Tatlar Atıksu Tesisi’nin de basın mensuplarıyla birlikte gezildiği toplantıya; Başkan Yavaş’ın yanı sıra Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, ASKİ Genel Müdürü Memduh Aslan Akçay, Elmadağ Belediye Başkanı Adem Barış Aşkın, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Reşit Serhat Taşkınsu ve meclis üyeleri katıldı.
“Ankara halkının atık suyu Ankara Çayı’na karışıyor”
Ankara ve İstanbul’da yaşayan vatandaşları ilgilendiren önemli bir çevre sorununu anlatmak ve göstermek için toplandıklarını kaydeden Başkan Mansur Yavaş, öncelikle çevre felaketini bir haritayla anlatmak istediğini söyledi.
Yavaş, “Arıtılan ve arıtılamayan Ankara halkının atık suyu Ankara Çayı’na karışıyor. Oradan Sakarya Nehri’ne ve İstanbul’un Ömerli Barajı’na gidiyor. Yani arıtılamayan su sadece Ankara halkını değil, İstanbul’u da ilgilendiriyor. Bir diğer husus; Sincan, Yenikent ve Polatlı halkı Ankara Çayı’ndan sulama yapıyor. Buralarda yapılan sulamayla yetişen sebzeler de Ankara ve civar illere gönderiliyor. Dolayısıyla buralarda kullanılan suyun ve İstanbul’a giden suyun tertemiz olması gerekiyor.” dedi.
Tesis kapasitesinin artırılması gerektiğinin altını çizen Başkan Yavaş, “ANKAPARK yapılırken ayrıca alttan gelen derelerden birisi de buraya gelen atık suya karıştırıldığı için iyice buranın kapasite sorunu ortaya çıktı. Normalde 765 bin metreküp arıtılması gerekirken şimdi buraya gelen su iki mislini bulmuştur. Ayrıca artan yağışlar, yağış rejimi, iklim krizi nedeniyle yağışlar artınca, arıtılması bu tesisin bu kapasitesiyle iyice mümkün olmadığı için buradaki sakıncada iki misline çıkmış durumda. Ekim 2009 tarihinde Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi’nden buranın kapasitesinin artırılması için 536 milyon lira kredi kararı çıkmasına rağmen halen bu arıtma ilgili hiçbir işlem yapılmamıştır.” ifadelerini kullandı.
“Ankara ve İstanbul halkının bunu görmesi gerekiyor”
Tatlar Atıksu Arıtma Tesisi’ndeki sorunun 30 milyon insanı etkilendiren bir konu olduğunu belirten Yavaş, projenin neden gerekli olduğuna dikkat çekerek yaşanan süreci şöyle anlattı:
“Bir kısım atık sular arıtılamadan Ankara Çayına gidiyor. Tabi buradan kaçak sulama yapıldığı takdirde başımıza neler geleceği belli… Biz göreve geldikten sonra 2019 yılında bu durumun farkına vardık. Acilen bu tesisin yapılması gerektiği için yönetim kurulu kararları alındı ve çalışmalara başlandı. 2020 yılında buranın proje ihalesine çıkıldı. Projeleri yapıldı. Daha sonra 2022’de teslim alındı ve proje bitti. 2023 yılında da ÇED Raporunu aldıktan sonra Strateji Daire Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığı’na başvurduk. ‘Buranın acil yapılması gerekiyor ve yatırım programına alınması gerekiyor’ dedik. Strateji Dairesi Başkanlığı bunu Cumhurbaşkanlığına gönderdi ve oradan da bu projeye onay çıktı.”
Başkan Yavaş, projenin yatırım programına alındığına değinerek, “Yatırım programına alınınca bu sefer finans arayışına girdik ve kredisini de bulduk. Bu kredi belediye meclisinden onaylanacak, tekrar hazineye gidecek daha sonra tekrar hazinden onay alınacak. Daha sonra da ihaleye çıkarılacak yani, 2024 seçimlerine kadar nerdeyse başlaması dahi mümkün değil. Önce reddettiler böyle bir 30 milyon nüfusu direkt ilgilendiren bir projeyi reddettiler, Cumhurbaşkanlığı’nın onaylamasına rağmen. Ben veto ettim tekrar 2 aydır da erteleme kararı alıyorlar. Bunu Ankara halkının İstanbul’un görmesi gerekiyor. Yani burada belediye yönetimini, Mansur Yavaş’ı engelliyorum adına 30 milyon insanın sağlığı ile oynanıyor. Sadece 30 milyon da değil, Ankara Çayı dahil Sakarya’dan da sulama yapan on binlerce insan var bu suyu kullanıyorlar.” şeklinde konuştu.
“Paralar Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başka fantastik projelerine harcandı”
Başkan Yavaş, Ankara halkının 1,6 dolara su içtiğini, bugünün parasıyla 40 liranın üstünde su kullandığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu elde edilen paralar ASKİ’den Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin başka fantastik projelerine harcandı ve buraların arıtma kapasitesinin artırılması, taşkın sahalarının yapılması, yağmur sularının atık sularının birbirinden ayrılması gibi hiçbir projeye para ayırmadılar. Bunları da önümüzdeki günlerde bir sunumda göstereceğiz. Belediyenin asli görevlerinden olan ucuz ve musluktan içilebilir su verilemesin, alt yapı çalışmaları yapılamasın, Polatlı’ya verilecek olan su götürülemesin anlayışına muhalefet ediyorlar. Fakat sonuç itibariyle şahsım olarak Mansur Yavaş’a bir zarar vermiyor ama gördüğünüz gibi 30 milyon insanın sağlığı ile oynuyorlar.”
“Ankara halkının 15 yıl değil 15 gün bekleyecek durumu yok”
Halkın sağlığını ilgilendiren bir konuda 25 yılda hiçbir şey yapılmadığının altını çizen Başkan Yavaş, “Belediyenin kendi bütçesi ile bura yapılabilir miydi en az bütçemizden belli bir miktar ayırsak bile burası 15 yılda tamamlanacaktı dolayısıyla Ankara halkının 15 yıl değil 15 gün bekleyecek durumu yok. Halkın sağlığını ilgilendiren 25 yıl boyunca hiçbir şey yapılmamış.” açıklamalarında bulundu.
Bir basın mensubunun “Sayın Başkan biraz önce söylerken ‘Cumhurbaşkanlığı tarafından onaylandı ama belediye meclisinden veto edildi’ dediniz bu konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talebiniz oldu mu?” soru üzerine Yavaş, “Ret olursa tekrar götürmeyi düşünüyoruz. Kamuoyuna duyurmak istiyoruz şu anda bütün Türkiye bilgilensin yani belediye meclisinin böyle bir olaya karşı davranışını bütün insanların görmesi lazım. Belediye meclisindeki çoğunluğuna dayanarak her şeyi biz yaparız istediğimizi yaptırırız diye bir şey yok belediye başkanın yetkileri ayrı belediye meclisinin yetkileri ayrı.” dedi.
Toplantının ardından Mansur Yavaş ile ASKİ Atıksu Arıtma Daire Başkanı Ayşegül Pekyılmaz basın mensuplarıyla tüm tesisi gezerek yerinde gözlem yaptı.
Hibya Haber Ajansı