Bakanlıktan yaplan açıklamaya göre, Tatlı su kaynaklarının önemine dikkati çekmek ve bu kaynakların sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amacıyla her yıl 22 Mart’ta Uluslararası Dünya Su Günü kutlanıyor. UN-Water tarafından organize edilen bu kutlamalar için her yıl farklı bir tema belirleniyor. 2023 yılı Dünya Su Günü’nün teması “Ortaklıklar ve İş Birliği Yoluyla Değişimi Hızlandırmak” olarak seçildi.
Kuraklık tehdidine karşı eylem planı hazırlayan Tarım ve Orman Bakanlığının, “Suda Sıfır Kayıp” sloganı ile başlattığı seferberlik de yaygınlaştırılıyor.
Bakanlığa bağlı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü, DSİ ve Tarım Reformu Genel Müdürlüğü başta olmak üzere birçok birim kuraklığa karşı çalışmalar yürütüyor.
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Bakan Prof. Dr. Vahit Kirişci tarafından kamuoyu ile paylaşılan 2023-2027 Dönemi Türkiye Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı ile tarımsal kuraklık konusunda kamuoyunun bilincinin artırılması, sürdürülebilir tarımsal su kullanımının planlanması, kuraklığın yaşanmadığı dönemlerde gerekli tedbirlerin alınması ve kriz dönemlerinde etkin mücadele programı uygulanarak kuraklığın etkilerinin en aza indirilmesi amaçlanıyor.
Plan, tarımsal kuraklık tahminine dayalı kriz yönetimi uygulanmasını öngörüyor. İl bazında yağış ve toprak nem verileri ile yeraltı ve yerüstü sularının rasat değerleri izlenecek. Bu değerlere dayanarak belirlenecek eşik seviyelere göre de il kriz yönetim planları oluşturulacak.
“Su-nüfus projeksiyonları hazır”
Akdeniz kuşağında yer alan Türkiye, yüksek risk grubu ülkeler arasında kabul ediliyor. Önümüzdeki 100 yıl için yapılan iklim değişikliği tahminlerine göre, ülkede su kaynaklarının yaklaşık yüzde 25 oranında azalması bekleniyor.
Gerekli tedbirler alınmadığı takdirde, 2050 yılından itibaren Türkiye’nin su sıkıntısı yaşayan ülkeler arasında yer alacağı tahmin ediliyor.
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından, iklim değişikliğinin su kaynaklarına olası etkilerine yönelik 2100 yılına kadar su-nüfus projeksiyonları belirlendi. Su kaynaklarının korunması, verimli ve sürdürülebilir kullanımıyla ilgili planlar ile su politikalarının hayata geçirilmesi için çalışmalar yürütülüyor.
“Su Verimliliği Seferberliği”
Toplum genelinde su verimliliği kültürünün oluşturularak kaynakların sürdürülebilir kullanımının teşvik edilmesi maksadıyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayesinde “Suda Sıfır Kayıp” ilkesiyle başlatılan Ulusal Su Verimliliği Seferberliği çerçevesinde 31 Ocak 2023 tarihinden bu yana etkinlikler gerçekleştiriliyor.
Seferberlik kapsamında içme-kullanma suyunun yanı sıra tüketimin yüksek olduğu tarım ve sanayi başta olmak üzere tüm sektörlerde suyun verimli ve sürdürülebilir kullanımı için çalışmalar yürütülüyor.
“Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı”
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından ayrıca “Değişen İklime Uyum Çerçevesinde Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı” hazırlandı.
Plan kapsamında, 2100 yılına kadar içme suyu sistemlerindeki su kaybı oranının yüzde 10’a indirilmesi, tarımsal sulama sistemlerinde randıman oranının yüzde 75’e çıkarılması, sanayide suyun en az yüzde 50 oranında daha verimli kullanılması ve kişi başı su tüketiminin günlük 75 litreye düşürülmesi hedefleniyor.
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci tarafından onaylanan belgenin Cumhurbaşkanlığı genelgesi olarak yayımlanması öngörülüyor.
“Binalarda Su Verimliliği Hedefi”
Vatandaşların evlerinde ve iş yerlerinde benimseyebilecekleri uygulamalara yönelik Binalarda Su Verimliliği Hedefi ve Uygulama Kılavuzu hazırlandı.
Kılavuzda belirtilen uygulamaların hayata geçirildikten sonra sürdürülebilirliğinin sağlanması için denetim mekanizmasına ilişkin Sistem Kurulumu Talimatı da yayımlandı.
Talimat kapsamında, su verimliliği uygulamalarının yaygınlaştırılması için su verimliliği birimlerinin kurulması, mevcut durum tespiti, planlama, ihtiyaçların belirlenmesi ve temini, eğitim ve farkındalık oluşturma, uygulama ve raporlama başlıklarında 7 adım oluşturuldu.
Belirlenen stratejilerin vatandaşlara ulaştırılması ve uygulamaların yaygınlaştırılması için söz konusu dokümanlar Bakanlıklar, valilikler ve belediyeler başta olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına resmi yazıyla iletildi.
Hazırlanan dokümanlarla, “azalt, yeniden kullan ve değiştir” olmak üzere üç önemli stratejinin hayata geçirilmesi planlanıyor.
“Alternatif kaynakların kullanımı”
Su verimliliği için yağmur suyu hasadı, gri su sistemleri, kullanılmış ve denize akan suların uygun şekilde arıtılmasından sonra tekrar kullanılması, deniz suyunun arıtılması gibi alternatif kaynakların kullanımına imkan veren uygulamaların benimsenmesi için mevcut yasal ve teknik altyapının geliştirilmesi amaçlanıyor.
Su kaynaklarında iklim değişikliğine uyum çalışmaları kapsamında da çalışmalar yapılıyor. İklim değişikliğine karşı direncin artırılması maksadıyla su fiyatlandırması, gri suyun kullanımı ve yağmur suyu hasadı gibi uyum faaliyetleri ile ilgili fayda maliyet ve yapılabilirlik analiz çalışmaları gerçekleştirilerek konu ile ilgili Büyükşehir Belediyelerine eğitim veriliyor.
Kuraklık Yönetim Planları
Muhtemel kuraklık risklerinin olumsuz etkilerinin asgari düzeye indirilmesi, su ve gıda arzında sürdürülebilirliğin sağlanması ve kuraklıklara karşı hazırlıklı olunması maksadıyla Kuraklık Yönetim Planları hazırlanıyor.
Planlar kapsamında; havza ölçeğinde kuraklık analizleri yapılarak mevcut ve gelecek su potansiyeli doğrultusunda tarım, içme suyu, sanayi, ekosistem, turizm sektörlerine kuraklığın etkileri tespit ediliyor. Olası kuraklık durumlarına hazırlıklı olunması maksadıyla da buna dayanıklı bitkilerin ekimi, sulama sistemlerinin modernizasyonu, alternatif su kaynaklarının değerlendirilmesi, sulama randımanının artırılması gibi tedbirler belirleniyor.
15 havzada çalışmaları devam eden söz konusu planlar 2023 yılı sonu itibarıyla tüm havzalarda tamamlanacak.
“Sektörel Su Tahsis Planları”
Havza ölçeğinde su kaynaklarının arz-talep dengesinin eşzamanlı sağlanması, en fazla su talep eden tarım sektörünün iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden en az şekilde etkilenmesine yönelik tedbirleri içeren ve “suya göre tarım” ilkesinden hareketle Sektörel Su Tahsis Planları hazırlanıyor.
Planlarda, su potansiyelindeki azalma durumları da göz önüne alınarak en kırılgan sektör olan tarımda ürün deseni, sulama zaman planlaması gibi önlemler belirleniyor. Böylece hem gıda güvenliğinin sağlanması hem de çiftçilerin ekonomik kazancının en üst seviyeye çıkarılması hedefleniyor.
“Ulusal Su Kurulu oluşturuluyor”
Su-gıda-enerji-ekosistem ilişkisini temel alan, su arzının kısa ve uzun vadeli politikalarının, planların ve stratejilerinin oluşturulması, izlenmesi, geliştirilmesi faaliyetlerini yürütecek Ulusal Su Kurulu oluşturulması için de harekete geçildi.
“Su Kanunu Taslağı hazırlandı”
Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayabilecek nitelikte su kaynaklarının sürdürülebilir şekilde korunması, kullanılması, iyileştirilmesi, geliştirilmesine yönelik Su Kanunu Taslağı hazırlandı.
“DSİ’den iller için içme suyu eylem planı”
Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ), içme suyu, sulama ve sanayi suyu projelerini devreye sokarak kuraklık tehlikesine karşı önlemler geliştiriyor.
Bu çalışmalar kapsamında, şehirlerin uzun vadeli içme suyu temininin kesintisiz karşılanması için ilk olarak 2008 yılında “81 İl Merkezinin İçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Temini Eylem Planı (2008-2012)” hazırlanmıştı. Söz konusu Eylem Planı 2010, 2013 ve 2015 yıllarında ise revize edilmişti.
2020 yılında güncellenen Eylem Planı ile 81 il merkezinin 2055 yılına kadar olan ihtiyaçları ve bu ihtiyaçların ne şekilde karşılanabileceği değerlendirildi.
81 il merkezinin İçme, Kullanma ve Sanayi Suyu Temini Eylem Planı ile Türkiye genelindeki 81 il merkezinde mevcut ve gelecekte ihtiyaç duyulacak içme, kullanma ve sanayi suyu miktarları, nüfus projeksiyonları ekseninde, her il merkezi için ayrı ayrı tespit edildi. Bu eylem planının yanı sıra, nüfusu 100 binden fazla olan ilçe merkezleri için de eylem planı hazırlandı.
Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, küresel ısınmanın getirdiği iklim değişikliğinin en fazla su konusunu tehdit ettiğini belirtti.
Suyun verimli kullanılmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Kirişci, “Hayatımızdaki yeri ve önemi tartışılmaz olan suyun verimli kullanımı, kurumsal değil milli ve küresel bir mevzudur. Tatlı su kaynaklarının korunması ile su kaynaklarının verimli ve sürdürülebilir şekilde kullanılması hayati öneme sahiptir.” ifadelerini kullandı.
Kirişci, su verimliliği seferberliğini başlattıklarını vurgulayarak, içme suyu sistemlerindeki kayıpları önlemek için belediyeler ile iş birliği içinde çalışmalar yürüttüklerini söyledi.
Kirişci, “Değişen iklim nedeniyle, su kaynakları üzerinde oluşan olumsuz etkiyi, verimlilik uygulamaları ile bertaraf edebiliriz. Ülkemizin su kaynaklarının tek bir damlasının dahi israfına tahammülümüz yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
Emine Erdoğan’ın himayesinde başlatılan ‘Su Verimliliği Seferberliği’ne değinen Kirişci, “Su israfının önlenmesi ancak topyekûn bir seferberlik ile mümkündür. Bu seferberlik ruhu, kurumsal, bölgesel, kültürel ve sektörel sınırlamalara maruz kalmadan ülke geneline yayılmalıdır.” diye konuştu.
Hibya Haber Ajansı