15. BRICS Liderler Toplantısı, 22-24 Ağustos’ta Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Johannesburg kentinde düzenleniyor. Bu, COVID-19 salgınının meydana gelmesinden sonra, BRICS’in düzenlediği ilk çevrimdışı zirve oldu. Zirve, salgın sonrası küresel ekonomik toparlanmaya büyük bir dinamizm katacak.
Son zirveye ilişkin iki rakama ayrı bir önem verilmesi gerekiyor. Biri, zirveye 60’tan fazla ülkenin liderleriyle uluslararası örgütlerin yöneticilerinin katılması, diğeri ise 40’tan fazla ülkenin BRICS iş birliği mekanizmasına katılmayı arzuladıklarını açıklaması. Bu ülkelerin 20’den fazlası katılım için resmen başvuru yaptı. Bu iki rakam, BRICS’in küresel arenadaki statüsünün her geçen gün daha da yükseldiğini ve BRICS’in “dost çevresi”nin daha da genişlediğini gösterdi.
BRICS iş birliği mekanizmasının artan çekicilik göstermesinin nedeni, örgütün yeni bir iş birliği kavramına öncülük edip uygulamış olması, yeni yükselen ülkelerin ortak kalkınma modelini yaratmaları.
Her şeyden önce, BRICS ülkeleri her zaman dışa açıklık ve kapsayıcılık kavramlarına bağlı kalmıştır. ABD liderliğindeki batılı ülkelerin dışlayıcılığından ve korumacılığından tamamen farklı bir tutum sergileyen BRICS, oluşmasından bu yana geçen 17 yıl içinde örgüte üye ülkeler ve bölge ülkeleri arasında bir diyalog mekanizması başlattı ve Afrika ülkeleri, Güney Amerika ülkeleri, Shanghai İş Birliği Örgütü’ne üye ülkeler, Bengal Körfezi Ekonomik ve Teknolojik İş Birliği Girişimi ülkeleri ile sırayla diyalog gerçekleştirdi. Özellikle 2017’de Çin’in Xiamen kentinde düzenlenen BRICS Zirvesi sırasında BRICS Dönem Başkanlığı’nı yürüten Çin, “BRICS +” modelini önerip, yeni yükselen piyasalarla gelişmekte olan ülkelerin örgüte katılması için etkili bir yol sundu. 15. BRICS Zirvesi’nde BRICS İş Forumu’nun yanı sıra Güney Afrika, birçok Afrika ülkesi ve “Küresel Güney” ülkelerinin liderlerini “BRICS-Afrika” konferansına ve “BRICS+” Diyalogu’na katılmaya davet etti, dolayısıyla BRICS’in dışa açıklık ve kapsayıcılık ruhunu daha da yaygınlaştırdı.
İkincisi, BRICS ülkeleri her zaman kazan-kazan iş birliği ruhunu savunuyor. Kendi kurallarını uluslararası kurallar olarak görmeye kalkışma, istediği zaman diğer ülkelere baskı ve tek taraflı yaptırım uygulama girişimlerine kararlılıkla karşı çıkan BRICS ülkeleri, her zaman gerçek anlamda çok taraflılığa bağlı kalıyor ve eşitlik istişare ilkesini benimsiyor. BRICS iş birliğinin temsil sonucu olan Yeni Kalkınma Bankası, özkaynaklarını ve oy kullanım hakkını beş kurucu üye ülkesi arasında eşit olarak dağıtıyor, böylece küresel yönetişim modeli için yeni bir seçenek sunuyor. BRICS ülkeleri ayrıca Birleşmiş Milletler, G20, Dünya Ticaret Örgütü ve Uluslararası Para Fonu gibi dünyanın çok taraflı mekanizmalarında tutum ve politika koordinasyonunu güçlendirdiler. Karmaşık küresel durum altında, BRICS ülkeleri her zaman yüksek kaliteli bir ortaklık kurdu, küresel zorluklarla ve tehditlerle başa çıkmak için dayanışmayı yoğunlaştırdı. BRICS ülkelerinin geniş bir fikir birliği ve ortak hedefleri vardır. Uluslararası durum nasıl değişirse değişsin, iş birliğinin asıl niyeti ve ortak beklentisi değişmeyecektir.
Üçüncüsü, BRICS ülkeleri, ortak refah ve kalkınmaya sıkı sıkıya odaklanmaktadır. BRICS, G20 ve Dünya Ticaret Örgütü gibi küresel çok taraflı platformlarda gelişmekte olan ülkelerin çıkarlarını kararlılıkla savundu ve Birleşmiş Milletler 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin uygulanmasını teşvik etmek için aralıksız çaba sarf etti. Özellikle 2008 yılında uluslararası finansal krizin patlak vermesinden sonra BRICS ülkeleri yan yana durarak küresel ekonomik büyümeye büyük katkılarda bulundular. İstatistiklere göre, 2021 yılında BRICS ülkelerinin dünya ekonomisine sağladıkları katkı yüzde 50’yi aşmış durumda. BRICS ülkeleri maliye ve finans, ticaret ve yatırım, enerji kaynakları, tedarik zincirleri, lojistik zincirler, tarım ve gıda güvenliği, sınır ötesi ödemeler, aşıyı geliştirme ve kamu sağlığı gibi alanlarda iş birliğini artırdı. Yeni Kalkınma Bankası’ndan etkin faydalanan BRICS ülkeleri, toplam 33 milyar 200 milyon ABD Doları tutarındaki 90’dan fazla projeyi onaylayarak, gelişmekte olan ülkelere büyük destek sağladı.
Son olarak, BRICS ülkeleri inovasyona dayalı kalkınma düşüncesini benimsiyor. Günümüzde bilişim ve yapay zeka, çağın ana akımı haline geldi. BRICS ülkeleri her zaman yeni sanayi devrimi ve endüstriyel internet ve dijital üretim alanlarında iş birliğini güçlendirmeye önem verdi. Aynı zamanda, BRICS ülkeleri dijital ekonomik kalkınma eğilimini yakından takip edip, “BRICS Ekonomik Ortaklık Stratejisi” ni belirledi ve BRICS Yapay Zeka Araştırma Grubu’nun çalışmalarını mümkün olduğu kadar erken bir şekilde başlatmayı onayladı. Üstellik “Çin-BRICS Yeni Dönem Bilim ve Teknoloji İnovasyon Geliştirme Parkı” kurulacak ve “BRICS Küresel Uzaktan Algılama Uydu Verileri ve Uygulama İşbirliği Platformu" kurma olasılığı araştırılacak.
BRICS’e yeni üyelerin katılmasıyla, BRICS iş birliği mekanizması daha dinamik olacak. BRICS yepyeni çehresiyle küresel yönetişim reformunda önemli bir güç olmaya devam edecektir.
Kaynak: Çin Uluslararası Radyosu
Hibya Haber Ajansı