CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Türkiye’de yaşanan enerji kriziyle ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Akın, kış aylarında olası bir enerji krizine karşı AK Parti iktidarının “Kriz her yerde” söylemiyle sorumluluğu kendi üzerinden attığına işaret ettiği açıklamasında; “İktidar enerji krizi her yerde diyerek kendi yanlış politikalarını perdelemek istiyor. Türkiye’deki enerji enflasyonu, AB üyesi ülkelerin üç katı. Kışın doğalgazda herhangi bir arz güvenliği sıkıntısı yaşanmaması için spot LNG anlaşmalarının şimdiden yapılması gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
CHP’li Akın, hazırladığı çalışmada özetle şunları dile getirdi:
‘Kriz her yerde’ söylemi yanlışları perdelemek için
AK Parti iktidarı; ‘Rusya-Ukrayna savaşıyla küresel enerji krizinin Türkiye’yi de etkilediği söylemini’ kendi yanlışlarını ve beceriksizliğini örtme amacıyla kullandığı bir perdeye dönüştürdü. Avrupa ülkeleri kamulaştırma, vergi yükünün düşürülmesi ve kamuda tasarruf tedbirlerini gündeme alırken; Türkiye’de ise milyonlarca vatandaşın faturasını ödeyemediği için enerji kesintileri yaşamaktadır. Bu bağlamda kış aylarında olası bir arz güvenliği sıkıntısı yaşanabileceği endişeleri her gün dile getirilmektedir. Avrupa ülkeleri çeşitli önlemler alırken; Türkiye’de ise bugüne kadar depoların dolu olduğu söylemi dışında kapsamlı bir adım atılmış değil.
Türkiye’deki artış, ab ortalamasının 3 katı
Avrupa’da enerji fiyatlarına ilişkin Avrupa İstatistik Ofisi’nin (Eurostat) verileri akaryakıt, elektrik ve doğalgazda en çok artışın Türkiye’de olduğunu ortaya koyuyor. Eurostat’ın nisan ayında açıkladığı HarmonizeTüketici Fiyatları Endeksi’ne göre (HICP) Türkiye’deki enerji enflasyonundaki yıllık artış oranı Avrupa Birliği’ndeki ortalama oranın 3 katını aştı. Elektrik, doğal gaz ve akaryakıt fiyatlarındaki değişimi gösteren yıllık enerji enflasyonu Şubat 2022’de Türkiye’de yüzde 97 olurken AB’de yüzde 29 oldu.”
Türkiye’deki krizin nedeni liradaki değer kaybı
Türkiye’de enerji krizinin temel nedeninin iktidarın yanlış ekonomi ve para politikaları nedeniyle Türk Lirası’ndaki olağanüstü değer kaybından kaynaklandığını dile getiren Akın, “AK Parti’nin yaklaşık 10 yıl önce ucuz ve kaliteli olacağı vaadiyle özelleştirdiği elektrik sektörü bugün son dönemde yaşanan döviz krizinin de etkisiyle büyük bir finansal açmaz yaşamaktadır. Sektörün kamuya yapması gereken ödemeleri gerçekleştiremediği; ulusal tarife ile maliyetler arasındaki fark nedeniyle de büyük bir borç yükü yaşadığı bilinmektedir.
Türkiye’de enerji politikası yanlış kurgulandı
Türkiye’nin yaşadığı enerji krizinin bir diğer nedeni ise AK Parti iktidarının elektrik üretiminde yıllar içinde yerli ve yenilenebilir kaynaklara yeteri kadar önem vermemesinden kaynaklanmaktadır. Enerji politikasının yanlış kurgulanması nedeniyle bugün Türkiye’nin elektrik üretiminin neredeyse yarısı ithal girdili santrallerden yapılması maliyetleri artırmaktadır. İthal kömür ve doğalgaz santrallerindeki üretimin maliyeti doğrudan döviz kuruna bağlı bir yapıdadır. Kış aylarında ithal girdili santrallerden üretimin artacağı düşünüldüğünde elektrikte maliyetlerin daha da artacağı açıktır.” ifadelerine yer verdi.
Kriz yönetimi ‘yaptım oldu’ anlayışında
Şeffaf bir şekilde ortak kararlar alınması gerektiğinin altını çizen CHP’li Akın şöyle devam etti:
“Kış aylarında yaşanması beklenen enerji krizine karşı iktidarın bugüne kadar ne gibi çalışmalar yaptığı tam olarak bilinmemektedir. Dolayısıyla enerji sektörü bileşenleri de iktidarın krize karşı kapalı kapılar ardında ne gibi önlemler alacağı konusunda bilgiye sahip değildir. Krize yönelik günü kurtarmaya yönelik politikalar oluşturmak yerine tüm sektör paydaşlarının katılımıyla şeffaf bir şekilde ortak kararlar alınması gerekmektedir.
LNG alımı için kesinlikle geç kalınmamalı
Kış döneminde Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını kısması ya da kesmesi durumunda spot piyasadaki sıvılaştırılmış doğalgazı (LNG) almak için Avrupa ülkeleri sıraya girecektir. Bu kapsamda LNG alımı için kış öncesi bütün kontratlar yapılması çok önemlidir. LGN alımı için girişimler kış aylarına kesinlikle bırakılmamalıdır. Avrupa ülkelerinin talebinin artması nedeniyle yeterli finans olsa bile kış aylarında spot piyasadan LNG bulamama ihtimali vardır.
Yenilenen kontratlarla alım maliyeti yükseldi
Türkiye 2021 yılında yaklaşık 60 milyar metreküp doğalgaz tüketti. Türkiye’nin ithal ettiği doğalgaz önceki yıllarda imzalanan petrole dayalı alım formülü olan uzun dönemli kontratlar ve spot LNG alımı ile karşılanıyor. 2021 yılında bazı kontratlar yenilenirken; iktidarın yanlış ithalat politikası nedeniyle doğalgazın alım maliyetinde son dönemde fahiş bir şekilde artan spot LNG fiyatının etkisi de artırılmıştır. Kontratlarda spot LNG etkisi yüzde 12’den yüzde 48’e çıkmıştır. Bu durum da Türkiye’nin doğalgaz alım maliyetini artırmaktadır.”
Hibya Haber Ajansı