Jeopolitik krize giriş… Pelosi’nin Tayvan ziyareti Çin ile ABD arasındaki gerilimi çok boyutlu bir noktaya getirirken, odak noktasının da Rusya – Ukrayna savaşından kaymasına, Asya/Pasifik bölgesinde çok taraflı bir stratejik cepheye doğru kayacağını değerlendiriyoruz. Konjonktür çok hızlı değişiyor ve ABD’nin soft politikası erozyona uğrayarak daha ciddi bir süper güç mücadelesine dönüyor gibi görünüyor. Önümüzdeki dönem Güney Çin Denizi’nin daha hareketli olmasına sebebiyet verebilir.
Ekonomik güç yarışı ve Tukidides tuzağı… Olası bir Çin-Tayvan savaşının Rusya-Ukrayna savaşından çok daha fazla gürültü çıkaracağı bellidir. ABD ve Çin arasında son yıllarda gelişen ciddi bir ekonomik güç kapma yarışı var, Çin’in ABD karşısındaki durumuna ise literatürde Tukidides tuzağı deniliyor. Thucydides (Tukidides) tuzağı, yükselen bir güç başka bir baskın gücün yerini almakla tehdit ettiğinde ortaya çıkan şiddetli yapısal gerilimdir. Son beş yüzyılda toplam on altı kez, yükselen bir gücün diğerini yerinden etmesi tehdidi söz konusu olmuş. Bu on altı vakanın on ikisinde sonuç savaştı.
Tayvan tarafından bildirilen Çin askeri uçak sortileri, Tayvan’ın AirDefence Tanımlama Bölgesine Bildirilen ihlaller… Kaynak: BBC, Taiwan Ministry of National Defence
Pelosi’nin ziyareti neden önemli? Amerika Birleşik Devletleri 1979’da Çin’i tanırken bir söz vermişti. Tayvan ile kültürel, ticari ve “gayri resmi” ilişkileri sürdürecekti. Bu tebliğin bazı önemli maddelerine bakacak olursak;
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti, 1 Ocak 1979 tarihinden itibaren birbirlerini tanıma ve diplomatik ilişkiler kurma konusunda anlaşmışlardır.
Amerika Birleşik Devletleri, Çin Halk Cumhuriyeti Hükümetini Çin’in tek yasal Hükümeti olarak tanır. Bu bağlamda, ABD halkı Tayvan halkıyla kültürel, ticari ve diğer gayri resmi ilişkilerini sürdürecektir.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti, Şanghay Bildirisi’nde iki tarafın üzerinde anlaşmaya vardığı ilkeleri yeniden teyit eder ve bir kez daha vurgular:
Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, Çin’in tek bir Çin olduğu ve Tayvan’ın Çin’in bir parçası olduğu şeklindeki tutumunu kabul etmektedir.
Her ikisi de Çin-Amerikan ilişkilerinin normalleşmesinin sadece Çin ve Amerikan halklarının çıkarına olmadığına, aynı zamanda Asya ve dünyada barışın sağlanmasına da katkıda bulunduğuna inanıyor.
Amerika Birleşik Devletleri ve Çin Halk Cumhuriyeti, 1 Mart 1979’da Büyükelçi değişimi yapacak ve Büyükelçilikler kuracaktır.
1990’lardaki bir iki ABD diplomatının Tayvan ziyareti ihlali, “resmi hükümet hamlesi değil, iç politika farklılığı” denilerek tolere edilmişti. 2018’de ABD, yetkililerin Tayvan’a seyahat etmesine izin veren yasayı yürürlüğe koydu. 2020’de Trump’ın Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Alex Azar Tayvan’a gitti. Bu, adaya 1979’dan bu yana yapılan en üst düzey ziyaretti.
İşin en önemli boyutu da Patriotlar da dahil olmak üzere ABD, adaya milyarlarca dolarlık silah yığdı. Çin, yanı başında ABD destekli kendisine füzeler istemez. Çin de buna karşılık sürekli savaş gemisi indiriyor ve Tayvan’ın etrafını angajman kurallarını öne sürerek defacto olarak çevreliyor.
Jeopolitik ve ekonomik çıkarlar… Çin’in Rusya’dan daha güçlü ve hacimli bir ordusu var. Tayvan ordusu da, Ukrayna’dan çok daha güçlü ve modernize edilmiş, aynı zamanda da ABD silahlarıyla takviye edilmiş. Bölge ise Karadeniz gibi kapalı bir alan değil, belki de dünyanın en stratejik düğüm noktası ve civarda etkilenebilecek birçok ülke var. Çin Tayvan’ı işgal ederse bölgedeki gücünü konsolide eder. Artı olarak Almanya ve Japonya artık ordularını piyasaya çıkarmak ve İkinci Dünya Savaşı sonrasında çizilen sınırları militarize olarak aşmak istiyor. Rusya ve Çin tehditleri bunun sebepleri, bir diğer etki ise ABD etkisini de silahlı bir güç olarak kırmak.
Asıl mesele ise bu değil. Ekonomik olarak önemli bir köşeyi tutmak uğruna, ABD ve NATO böyle bir işgal girişiminde Ukrayna’daki gibi pasif kalamaz. Trump döneminde başlayan ticaret savaşı, Biden döneminde de devam etmek zorundaydı, çünkü ABD’nin küresel ve ekonomik çıkarları söz konusu.
Ülkeye ve şirkete göre küresel çip pazar payı, 2021… Tayvan, bilgisayar çiplerinin küresel üretimine hakim.. Kaynak: BBC, Trendforce 2021
Sebep dünya çip pazarı. ABD artık çip pazarını yönlendiren ana güç değil ve dünyanın en büyük çip üreticisi Tayvan. Bugün çip üretimi bilgisayar, akıllı telefon, otomobil, her türlü elektrik/elektronik üretiminde merkezi noktada. Dolayısıyla Çin işgali veya blokajı (bu çok daha olası, Tayvan adası etrafında savaş gemileri ve uçaklarla gezinmek veya bağlı birkaç küçük adayı işgal etmek) hem üretimi, hem de lojistiği vuracak. ABD ise, böyle büyük bir çip pazarının Çin’in eline geçmesine izin veremez. Güney Çin Denizi’nin ticari hub konumu düşünülürse, vurulan tek pazar çip olmaz, birçok ürün arzı ve sevkiyatı bundan zarar görür.
Sonuç? Stratejik analizler bir işgal durumunda NATO ve ABD’nin Tayvan’ı 2027’den önce savunmaya başlamasının zor olduğunu, bölgeye askeri yardım ve yığınak getirmek için gereken lojistiğin ve sevkiyatın zorlu olduğunu belirtiyor. Bu kapsamda da Çin’in 2024-25 gibi bir işgale teşebbüs edebileceği analizleri yapılıyor. Halen, eğer olursa, çok cesur bir hareket olacağını ve Çin’in bozulan ekonomik büyümesinin çerçevesinde biraz odak dağıtma hamleleri olabileceğini değerlendiriyoruz. Ancak ekonomik savaş uzun dönemlidir ve ciddi bir stratejik planlama gerektirir. Çin-Tayvan savaşının oluşum süreci, Rusya-Ukrayna savaşının sonuçlarına bağlı olacak gibi görünüyor.
Kaynak: Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı