Kahramanmaraş merkezli meydana gelen deprem birçok ilimizde ciddi yıkıma neden oldu. Depremin hemen ardından bölgede başlatılan arama kurtarma çalışmaları ve gerekli yaşam malzemelerinin ikmali için lojistik süreçler de başlatıldı. Bu kapsamda yürütülen çalışmalarda havayolu, denizyolu, karayolu ve demiryolu üzerinden sevkiyatlar yapılmaya devam ediyor. Peki acil sevkiyatlara ihtiyaç duyulan ve süreçlerin sistematik olarak ilerletilmesi gereken afet dönemlerinde kurumlar ve bireyler nelere dikkat etmeli? Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Globelink Ünimar İcra Kurulu Komite Üyesi Koray Çıtak önemli detayları aktardı.
“Afet lojistiği, en genel şekliyle afet bölgesinde ihtiyaç duyulan eşyaların, malzemelerin, ekipmanların ve her türlü yardım malzemesinin belirli noktalarda depolanması, akışının planlaması ve sürecin yönetilmesi olarak ifade edilebilir. Bu süreçler hazırlık, tedarik, depolama, nakliye ve takip gibi çeşitli adımları kapsıyor. Uzman ekipler, gönüllüler, araçlar ve ekipmanlar gibi parametreler de süreç kapasitesini genişletiyor. Operasyonel altyapı, kurumsal altyapı ve ulaşılabillirlik ortaya koyulan acil eylem planının taktik seviyede uygulanabilirliğini belirliyor.
Enformasyon akışının doğru şekilde sağlanması ve akışın sistemli bir şekilde işlemesi, acil durumlarda ihtiyaç duyulan tıbbi malzemeler, ekipmanlar, giysiler, su ve gıdalar ile barınma noktalarının ihtiyaç duyulan bölgelere sevkiyatında büyük önem taşıyor. Afetin etkileri nedeniyle mağdur ve korumasız hâle gelen kişilerin ihtiyaçlarının en hızlı şekilde giderilmesi gerekiyor.
Afet öncesi dönemde hazırlık
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olması sebebiyle hazırlık sürecinin ciddi bir titizlikle yürütülmesi ve gerekli altyapıların oluşturulması oldukça önemli. Ülkemizde yaşanan deprem felaketi, afet yönetim süreçlerinde limanlar, havaalanları ve depolar başta olmak üzere tüm lojistik tesislerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Öncelikle böylesi kritik dönemlerde afet bölgelerine ivedilikle ulaşılması adına birden fazla taşıma modunun aktif olarak kullanılması da oldukça önemli hale geliyor. Zamanla yarışılan afet durumlarında esnek tedarik zincirine entegrasyonunun hayati bir önem taşıdığını söyleyebiliriz.
Bu süreçte yaşananlar, stratejik yol haritasının net bir şekilde ortaya koyulmasının, afet anında taktik seviyede yürütülecek operasyonlara büyük hız kazandırdığını bir kez daha ortaya koyuyor. Gerekli malzemelerin doğru zamanda ve doğru yerde ilgili kişilere ulaştırılması adına kapsamlı planlar yapılması gerekiyor. Kullanılacak güzergahların belirlenmesinin yanı sıra alternatif güzergahların detaylandırılması da yine önemli noktalar arasında yer alıyor. Bu noktada kamu kurumları, özel şirketler ve STK’lar arasında sağlanacak entegrasyon da oldukça değerli. Bu sebeple, tüm paydaşların doğru iletişim kanalları aracılığıyla iş birliği içerisinde çalışması, toplumun acil ihtiyaçlarını giderme noktasında olumlu etkiler yaratıyor.
Müdahale aşamasında lojistiğin yeri
Sağlıklı bir lojistik planlamasının yapılması için afetten etkilenen bölgenin yüzölçümünü ve coğrafi yapısı da dikkate alınarak hızlı bir durum değerlendirmesine ihtiyaç duyuluyor. Bu süreçte yetkili kurumlar ve uzman ekipler tarafından belirlenen noktalara önceden temin edilen her türlü malzemenin teslim edilmesi gerekiyor. Bölgeye gidecek ekiplere afet ve insani yardım lojistiği kapsamında her türlü desteğin sağlanması büyük önem taşıyor. Müdahale aşamasında doğru mesajlar doğru noktalara belirli bir koordinasyonla iletilmeli.
Bireysel afet lojistiği yönetimi
Doğal afet durumunda bireysel hazırlık planına sahip olmak, muhtemel tehditlerden uzak kalmak ve güvenli bir şekilde tahliyelerin sağlanmasında kritik bir unsur olarak öne çıkıyor. Herhangi bir doğal afet anında ortaya çıkabilecek tüm hasarları ve can kayıplarını en aza indirgemek için bireylerin farkındalıkları da büyük önem taşıyor. Bulunulan bölgeyi iyi tanımak, insanlarla açık iletişim kurmak ve acil durumlarda toplanma alanlarını bilmek bölgedeki afet lojistiği çalışanlarına yardımcı oluyor. Yetkili kurumlara ek olarak bölgeye sevk edilen uzmanların, gönüllülerin ve sağlık görevlilerinin yönlendirmelerinin planlı bir şekilde uygulamanması gerekiyor.