CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, CHP Bartın İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında Türkiyegündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.
CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, Zonguldak Milletvekilleri Deniz Yavuzyılmaz ve Ünal Demirtaş ile birlikte CHP Bartın İl Başkanı Cemal Selim Karakaş’ın da katıldığı toplantıda Ağbaba, siyasi gündemi değerlendirdi.
Türkiye batma noktasında. Bunlar sanal düşman arıyorlar
CHP’li Ağbaba’nın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Türkiye batma noktasıyla karşı karşıya. Devlet ciddiyet ister,liyakat ister dedik. Bugün döviz kurunun bu aşamaya gelmesi, benzinin 25 TL’ye gelmesi, enflasyonun yüzde 70’leri geçmesi hepsi 2018’deki sistem değişikliğinin sonucudur. 128 milyar doları unutmayın Bu para fakir fukaranın kefen parasıdır. 6 masanın ilk önerisi Merkez Bankası’nın bağımsız olmasıdır. Eğer Merkez Bankası bağımsız olsaydı, 128 milyar dolar arka kapılardan satılmazdı. Kur korumalı sistem ile fakir fukara zenginleri finanse ediyor. Ne demek kur korumalı: Getir bankaya paranı, dolar yükselirse dolar farkından, faiz yükselirse faizden sana paranı fazlasıyla getireceğim demek. Erdoğan bir sanal dünya inşa etmiş, onun üzerinden ülke yönetiyor. 20 yıldır ülkeyi yönetiyorlar, herkesin suçu var. Bir tek onun suçu yok. Utanmasalar ekonomik buhranın suçunu CHP’ye atacaklar. Faiz yükselir, faiz lobisi derler. Dolar yükselir, dolar lobisi derler. Krize gireriz, sebep dış güçler. Bir de üst akıl var. Sanal düşmanlar bitmiyor. Sorunun kaynağı bunlarsa, en büyük dış güç AKP’dir, faiz lobisi de, üst akıl da AKP’dir.
Geziciler değil, Gezi şehitlerine ölüm emrini veren sen darbecisin!
Gezi’nin bugün 9. Yıldönümü. Gezi’ye darbe diyorlar. Darbe olabilmesi için tank olması lazım. Gezi’ye katılanların cebinde çakı yoktu. Gezi AKP’nin, o dönemki liberallerin kimyasını bozdu. Gezi bu memleketin onurudur, şerefidir. Gezi’yle tüm dünyaya “Türkiye birden büyüktür” dedi. Gezi’den önce “iki ayyaş” diyorlardı. Gezi bunlara itiraz etti. Gezi’ye darbe diyenler en büyük darbecidir. Ali İsmail’in, Berkin’in, Ethem’in ölüm emrini veren sensin. Darbeci varsa sensin.Şimdi Gezi hınçları devam ediyor. Gezi Davasıyla suçsuz insanlara cezalar yağdırdılar. Gezi kararı ülke tarihine geçmiş kara bir leke olarak hatırlanacaktır. Tıpkı Balyoz gibi, tıpkı Ergenekon gibi Gezi Davası kararı da Saray’ın hakimleri tarafından verilen bir kumpas kararıdır. Tarih ve milletin vicdanı bu Saray yargısını yargılayacaktır. Bu vesileyle Gezi’nin yıl dönümünde Gezi şehitlerimizi Ali İsmail’i, Berkin’i, Abdocan’ı, Mehmet Ayvalıtaş’ı, Ethem Sarısülük’ü, Ahmet Atakan’ı ve tüm demokrasi şehitlerini saygıyla anıyorum.
Ey Erdoğan bal bal demekle ağız tatlanmaz, millet aç!
Erdoğan “Şimdi birileri çıkıp ‘aç kaldık’ diyor. Vicdansızlık yapma, aç kalan falan yok” diyor. Saray’da sen aç olmayabilirsin ama fakir fukara millet aç. 2021 yılında asgari ücretle 1628 ekmek alınırken şimdi bu yıl 1214 tane ekmek alınıyor. Bir yılda ekmekteki kaybımız 414 tane. Millet aç değilse akşam niye bayat ekmek kuyruğuna girsin, içi boş dürüm niye alsın! Asgari ücret açlık sınırının 1.764 TL altında. 17 milyon 636 bin kişi aylık 1.403 TL ile geçinmeye çalışıyor. 2,6 milyon dul ve yetim aylığı alan kişiler 600-700 TL ile geçinmeye çalışıyor. 200 TL en büyük banknotumuz 4 kg sivri biber etmiyor. Gıda enflasyonunda Avrupa 1.’siyiz. Her gün iğneden ipliğe zam geliyor. Maaşlar her geçen gün eriyor. Bazı şehirlerde üçüncü el giysi, ayakkabı satılıyor. Saray’da iyice halktan kopmuş, dünyadan haberi yok. Şu sözü bir kahvede, sokakta söylese ağzının payını alır ama ona da cesareti yok, yazık. Anadolu’da bir söz vardır: “Bal baldemekle ağız tatlanmaz”. Erdoğan ne kadar “açlık, yoksulluk yok” dese de ne açlığı ne yoksulluğu gizleyebilir.
Şeker fabrikalarını satanlar vatan hainidir!
Biz hangi konuda iktidarı uyardıysak o konuda haklı çıktık. 2018’de şeker fabrikaları özelleştirilmesin diye 45 ile gittik, “şeker vatandır, vatan satılamaz” dedik, dinlemediler. İlk önce şeker fabrikalarını sattılar. Sonra “şeker krizi yok” dediler. Daha sonra şekere yüzde 85 zam yaptılar. Şimdi ise 400 bin ton şeker “vergisiz” ithal edilecek. Halka, üretime, üreticiye düşman olsanız ancak bunu yapabilirsiniz. Şeker vatandır vatan satılmaz derken tam da bu günleri ve olacakları söylemiştik. Yanılmadık. Olan fabrikalarımıza, üreticimize, paramıza oldu. Dünya Bankası ve IMF dayattı 2001’de Şeker Yasası çıktı. Pancar üretimine kota geldi. Şimdi şekeri Fas, Cezayir ve Mısır’dan ithal edeceğiz. Çiftçiye verilmeyen destek ithalata veriliyor. Şeker fabrikalarını satanlar vatan hainidir, ülkeyi bu duruma düşürenlere vatana ihanet etmiştir.
Bayat ekmekten sonra şimdi de “dünkü poğaça” satılıyor
AKP yoksulluğa yeni bir boyut kazandırdı. Boş baklava, boş tost, boş dürüm, dilim karpuz, bayat ekmekten sonra şimdi “dünkü poğaça” da satışa sunuldu. Eskiden sokak hayvanlarına verilen bayat poğaçalar artık satışa sunuluyor. Taze ekmeğe, taze poğaçaya gücü yetmeyenler dünden kalan bayat poğaçaları yiyebiliyor. “Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller” mantığı bugün “bayat poğaça yiyorlarsa aç değiller” olmuştur. Enflasyonda dünya 6.’sıyız. Savaş olan Ukrayna’da bile halk bizden daha refah içinde yaşıyor. Ülkeyi kuru ekmeğe, kuru poğaçaya muhtaç edenlere yazıklar olsun.
AKP’nin sosyal medya yasa teklifi bir dikta teklifidir!
AKP ve MHP’nin sosyal medya kanun teklifi Meclis’e sunuldu. 40 maddelik bu düzenlemenin her maddesinde ayrı bir yasak, ayrı bir ceza var. “Doğru olmayan”, kamu düzenini ve barışını bozan, iç güvenliği tehdit eden haber veya bilgi paylaşanlara ve yayanlara hapis cezası öngörülüyor. Peki doğru dedikleri, kime göre, neye göre? Ben söyleyeyim: İç güvenlik demek AKP’nin güvenliği demektir. Doğru bilgi demek AKP’nin işine gelen bilgidir. Kamu düzeni demek AKP’nin rantçı düzeni demektir. Kamu barışını bozanlar hapse atılacakmış. Ortada kamu bıraktınız mı ki, barışından söz ediyorsunuz? Kamu barışını bozan biri varsa en başta Saray’da arayın. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nunkonuşmasını yayınladığı için TV kanallarına ceza verileceği belirtiliyor. İktidar borazanlığı yapmayan gazetelere ve kanallara her gün cezalar yağdırılıyor. RTÜK zaten Erdoğan’ın kılıcı olmuş, Ana Muhalefet Partisi Liderinin konuşmasına bile ambargo uyguluyor. Dünyanın her yerinde, Ana Muhalefet Liderinin söylediği haberdir. Hangi akılla bunu haber yaptı diye ceza kesersiniz? Bunlar mafya zihniyle, çete mantığıyla ülke yönetiyor. Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye 2005 yılında 98’inci sırada yer alıyordu.17 yıl sonra 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’ne göre Türkiye, 180 ülke içerisinde 149’uncu sırada yer alıyor. Yeni yasa ile en son sıraya düşmemek elde değil. Amaç ne: Sosyal medya hesaplarındaki itirazları kesmek ve muhalefeti sindirmek…Bu yasa teklifi açıkça DİKTA teklifidir. Goebbelstipi faşizme giden yolun köşe taşıdır. Ne yaparlarsa yapsınlar,biz hırsızlıkları, liyakatsizlikler, rantçılar ifşa etmeye devam edeceğiz.
Erdoğan bir yılda yüzde 126 artan iflaslar için de “vicdansızlık yapmayın” desin!
TOBB verilerine göre, nisanda kapanan şirket sayısı, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 125,9 oranında arttı. Ocak-Nisan döneminde toplamda 5 bin 321 şirket, 8 bin 271 gerçek kişi ticari işletme de kapandı. 2022’nin ilk 4 ayında, 2021’in ilk 4 ayına göre kapanan şirket sayısı yüzde 45,7, kapanan kooperatif sayısı yüzde 94,7 artarken, kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 6,3 azaldı. Erdoğan çıkıp bu rakamlar için de “vicdansızlık yapmayın” desin.
Parti çalışması kapsamında Bartın’e gelen CHP’li Ağbaba, Bankoğlu, Yavuzyılmaz ve Demirtaş, parti içi çalışmaların ardından Esnaf Odaları Birliğini ziyaret edecek. Daha sonra şehir merkezinde vatandaşlarla buluşup esnaf ziyareti gerçekleştirecek.”
Hibya Haber Ajansı