enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5504
EURO
35,9788
ALTIN
3.001,83
BIST
9.460,61
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
19°C
İstanbul
19°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Parçalı Bulutlu
11°C
Pazartesi Çok Bulutlu
10°C
Salı Hafif Yağmurlu
12°C

Bukalemun hastalığı, az duyuluyor ama sık görülüyor

Bukalemun hastalığı, az duyuluyor ama sık görülüyor
07.07.2023 13:36
2
A+
A-

İnsanların yüzde 85’inin hayatlarının bir döneminde bel ve kalça ağrılarıyla karşılaştığını belirten uzmanlar bu ağrıların yüzde 25’inin bukalemun hastalığından kaynaklandığını söylüyor.

Çeşitli ağrı tipleri ile seyrederek, farklı hastalıkları taklit etmesi nedeniyle bu hastalığa bukalemun hastalığı denildiğini ifade eden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, fazla kilo, travma, ağır yük kaldırma, romatizma, enfeksiyon, gebelik ve skolyoz gibi durumların bu hastalığa sebep olabileceğine dikkat çekti. Ünal ayrıca, hastalık oluşmadan önce önlemenin en önemli tedavi olduğuna vurgu yaptı.

“Çeşitli ağrı tipleri ile seyrederek, farklı hastalıkları taklit eder”

Kuyruk sokumu kemiği ve leğen kemiği arasında bulunan ekleme, sakroiliak eklem denildiğini belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Emre Ünal, “Kalça bölgesinin sağ ve sol kısımlarında olmak üzere her insanda iki adet bulunur. Bu eklemler ile ilgili rahatsızlıklara bukalemun hastalığı denilir. Bukalemun hastalığı denilmesinin sebebi, çok çeşitli ağrı tipleri ile seyrederek, farklı hastalıkları taklit etmesidir.” dedi.

Ünal, görevi üst beden yükünü, alt bedene ve bacaklara eşit şekilde dağıtmak olan bu eklemin yaşın ilerlemesi bile beraber doğal olarak yıprandığını ve aşındığını ifade ederek, fazla kilo, travma, ağır yük kaldırma, romatizma, enfeksiyon, gebelik ve skolyoz gibi bazı durumların bu eklemin ağrısına sebep olabileceğine dikkat çekti.

“İsmi az duyulsa da, aslında sık görülen bir hastalık”

İnsanların yüzde 85’inin hayatlarının bir döneminde bel ve kalça ağrılarıyla karşılaştığını belirten Ünal, “Bu ağrıların yüzde 25’inin sebebi ise sakroiliak eklem yani bukalemun hastalığıdır. Anlaşılacağı üzere, birçok insan tarafından ismi az duyulsa da, aslında sık görülen bir hastalık. Özellikle romatizma hastalarının yaşadığı bel ağrılarında öncelikle araştırılması gerekir. Az duyulmasının sebebi, çeşitli ağrı tipleri ile baş gösterdiği için, teşhis konulması zor bir hastalıktır.” diye konuştu.

“Bel fıtığı gibi, kalça ve bacakta ağrı yapabilir”

Ünal, Bukalemun hastalığının bel fıtığı ile en sık karışan hastalıklardan biri olduğunu dile getirerek, “Aynı bel fıtığı gibi, kalça ve bacakta ağrı yapabilir. Hatta sakroiliak eklem ağrısı olan ama eş zamanlı MR tetkikinde bel fıtığı görüldüğü için, bel fıtığı ameliyatı olan insan sayısı hiç te az değil. ‘Bel ameliyatı oldum, hiç fayda görmedim.’ diyen hastalarda, mutlaka sakroiliak eklem bölgesi sorgulanmalı.” şeklinde konuştu.

Bu hastalığın teşhisinde en önemli kısmın hastanın şikayetleri olduğunu sözlerine ekleyen Ünal, “Hem hastanın şikayetlerini doğru anlatması, hem de bu konuda tecrübeli bir hekimin dikkatlice hastayı dinlemesi çok önemli. Yeteri kadar muayene zamanı ayrılması gerekir. Bu aşama geçildikten sonra, eğer hekim sakroiliak eklem hastalığı düşünüyorsa, sakroiliak ekleme yönelik ilaçlı bir MR tetkiki gerekir.” açıklamasını yaptı.

“En önemli tedavi, hastalık oluşmadan önce önlemek”

Hastalık oluşmadan önce önlemenin en önemli tedavi olduğuna vurgu yapan Ünal, “Hastalığı önlemek için fazla kilo alımından uzak durulmalı ve düzenli egzersiz yapılmalı. Tabii ağır sporlar, bu eklem üzerinde oluşan yükü arttıracağı için, eklemin yıpranma ihtimalini arttırır ve ağrı oluşuma sebebiyet verebilir. Bu konuya dikkat edilmesi gerekir. Hastalık oluştuktan ve doğru teşhis konulduktan sonra bu bölgeye yapılacak kök hücre tedavisi ve radyofrekans gibi yöntemlerle hem ağrı kontrol altına alınır hem de dokuların kendilerini yenileyerek hastalığın tekrar etme ihtimali düşürülür. Bu tedavilere ek olarak fizik tedavi ve rehabilitasyonun da faydalı olduğu görülüyor.” dedi.

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.