sayımız 6’yı buldu. Cumhuriyetimizin 99. yıl dönümünde banttan indirme törenini yapacağımız Togg otomobilimiz de ülkemizin teknolojide geldiği seviyenin sembollerinden biridir.
Teknofest kuşağı dediğimiz gençlerimiz sayesinde dünya çapında yeniliklere imza atıyoruz.
Blokzincir teknolojisinin kamuoyunda popüler olmasını, kripto para alanındaki gelişmeler sağlamıştır. Son 10 yılda büyük gelişme gösteren bu teknolojinin sağladığı merkeziyetsiz kayıt ve güvence imkanları mevcut ticari sistemi kökten değiştirebilme potansiyeline sahiptir. Bu alanda yeni gelişen ve kulaklarımızın henüz alışkanlık kazanmadığı kavramların ifade ettiği alternatif iş yöntemleri hayatımıza giderek daha fazla girmeye başladı. Dijital içeriklerin fikri mülkiyet değerlendirmelerinin blokzincir teknolojisi üzerinden güvenceye alınmasıyla süreçte yeni bir evreye geçilmiştir. Şayet bir benzetmeyle ifade edecek olursak dijital varlıklar teknolojinin yakıtı blokzincir ise teknolojinin vasıtasıdır aracıdır. Bu teknolojinin gıda tedarik zincirlerinden bankalara, lojistik işlemlerinden sanat eserlerine kadar uzanan geniş faaliyet alanını cazip kılan asıl husus ve özelliği ise hızlı, verimli, güvenli ve düşük maliyetli işlem yeteneğidir.
Türkiye Yüzyılı’nın hazırlıklarını yaparken böyle bir potansiyeli gözardı edemeyeceğimiz açıktır. Dijital varlık deposuna yakıt koyan durumunda kalmaktan ziyade bizzati bu aracı kullanan ülke olmak istiyoruz. Başkalarının açtığı sanal evrenlerde yer almaya çalışmak yerine bizzatihi kendi evrenimizi kurmak peşindeyiz. Hedefimiz bu alanda da tüketici değil tasarlayıcı, üretici, yön verici, takip eden değil takip edilen konumuna ulaşmaktır. Ülkemizin teknolojinin diğer alanları yanında bilhassa savunma sanayiindeki dünyaya örnek teşkil edecek çalışmalarıyla dikkatle takip edildiğini zaten biliyoruz. İnsansız hava araçlarımız yazdıkları destanlarla, adlarına şarkılar bestelenen efsaneler haline gelmiştir. Akıncı gibi daha ileri teknolojiye ve güce sahip hava araçlarımız dünyadaki savaş stratejilerini kökten değiştirme potansiyeline sahiptir. Yine insansız hava araçlarının üzerine iniş-kalkış yapabileceği bünyesinde insansız su araçları da taşıyacak Anadolu Anfibi Hücum gemimiz denizlerde benzer bir rol oynamaya hazırlanıyor.
Hava savunma sistemlerimizle, füzelerimizle, zırhlı araçlarımızla ve diğer pek çok teknolojik aracımızla bu alanda giderek güçleniyoruz. tarih boyunca cesaret ve azmimiz yanında yenilikçiliğimizle, üretkenliğimizle, çalışkanlığımızla dünyaya örnek olduğumuz gibi bugün de teknolojik atılımlarımızla benzer bir performans ortaya koyuyoruz.
Artık bizim Tayfunumuz da var ve bunlar artık bir yerlere de işaret oluyor. Zevkle takip ediyorlar. Bunların şimdi çok daha ileri safhaya taşımanın gayretindeyiz. Yenilikçi ve ekonomimize değer katacak bu teknolojiyi küresel insani yardımlarımızın etkinliğini sağlamaktan iklim değişikliği ile mücadeleye kadar geniş bir alanda kullanabileceğimizi düşünüyoruz.
Etkinliğimizin hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Kalın sağlıcakla.”
Hibya Haber Ajansı