AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu, ülkenin tamamını etkileyen depremlerin bütün yönleriyle araştırılması ve alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi için meclis de bir araştırma komisyonu kurulmasına karar verildiğini açıkladı.
Eroğlu, bütün siyasi partilerin ortak kararıyla; “Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” kurulduğunu söyledi.
Devletin, bütün kurumlarıyla depremin ilk anından itibaren arama kurtarma çalışmalarını başlattığını söyleyen Eroğlu, “6 Şubat saat 04.17’de meydana gelen Pazarcık depremi sonrasında arama kurtarma çalışmaları sürdürülürken aynı gün saat 13.24’te vuku bulan
7,6 büyüklüğündeki Elbistan depremiyle birlikte, özellikle ağır hasarlı binaların yıkılması afetin boyutunu daha da arttırmıştır. Çünkü ilk depremden kurtulan ve evleri hasar alan bazı vatandaşlarımız, birtakım eşyalarını almak için girdikleri evlerinde ikinci depreme yakalanmış ve maalesef hayatlarını kaybetmiştir. Devletimiz arama kurtarma ekipleri başta olmak üzere asker, jandarma, polis kısacası bütün güvenlik personelimiz de afet bölgesinde doğrudan görev almıştır.” şeklinde konuştu.
Depremlerden birkaç gün önce iklim şartlarının ağırlaşması, deprem günlerinde de geceleri -20’lere kadar varan soğuk hava, enkaz altında kurtarılmayı bekleyen vatandaşlar için olumsuz bir durum ortaya çıkarttığını belirten Eroğlu, “Bölgeyle bağlantısı olan karayollarının kar sebebiyle kısmen kapalı olması, bazı yolların depremden hasar görmüş olması karadan bölgeye ulaşımı da zorlaştırmıştır. Bütün bu durumlar birlikte değerlendirildiğinde yaşadığımız afetin boyutu ve yıkıcı etkisi çok büyük olmuştur. Malum olduğu üzere ilk iki haftanın ardından arama kurtarma çalışmaları tamamlanmış olup enkaz kaldırma çalışmaları ise halen devam etmektedir.
2 ay içerisinde 100 bin konteyner kurma çalışmasının tamamlanması ön görüldüğünü söyleyen Eroğlu, “Kalıcı konutlar için de Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ve TOKİ çalışmalara başlamıştır. 1 yıl içerisinde 244 bin konut ve 75 bin köy evi olmak üzere toplam 319 bin konut inşa edilerek hak sahiplerine teslim edilmesi planlanmıştır.” dedi.
“Türkiye; jeolojik yapısı, topografyası ve iklim özellikleri sebebiyle afetlerden çok fazla etkilenen ve yüksek derecede risk taşıyan bir coğrafyada bulunmaktadır” diyen Eroğlu, “Son 60 yıllık afet kayıtlarına bakıldığında; tabii kaynaklı afetlerin ülkemizde ortaya çıkardığı doğrudan ve dolaylı ekonomik kayıpların, Gayri Safi Milli Hasılamızın yüzde 3’ü kadar olduğu görülmektedir. Bu afetlerin içerisinde en çok hasar verici etkiye sahip olanı ise hiç şüphesiz depremdir. Ülkede en çok hasar verici etkiye sahip olan depremler,
son 80 yılda ortaya çıkan tabii afetler içerisinde meydana gelen hasarın yüzde 65’ini teşkil etmektedir.” ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihli depremlerin etkilediği 11 ile bakıldığında 230 binden fazla binanın az, orta ve ağır hasarlı olduğunun görüldüğünü söyleyen Eroğlu, hasarlı binaların takriben yüzde 97’sinin 1999 deprem yönetmeliğinden önce yapılan binalar olduğunu belirtti.
AK Parti Milletvekili Veysel Eroğlu, hem inşaat mühendisi olması hem de deprem bölgelerinde yaptığı araştırma ve incelemeler neticesinde yapılması gereken çalışmaları 9 ana başlık şöyle:
“Deprem bölgesindeki yapıların yıkılma sebeplerinin araştırılması.”
Bundan sonraki çalışmalarımıza ışık tutması için ilk olarak yıkılan binaların ilmi bir şekilde incelenmesi gerekmektedir. Bunun için; yapıdan alınacak numunelerin laboratuvarda incelenmesi, inşaatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespiti, yapıda kullanılan malzemelerin (demir, çimento vs.) kalitesinin tespiti, usulüne uygun kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesi, yapıda uygulanan inşaat tekniği ve işçiliğin usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespiti, yapının ruhsatının olup olmadığının tespiti, ilave kat çıkılma durumunun tespiti, kolon ve kirişlerde kesilme veya zayıflatma söz konusu mu, bu hususun tespiti, zemin sıvılaşması olup olmadığının belirlenmesi,
“Yeni yapılacak binalarla alakalı çalışmalar”
Deprem bölgesinde yapıların inşa edileceği uygun arazinin bulunması, potansiyel inşaat alanlarının tespiti, belirlenen arazilerin özelliklerinin tespiti, zemin etütlerinin yapılması, arazinin mülkiyet tespiti, uygulanacak inşaat modelinin belirlenmesi, yapımı çok hızlı olan depreme dayanıklı inşaat tekniklerinin seçimi; Betonarme binalar, prefabrik binalar, çelik binalar, ahşap binalar
Betonarme İnşaatlar; Zemin iyileştirme yapılması,
(Zemine betonarme kazık veya jet grout gibi zemin güçlendirme yapılması), Binalarda “radye temel”, “tünel kalıp taşıyıcı sistem”, “yüksek beton dayanımı” gibi uygulamaların yapılması, Demir ve beton kalitesinin belirlenmesi, İnşaatlarda denetim sisteminin daha da sıkılaştırılması, Deprem yönetmelik ve mevzuatlarının yeniden değerlendirilmesi.
Prefabrik binalar; Prefabrik bina imalatı yapan firmaların ve kapasitelerinin tespiti, ekonomik analizinin yapılması.
“Yapının inşaatının denetlenmesi ile alakalı esaslar”
Bakanlık denetimi, ilgili mevzuatların geliştirilmesi, bakanlık ve belediyelerin yetkilerinin değerlendirilmesi, yapı denetim firmalarının denetlenmesi, inşaat sonrası belli sürelerde yapıda değişiklik yapılıp yapılmadığının kontrol edilmesi. (Misal olarak araçlar nasıl ki 2 yılda bir muayeneye giriyorsa, binalarda da benzer denetimler yapılmalıdır.)
“Çevre ile alakalı çalışmalar”
Deprem bölgelerinde içme suyu kalitesinin değişiminin tespiti yapılmalıdır. Acil su ihtiyacının karşılanması için tedbirler alınmalıdır. İçme suyu şebekelerinin tetkiki ve yeni alt yapı tesislerinde boru tip ve çeşitlerinin tespiti yapılmalıdır. Atıksu şebeke ve kanallarının tetkiki yapılmalı, inşaat teknikleri yeniden ele alınması gerekmektedir. Yeraltı sularının kalite değişimi belirlenmelidir. Acil durumlarda içme sularının dezenfeksiyon usulleri ortaya konulmalıdır.
“Tarihi eserlerle alakalı çalışmalar”
Tarihi eserlerin hasar tespiti yapılmalıdır. İhya ve restorasyon planları hazırlanmalıdır.
“Yıkılan binalardan çıkan enkazın değerlendirilmesi”
Depremle birlikte meydana gelen yıkım neticesinde yıkılan binalardan çıkan malzemelerin değerlendirilmesi ve döküm yerlerinin belirlenmesi. Enkazların döküleceği alanlar belirlenmez ise hassas alanlara dökülebilmektedir. Misal olarak Antakya’da bir kamyon Mileyha Sulak Alanına moloz döktüğü tespit edilmiş, DKMP Genel Müdürlüğü tarafından kontrol altına alınmıştır.
“Afet durumlarında malzemelerin dağıtımıyla alakalı yönetim sistemi”
Afet durumunda AFAD’ın depolarındaki malzemelere ilave olarak yurtiçi ve yurtdışında vatandaşlar, şirketler, STK’lar, dernekler, vakıflar afetzedelere destek olmak gayesiyle ayni yardım göndermektedir. Doğru cins ve doğru miktarda yardımın, ihtiyaç noktalarına sevk edilmesi gerekmektedir. Bunu yapabilmek için afet koordinasyon merkezinin; Toplanan yardımların cins ve miktarını, depoda ve sevk halinde olan yardımların cins ve miktarını, dağıtılan yardımların cinsini ve miktarını gerçek zamanlı olarak izlemesi gerekmektedir.
“İnşaatlardaki yardımcı elemanlar, usta ve kalfaların eğitilerek ehliyet verilmesi”
Henüz bir yıllık binaların bile yıkıldığı dikkate alınarak; öncelikle inşaatlarda çalışan kalıpçı, demirci, betoncu ve tesisatçılar başta olmak üzere bütün personelin bu iş için yeterliliği gerçeği yansıtacak şekilde ölçülmelidir. Yeterli niteliğe sahip personele belge verilmeli ve inşaat çalışmalarına bu personel ile devam edilmelidir. Yeterli olmayan personele eğitimler verilmeli, bu eğitim sürecinden çeşitli sebeplerle geçemeyenler kesinlikle inşaat işlerinde çalıştırılmamalıdır. Nüfus kayıtları gibi inşaat kayıtları da tutulmalı; proje, müteahhit, mimar, mühendis bilgisi yanı sıra demirci, betoncu, denetçi gibi bilgiler ve denetim neticelerine e-devlet üzerinden ulaşılabilme imkanı sunulmalıdır.
“İdari olarak yapılması gerekenler”
“Acilen “Deprem ve Kentsel Dönüşüm Bilim Kurulu” kurulmalı ve bu kurulun aldığı kararlar kamuoyuyla paylaşılmalıdır. (Pandemiyle ilgili oluşturulan Bilim Kurulu çok faydalı oldu). Bu adım bütün idarecileri çok rahatlatır ve üzerindeki baskıları azaltır. Kentsel dönüşümle ilgili işlemler mahkeme tarafından acilen görülmelidir. (Şu anda bu yüzden yıllarca bekletilen çok sayıda proje var). Bu hususla ilgili hukuki düzenleme acilen çıkartılmalıdır. Mevcut uygulamalarla ve yapılması gerekenlerle ilgili olarak işini düzgün yapan müteahhitler veya firmalardan da mutlaka görüş alınmalı (oluşturulacak Bilim Kurulunda bu kişilere de yer verilmelidir). Mahalli İdarelerin bütçelerinin bir kısmı (Misal olarak yüzde 10’u) Kentsel Dönüşüme ayrılmalıdır.”
Hibya Haber Ajansı