BDDK aylık verilerine göre; bankaların toplam karı Ocak-Haziran döneminde 169,1 milyar lira olurken, bu rakam bir önceki yılın aynı döneminde 33,8 milyar lira idi.
Ort. TGA oranı, geçen yılki %3,66’ya karşılık %2,49’a düştü.
Ort. standart sermaye yeterliliği %18’de değişmedi.
Ort. çekirdek sermaye yeterliliği %14’te değişmedi.
Toplam aktifler geçen yılki 6,73 trilyon liraya karşılık 11,7 trilyon lira oldu.
Toplam krediler geçen yılki 3,91 trilyon liraya karşılık 6,27 trilyon lira oldu.
Haziran ayında net faiz marjı artan kredi marjları ve menkul kıymet getirileri nedeniyle aylık 109 baz puan azalarak %7,7’ye geriledi. Aylık bazda %13 artan komisyonlarla, operasyonel gelirler (net faiz + komisyon) aylık bazda %22 arttı. Operasyonel maliyetlerdeki aylık bazda %21’lik güçlü artış, net karlılığı kısmen bastırdı. Net karşılık giderlerindeki (karşılıklar-diğer gelirler) aylık bazda %10’luk azalış net karlılığı destekleyen bir unsur olmuştur.
Bankacılık sektörü toplam kredi hacmi ve yıllara göre kredi büyümesi karşılaştırması
Böylece yılın ilk yarısında bankacılık sektörünün net karı 169 milyar TL ile yıllık %401 artışa tekabül ediyor. Bankalar için genelde kıyaslamalar bir önceki çeyreğe göre yapılması itibariyle, ilgili dönem mukayesesi yaptığımızda da %67’lik bir çeyreksel kar artışı olduğu gözlenmektedir. Bilanço döneminde özellikle özel bankalar tarafına bakıldığında (şu ana kadar beş halka açık banka bilanço açıkladı: Akbank, Yapı Kredi, Garanti BBVA, TSKB ve QNB Finansbank) ilk yarıdaki kar görünümünün pozitif olarak devam ettiği görülmekle beraber, yılsonu beklentilerinin de genel olarak yukarı revize edildiği görülmektedir. Bu da birçok bankanın yılın geri kalanında faiz marjlarında ve karlılık beklentilerinde iyimser olduğunu ortaya koymaktadır. Son dönemdeki BDDK atılımları, kredi faizleri ve ağırlıklı fonlama faizi marjı ile KKM sistemindeki gelişmeler dikkate alındığında, hükümetin mevcut durumla alakalı eğilimi kırdıracak bir hamlesi olmaz ise, bankaların karlılık görünümünü pozitif olarak değerlendiririz.
Bankacılık sektörü toplam mevduat hacmi ve yıllara göre mevduat büyümesi karşılaştırması
2022 yılında artan jeopolitik riskler ve makroekonomik ortam, yüksek risk profili itibariyle özel bankaların aktif-pasif yönetimi ve enflasyon nedeniyle kredi fiyatlamasının yüksek olacağını değerlendiriyoruz. Kamu bankalarının ise devlet sübvansiyonları ile birlikte kredi çıkışlarında daha etkin olmasını beklemekle beraber, BDDK’nın ve TCMB’nin ticari kredilerdeki selektif yaklaşımının kredi büyümesinde aşağı risk oluşturabileceğini düşünüyoruz. Kredi faizlerinde ise son düzenlemelerin etkisinin maliyetleri artırabileceğini değerlendiriyoruz. Mevcut risk parametrelerimizde ve veri analizimizde 2022 yılında toplam kredi hacmindeki (TL+YP) büyümeyi %49, toplam mevduat hacmindeki büyümeyi ise %43 olarak hesaplıyoruz.
Kaynak Enver Erkan / Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı