enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,3462
EURO
37,5028
ALTIN
3.033,95
BIST
8.636,31
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Parçalı Bulutlu
17°C
Perşembe Parçalı Bulutlu
18°C
Cuma Çok Bulutlu
17°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C

Bağımlılığa çare: Sosyal medya detoksu

Bağımlılığa çare: Sosyal medya detoksu
01.07.2023 11:46
8
A+
A-

Neredeyse özel hayatımızın kalmadığını ve sosyal medya platformlarında her an her bilginin paylaşılmasının psikolojik bir zeminin tetiklenmesine sebep olduğunu belirterek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, şu ifadeleri kullandı:

“2021 verileri ile birlikte sosyal medya kullanımının dünya nüfusunun neredeyse yarısını kapsadığı biliniyor. Pandemi dönemi ile birlikte ilgili platformlara karşı yoğun bir talep oluşmaya başladı. Bu durumda da telefonlara gerek kalmadan yazılı, sözlü ve görsel olarak neredeyse tüm görüşmeler ve bilgi paylaşımları yapılabiliyor. Bunun yanı sıra sosyal medyanın kültürel etkileşimler, toplumsal paylaşımlar, genel kültür edinimi gibi bazı olumlu etkileri olsa da görünmeyen olumsuz kısımlara da bakmakta fayda var. Görünmeyen ikinci tarafta daha çok sosyal medyaya karşı bağımlı olmuş ve gününün büyük bir çoğunluğunu bu tarz platformlarda paylaşımlarla geçiren, işlevselliğinde azalma olan bireyler bulunuyor”

“Ödüllendirilmişlik duygusu sosyal medyada bağımlılık yaratabiliyor”

Çekin, çevrimiçi paylaşımlar yaparken aslında bizi bu davranışa sürükleyen ve sürekli paylaşım yapmaya yönelten hissin ne olduğunu anlamlandırmaya çalışmanın bazı farkındalıklar kazanmamız açısından önemli bir yer tuttuğunu vurgulayarak, “Yaptığımız paylaşımların önemli bir kısmı, beynimizin haz bölgesini tetikliyor ve bu durum bizi sürekli paylaşım yapmaya sevk ediyor. Haz, beynin ödül mekanizmasını tetikleyerek dopamin salgılanmasına sebep olurken dopamin de beynin içerisinde ‘ödüllendirilmişlik duygusu’nu aktive ediyor. Dolayısıyla kişi her paylaşım yaptığında yaşadığı anlık tatmin hissiyle birlikte ‘paylaşım yapmaya devam et’ algısını oluşturuyor. Sürekli ve hızlı şekilde salgılanan dopamin miktarıyla beyin içerisinde yeni bir normal algısı oluşuyor ve eski yaşanmışlıklar kişiye yeterince haz vermemeye başlıyor. Böylece paylaşım yapma arzusu giderek artıyor.” dedi.

Bu durumun bağımlılık kavramına denk düştüğünü belirten Çekin, “Gönderilerin ikinci şahıslar tarafından birçok kez paylaşılabilmesi, takipçi ve beğeni sayılarının artması gibi sebepler, kişide yoğun bir tatmin olma duygusu oluştururken bireyin bu unsurlar üzerine koyduğu hedeflere ulaşabilme oranları ve sosyal medya platformlarında vakit geçirme isteğini de pekiştiriyor. Sürekli tüketim bir süre sonra mutsuzluğu beraberinde getirirken kişi birtakım sorunlar yaşayabiliyor. Sosyal medya bağımlılığı gelişmiş kişi, sosyal medyada vakit geçiremediği için daha mutsuz ve keyifsiz hissederken, iş, aile ya da sosyal çevreyle vakit geçirmekte zorlanabiliyor ve ne yazık ki hayata adapte olma konusunda güçlük yaşayabiliyor.” açıklamasında bulundu.

“Paylaşım yaparken ‘hak ihlali’ göz önünde bulundurulmalı”

Çekin, çoğu kez dış dünyaya karşı sergilediğimiz sahte bir imaj ile öz değer duygusu, narsisizm, hayranlık uyandırma ihtiyacı, düşük benlik saygısı gibi birçok noktanın tatmin edilmeye çalışıldığını dile getirerek, “Beğenilmeyi önemseyen bir birey, sırf beğeni alabilmek için paylaşım yaparken; partnerinden ayrılan bir birey sadece o kişi görsün mantığıyla bile sürekli paylaşım yapar hale gelebiliyor. Özellikle çocuklarla ilgili yapılan paylaşımların kötü niyetli bazı insanlar tarafından farklı amaçlarla kullanılabileceği göz önünde bulundurulması gereken en önemli noktalardan biri. Yine bireyin kendi hak ihlali de bu süreçte söz konusu olabiliyor. Dolayısıyla ebeveynlerden çocuklarının paylaşımlarını yaparken öncelikle bu fotoğrafların farklı amaçlarla kullanılabilecek olma tehlikesini ve ‘Çocuğum acaba ilerleyen yaşlarda bu paylaşımları onaylar mıydı?’ sorusunu ve ihtimallerini düşünmeleri çok önemli.” şeklinde konuştu.

“Sosyal medya bağımlılığını nasıl daha sağlıklı yönetebiliriz?”

Doğru amaçlarla kullanıldığı zaman çok faydalı bir araç olan sosyal medyanın kullanımının aşırıya kaçılmasıyla oluşan bağımlılıktan kurtulmanın yönetilebilir bir süreç olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:

“Öncelikle bağımlılık döngüsünün kabulü çok önemli bir yer tutmaktadır. Sonrasında sosyal medya detoksu yaparak belirli saatlerde yahut belirli amaçlarla sosyal medya kullanımı, haz erteleme metodu ile paylaşım yapma aralarının açılmasını sağlama, yeni aktivitelerle uğraş tarzında bazı yönetme biçimleri belirlenerek sosyal medyada geçirilen vaktin minimum düzeye indirilmesi hedeflenebilir.”

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.