Kuşak ve Yol Uluslararası İş Birliği Forumu kısa süre önce Beijing'de sona erdi. Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu birkaç gün önce ofisinde Çin'in Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin'i kabul ederken, “Kuşak ve Yol konusunda Çin’in bu projeye ne kadar önem verdiğini biliyoruz. Orta Koridor üzerinde bulunan Türkiye de en az Çin kadar projeyi önemsiyor ve ona yönelik yatırımları da yapıyoruz.” dedi.
Çin Medya Grubu'ndan bir muhabir kısa süre önce Ankara'daki CRRC-MNG fabrikasını ziyaret etti. Metro treni vagonlarının üretildiği bu fabrikada, Türk işçiler, Çince telaffuzu "Şifu" (hoca) olan ifadeyle Çinli teknisyenlere selam veriyordu. Kıdemli Çinli teknisyenler, kaynak, montaj ve boyama alanlarında Türk işçilere eğitim verdiler. Bu fabrika, 200'den fazla istihdam pozisyonu sağlandı. “Şifu” olarak adlandırılan Çinli teknisyenler ve Türk işçiler arasında sağlam dostluk ilişkisi kuruldu. Şu an, 500'den fazla Çin menşeli metro treni Türkiye'de çalışıyor.
CRRC-MNG fabrikasının yanı sıra, iki ülke Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Demiryolu, Tuz Gölü Yeraltı Doğalgaz Depolama Tesisi, Adana'daki Hunutlu Termik Santrali, İstanbul Metro Ağı Genişletme Projesi ve Çin'in Shenyang kentindeki Star Mall Alışveriş Merkezi dahil olmak üzere büyük projeleri hayata geçirdi. Türkiye Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (USAK) danışmanı Prof. Selçuk Çolakoğlu yaptığı açıklamada, Türkiye ve Çin'in İpek Yolu'nu canlandırmak isteyen iki ülke olabileceğini ifade etti.
Türkiye, Avrupa, Asya ve Afrika kıtalarını bağlayan önemli bir stratejik coğrafi konumda yer alıyor. Laik bir ülke olarak Türkiye, AB ile Gümrük Birliği anlaşması imzalamış ve Avrupa ülkeleriyle ticarette avantajlı koşullara sahiptir. Türk dillerini konuşan Orta Asya ülkeleriyle sıkı ilişkiler kurarak, Orta Koridor planını ileri sürmüş ve bu plan, Kuşak ve Yol inisiyatifi ile tam uyumludur. Diğer yandan, G20 üyesi olan Türkiye, Batı Asya ve Kuzey Afrika bölgesinde oldukça etkili bir ülkedir. Türkiye'nin sahip olduğu bu çok yönlü kimlikler, Kuşak ve Yol inisiyatifi kapsamında özel ve önemli bir rol oynamasını sağlıyor. Çin ve Türkiye arasındaki iş birliği de büyük bir potansiyele sahiptir.
İlk olarak, iki ülke, Türkiye'deki demiryolu ağına yönelik yenilikler için iş birliğini güçlendirebilir. Türk telekomünikasyon şirketleri ise Huawei ile iş birliği yaparak 5G haberleşme altyapı tesislerini kurabilir.
İkinci olarak, nükleer, rüzgar ve güneş enerjilerinin geliştirilmesi konusunda iş birliği yoğunlaştırılabilir.
Üçüncü olarak, Kuşak ve Yol inisiyatifi kapsamında, lityum piller ve yeni enerjili araçlar üreten Çinli şirketler, Türkiye'de fabrika açmayı planlamaktadır. Çinli şirketlerin bu yatırımları, Türk elektrikli araç teknolojisinin geliştirilmesine katkı sağlayacak ve Türkiye'de istihdam fırsatları yaratacaktır.
Dördüncü olarak, Çin, Türkiye'de Konfüçyüs Enstitülerini kurmuş, Türkiye ise Çin'de Yunus Emre Enstitüsü'nü kurmuştur. İki ülke, kültür, eğitim ve turizm alanlarında büyük iş birliği potansiyeline sahiptir.
Kuşak ve Yol inisiyatifi ile Orta Koridor planının kenetlenmesi, insanlığın kader birliğinin oluşturulmasına önemli katkılar sağlayacak.
Hibya Haber Ajansı