COVID-19 pandemisinin en çok etkilediği sektörlerin başında turizm geliyor. Turizm talebinin temel ve zaruri ihtiyaçlardan olmaması ve ertelenebilir özellikte olması, sektörün krizden etkilenme katsayısını artırdı. Normalleşme sonrası yaşanan gelişmelerle birlikte salgın nedeniyle son iki yıldır düşüş yaşayan turizm sektörüne olan ilgi yeniden arttı. Seyahat kısıtlamalarının da kalkmasıyla, yolcu trafiği de tekrar hareketlenirken ertelenen seyahat planları çok daha yüksek bir talebe dönüştü. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre 2022’nin ilk çeyreğinde yurt dışına seyahat eden vatandaş sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %269,6 artarak 1 milyon 39 bin 666 kişi oldu. Türkiye’den yurt dışına çıkış yapan ziyaretçi sayısı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre %148,1 artarak 6 milyon 451 bin 657 kişi oldu.
Malitur Genel Müdürü Muhammet Ali Köprü, küresel ve yerel turizm endüstrisi üzerinde önemli derecede olumsuz sonuçlar yaratan pandemi sonrasında, turizm anlayışıyla birlikte seyahat şeklinin de değiştiğini belirtti. Pandeminin en çok etkilediği sektörlerin başında turizmin geldiğini ancak normale dönüşle birlikte taleplerin yüksek seviyelere ulaştığını ifade eden Muhammet Ali Köprü, “Vize istememesi, uygun fiyatlı olması, Türkiye’ye yakın ve ulaşabilir olması nedeniyle Balkanlar, Türk turistlere oldukça cazip geliyor” dedi.
“Balkanlar 4 mevsim ayrı güzel”
Yaz sezonunun sona ermesine rağmen, Balkanların Türkiye’den gidecekler için her mevsim gözde ve revaçta bir destinasyon olduğunun altını çizen Muhammet Ali Köprü, “Türk vatandaşları daha kolay bir tatil için öncelikli olarak vize istemeyen ülkeleri tercih ediyor. Listenin ön sıralarında Balkan ülkeleri yer alıyor. Balkanlar, dört mevsim ziyaret edilebilecek bir destinasyon. Klasikleşen deniz-kum-güneş tatil konseptinden çok tarihi ve kültürel seyahatler için ideal olan Balkanlarda her mevsim ayrı bir güzel. Saraybosna, Üsküp, Ohrid, Priştine gibi şehirlerde çok sayıda Osmanlı eserine rastlamak mümkün. Balkanlar ayrıca bizim ‘gönül coğrafyamız’. Kültürel olarak birçok benzerliğimiz var. Gastronomik olarak da Türklerin damak zevkine çok uygun. Hatta Balkanlarda hiç beklemediğiniz bir anda Türkçe konuşan biriyle karşılaşabilirsiniz” dedi.
“Yakın, ulaşılabilir ve ucuz”
Balkanların konum itibarıyla Türkiye’ye yakın bir coğrafya olduğunu, bu nedenle kısa ve kolay bir seyahatle ulaşılabildiğini belirten Malitur Genel Müdürü Muhammet Ali Köprü, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Uzun ve yorucu seyahatlere göre zaman tasarrufu sağlayan Balkan turlarında, hem hava hem de karayolu alternatifi sunuyoruz. İstanbul’un her iki havalimanından direkt kalkışlı uçak seferlerinin bulunması ve ayrıca karayolu ile ulaşımın da kolay olması nedeniyle Türk turistler için oldukça cazip. Euro’nun yüksek ve artış eğiliminde olduğu bir dönemde Türk Lirası, Balkan ülkelerinin para birimleri karşısında gücünü koruyor. Türk Lirası; Sırp Dinarı, Rumen Leyi, Arnavut Leki, Kuzey Makedon Dinarı karşısında değerli. Bu da ekonomik anlamda Euro para birimini kullanmayan Balkan ülkelerini Türk turistler için cazip kılan bir diğer nokta. Bu durum ayrıca tur fiyatlarına da yansıyor. Türk vatandaşları, Malitur güvencesiyle oldukça cazip fiyatlarla hem yurt dışı deneyimi yaşıyor, hem de uygun fiyatla seyahatlerini gerçekleştirmiş oluyor.”
Kimlik kartı ya da pasaportla giriş
Bazı Balkan ülkelerinin Türk vatandaşlarından vize istememesi, seyahatlerin önündeki engelleri kaldırıyor. Sırbistan, Karadağ, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya, Kosova ve Arnavutluk’un Türk vatandaşlarına vize serbestliği tanıması, yurt dışı seyahat tercihlerinde Balkan ülkelerini bir adım öne çıkarıyor. Son olarak Türkiye’nin Sırbistan ve Bosna Hersek ile anlaşması doğrultusunda Türk vatandaşları bu iki ülkeye kimlik kartlarıyla seyahat edebiliyor.