Haftanın odak noktası ABD’den gelecek olan Ağustos ayı tüketici enflasyonu verileri olacak. TÜFE’nin aylık bazda %0,1’lik gerileme kaydetmesi ve yıllık TÜFE’nin de 0,5 puan yumuşayarak %8,5 bandından %8’e gelmesi bekleniyor. Verinin beklenen düzeyi ve enflasyonun genel anlamda hız kaybettiğini gösteren ayrıntılar olumlu gibi görünse de, TÜFE’nin altında yatan detaylarda yapışkanlığa asıl sebep olan kalemlere odaklanmak daha doğru bir yorum getirilebilmesini sağlayacaktır. Benzin fiyatlarındaki düşüş, tüketicilerin hissiyatını güçlendirerek daha fazla tüketim kaynağı ayırabilmelerini sağladığından, enerjiden bağımsız olarak çekirdek kalemlerindeki eğilimin dönemsel yükselişe işaret etmesi kuvvetle muhtemeldir.
Ağustos enflasyon göstergeleri büyük olasılıkla çok yumuşak olacak, ancak manşet enflasyon ve çekirdek enflasyonun bu dönem için doğrusal eğilim göstermesini beklemiyoruz. Kiralar, hizmet fiyatlarını yüksek tutacaktır. Kira artışları genelde sözleşme yenileme dönemlerinde daha ciddi şekilde gerçekleşmektedir, dolayısıyla bu kalemde bazı aylardaki düşük gerçekleşmelerin gecikmeli ve birikimli etkilerini hesap etmek gerekir. Henüz bu nedenle anlamlı bir düşüşten bahsetmek için erken bir dönemdeyiz. Çekirdek enflasyon için %0,3 artış beklenmekte, bunun da yıllık çekirdek enflasyonu %5,9’dan %6,1’e çıkartması gerekir. Önümüzdeki aylarda çekirdek bazda enflasyonda daha da yükseliş olması muhtemeldir ve 1Ç23’e kadar %6 civarında katı bir eğilim gözlenebilir.
10 Ağustos’ta yayınlanan Temmuz raporunda, benzin fiyatlarındaki düşüşün Ağustos okumasını kısıtlayacağı anlaşılıyor. Pompa fiyatları aylık bazda yaklaşık %13 düşmüş durumda. İkinci el araba fiyatlarının düşüş göstermiş olması da muhtemel. Manşet enflasyonun ılımlılaşmasına yardımcı olan benzin fiyatlarındaki keskin düşüş, harcamaları diğer mal ve hizmetlere yönlendirdi. Bu, çoğunlukla yukarı yönlü sürpriz yapan Temmuz FOMC toplantısından sonraki faaliyet göstergeleriyle tutarlı.
Enflasyon alt kalemlerinin katkı dereceleri… Kaynak: Bloomberg, Bureau of Labor Statistics
Son Fed araştırması, politika yapıcıların ücret-fiyat sarmalının erken bir tezahürüyle ilgili korkularını doğruluyor gibi görünüyor: San Francisco Fed’den bir makale, kısa vadeli enflasyon beklentilerinin pandemi sırasında ücretlere tam olarak yansıdığını gösteriyor. New York Fed araştırması ise, Covid başladığından bu yana ücretlerin ve girdi maliyetlerinin iki katına çıktığını gösteriyor. İşgücü piyasasında olup bitenler ve bunun ücretler – ve nihayetinde fiyatlar – üzerindeki etkisi, enflasyonu bastırmak için federal fon oranının ne kadar yüksek olması gerektiğini belirleyecektir.
Fed açısından; güçlü çekirdek enflasyon ve hala sıkı olan bir işgücü piyasası faiz artırım perspektifinin devamını sağlıyor. Büyük olasılıkla çekirdek enflasyondaki yukarı baskı devam edeceği için, sıfır manşet enflasyon aylarının Fed’in faiz artırım boyutu hakkındaki fikirleri değiştirmesini beklemeyiz. Fed Başkanı Jerome Powell’ın izleyeceği verilerin “bütünlüğü”, ekonomide çok az soğuma ve hatta belki bir miktar hızlanma belirtisi gösteriyor. Fed 21 Eylül’de büyük olasılıkla 75 baz puan faiz artırımını yapacak, Kasım ve Aralık’ta ise daha küçük hamleler gelecektir, dolayısıyla bu büyük ihtimalle son 75 baz puanlık faiz artışı. Fed’in nasıl devam edeceği, terminal oranı yukarı çekip çekmeyeceği ve bunun altında yatan ekonomik projeksiyon güncellemeleri daha önemli olacaktır.
Kaynak Tera Yatırım
Hibya Haber Ajansı