enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4888
EURO
36,2725
ALTIN
2.958,62
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
8°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Çocuklarda ‘bireyselleşmenin’ ilk adımı

Çocuklarda ‘bireyselleşmenin’ ilk adımı
06.06.2022 11:40
149
A+
A-

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz, çocuklarda ‘2 yaş sendromu’nun ebeveynler tarafından dikkatle yönetilmesi gereken önemli bir süreç olduğunu belirtti.

Dr. Şinasi Can, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Aniden oluşan öfke patlamaları, kendi dediğini yaptırma konusunda inatlaşmalar, her şeye ‘hayır’ demeler, kendini yerden yere atmalar, durdurulamayan ağlama krizleri, çok hızlı değişen duygu geçişleri… Oyuncak için ağlama krizleri yaşarken bir anda başka bir şeye yönelerek susmak… Hiç beklenmedik bir şeye yoğun öfke krizleriyle karşılık vermek… Ebeveynleri oldukça yoran ve kaygıya sürükleyebilen bu davranışlar, çocukların bebeklikten çıkıp kendilerini birey olarak kabul ettirmeye çalıştıkları ‘2 yaş sendromu’nun tipik belirtilerini oluşturuyor. Bu dönemde kişiliklerini ispat etmek isteyen çocuklar inatçı ve saldırgan tavırlar sergileyebiliyor, ebeveynleriyle zıtlaşabiliyorlar. Gelişimsel olarak 18 ayda başlayan ve 36 aya kadar devam eden ‘2 yaş sendromu’ her çocukta görülse de aynı şiddette seyretmiyor. Bunun nedeni ise her çocuğun mizaç olarak farklı olmalarının yanı sıra ebeveynlerinin da farklı tutumlar sergilemeleri.  

Acıbadem Dr. Şinasi Can (Kadıköy) Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz, çocuklarda ‘2 yaş sendromu’nun ebeveynler tarafından dikkatle yönetilmesi gereken önemli bir süreç olduğunu belirterek, “Sendrom adıyla duyduğumuz bu süreç aslında bebeklikten çocukluğa geçişin yansımasıdır ve özerkleşme çabasıyla çok sağlıklı bir gelişimin parçasıdır.  ‘2 yaş sendromu’nu ergenlikten önceki ilk bireyselleşme süreci olarak da nitelendirebiliriz. Ebeveynlere itiraz etmeden de onlardan ayrışmak, bireyselleşmek mümkün değildir. Çocuğun ağlaması, öfkelenmesi veya inatlaşması değil anne ile babanın verdiği davranışsal tepkiler süreci daha zorlayıcı hale getirebiliyor. Çocuklardaki bu süreci rekabet ve güç savaşına dönüştürmemek gerekiyor. Aksi halde çocuğun bireyselleşme süreci sekteye uğrayabiliyor ve çocuk ebeveynlerinin sevgisini kaybetmemek için bebeksi pozisyonda kalma çabasına girebiliyor.” diyor.

Öfke patlamalarını yarıda kesmeyin! 

Çocuklarda ‘2 yaş sendromu’nda ağlama krizlerine ve öfke patlamalarına alan açmak, bir başka deyişle içinden gelen yoğun duyguyu dışarı yansıtabilmesine (gerek ağlama gerek bedensel tepkilerle) izin vermek ve bu duyguları kesmemek çok önemli. Zira, dışarı yansıtılamayan duygular kaybolmuyor, aksine bastırıldıkları için psikosomatik olarak beden üzerinden ifade yolu buluyorlar. Bu duyguları yaşadığında sakinleşinceye dek yanında beklemeniz, ona iyi geliyorsa sarılmanız, tıpkı bebeklik dönemlerinde yaptığınız gibi ‘hımm hımm’ gibi yumuşak bir ses tonu ile sürecine eşlik etmeniz, hiçbirini istemiyorsa sessizce beklemeniz sağlıklı olacaktır. 

Küsmeyin, odasına yollamayın 

“Ağlama krizlerinde çocuğa küsmek, onu odaya yollamak ve bağırmak kesinlikle olmasını istemediğimiz tepkilerdir” uyarısında bulunan Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Çocuğu yalnızlaştırarak sakinleşmeye zorlamak ileride güvensiz hisseden ve zor zamanlarında yardım isteyemeyen birey olmasına sebep olabiliyor. Dolayısıyla sakinleşinceye dek yanında kalmanız bu anlamda önemli olacaktır.”

İnat ediyorsa, seçenek sunun 

Bu dönemde çocuğunuzun tepkilerinin arkasındaki duyguyu yakalayabilmeniz büyük önem taşıyor. Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz, 2 yaş sürecinin çocukların sınır algısının oluşmaya başladığı bir dönem olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “Anne ve baba olarak ne çok serbest olmalı ne de çok katı durmalısınız. Çocuğunuza seçenek sunarak, kararı o veriyormuş gibi hissettirmeniz kişilik gelişimine fayda sağlayacaktır. Bunun yanında seçenek sunulamayacak bir durum ise yaşadığı hayal kırıklığına eşlik etmeniz yeterli olacaktır. Çocuğunuz yediği yemeye itiraz edebilir ya da sizin seçtiğiniz pijamayı giymek istemiyor olabilir. Böylesi anlarda onun sınırlarına bir adım geri çekilerek alan açmanız gerekiyor. ‘Bunu şimdi yemek istemiyorsun, ben yanlış anlamışım’ diyerek birkaç saat sonra yemek teklif edebilirsiniz. Giymek istemediği pijama yerine makul bir şeyler giymesi için seçenek sunabilirsiniz”

“Beni üzüyorsun, canımı acıttın” demeyin! 

Çocuğunuzun vurma davranışı varsa, ‘canımı acıttın’, ‘bak beni üzüyorsun’ gibi cümleleri kesinlikle sarf etmeyin. Zira, bu tür söylemlerin çocukta suçluluk hissinin artmasına neden olacağına işaret eden Uzman Klinik Psikolog Mine Şahbaz, “Suçlanan çocuk da bu davranış döngüsünü devam ettirme eğiliminde olacaktır. Bunların aksine çocuğunuz size vurduğunda durdurmalı ve ‘bana vuramazsın, birbirimize vuramayız’ cümleleriyle bunu size yapmaması gerektiğini hatırlatmalısınız. Sizin yıkılmadan, ona suçluluk hissettirmeden olumsuz tepkilerini göğüslüyor oluşunuz, bu süreci daha sağlıklı geçirmesine büyük katkı sağlayacaktır. ‘Bana değil yastığa vurabilirsin, topa vurabilirsin’ gibi sonrasında yönlendirmeler yapabilirsiniz. Onun size kızdığını ve bu sebeple böyle davrandığını, bunu gördüğünüzü ama çözümün vurarak olmaması gerektiğini kriz anlarından sonra çocuğunuza söyleyebilirsiniz.” bilgisini veriyor. 

Birlikte oyun oynayın 

Evinizde duyusal oyunları ve oyuncakları arttırmanız, çocuğunuzun sakinleşmesini kolaylaştıracaktır. Hamurlar, su oyunları, yumuşak toplar ve sesli müzik aletleri gibi bedenden gelen zorlayıcı duyguları boşaltabileceği bir alan yaratmanız, gün içinde yaşadığı stresi oyuncaklar aracılığıyla bırakmasını sağlayacaktır. Bedensel hareketli oyunları ev içinde çocuğunuzla birlikte oynayarak onun işbirliğine daha açık hale gelmesini sağlayabilirsiniz.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.