enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5202
EURO
36,1376
ALTIN
2.963,23
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Az Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
9°C

2023/2. yarıyıl strateji raporu

2023/2. yarıyıl strateji raporu
14.07.2023 17:42
14
A+
A-

2023 yılına Rusya-Ukrayna savaşı ve majör merkez bankalarının devam eden sıkılaştırmalarının tedirginliği ile başlayan piyasalar, beklenmedik iki risk ile de tam anlamıyla zor anlar yaşadı.

 1 – Bankacılık krizi ‘şimdilik’ sona erdi. Ancak, sistem yeni risk üretebilir

 Mart ayında, ABD’de art arda ortaya çıkan şok banka iflasları piyasaları sarstı.  Düşük faiz oranlarının olduğu dönemde fonlarını uzun vadeli tahvillere aktaran Silicon Valley Bank, 8 Mart tarihinde: vergi sonrası 1,8 Milyar Dolar zarar ettiğini ve daha fazla sermaye ihtiyacı olduğu açıkladı. Bu açıklama sonrasında, ABD’nin en büyük 16. bankasının hisseleri 24 saat içerisinde 160 Milyar Dolar’ın üzerinde değer kaybetti ve hem piyasalarda, hem de ABD bankacılık sektöründe büyük bir panik başladı. Mevduat sahiplerinin hızla paralarını talep etmesi üzerine banka büyük bir likidite krizi ile karşı karşıya kalırken; ‘finansal sistem için büyük risk oluşturması’ nedeniyle FDIC(Federal Mevduat ve Sigorta Kurumu) bankaya el koydu. Bunun üzerine; 200 Milyar Dolarlık mevduatın önemli bölümünü elinde bulunduran girişim sermayesi ve start-up girişimlerin de riskleri arttı. Takvimler 13 Mart’ı gösterdiğinde, New York merkezli Signature Bank’ın da likidite krizi nedeniyle FDIC tarafından devralındığı açıklandı.  Bunun üzerine Fed tarafından, bankacılık sistemini ve piyasaları sakinleştirmek adına; acil durum kredi kolaylığı uygulamasını tekrar devreye alırken, ilk haftalarda yoğun rağbet gören pencerede bir süre sonra  talep azaldı ve piyasalar da sakinleşti. 

 Ancak, ilerleyen haftalarda PacWest Bancorp ve First Republic Bank gibi finansal kurumlara dair spekülasyonlar yeniden ortaya çıkarken; hem bu pencereden kullanımlar yeniden arttı(bakınız grafik), hem de bu bankaların hisse senedi fiyatları da hızla gerilemeye devam etti. Nisan sonunda birkaç bankanın daha iflas riskleri taşıdığına dair haberler yayılmaya devam ederken; FDIC bir kez daha devreye girdi ve sorunlu bankalardan First Republic Bank’a el koyarak, büyük bankalara devri için bir dizi görüşmeyi başlattı. 2008 krizinden bu yana iflas eden en büyük ikinci banka olarak kayıtlara geçen bankanın kaderi için bir kaç günlük tedirgin bekleyiş sonrasında; ABD’nin en büyük bankalarından JP Morgan ile bir anlaşma sağlandı. Silvergate Bank gibi birkaç bankanın da bu olaylar öncesinde iflas ettiği ABD bankacılık sisteminde, riskleri hafifletecek her hangi bir regülasyon gerçekleşmediği ve Fed’in faiz artırımlarının devam edeceği düşünülürse; şimdilik sona eren ABD bankacılık krizi, ilerleyen süreçte yeniden ortaya çıkabilir.

 2- ABD’nin temerrüde düşme riski son anda engellendi!

Bankacılık krizinin yankıları henüz atlatılamamışken, ABD’nin 31,4 Trilyon Dolarlık borç limiti tavanının dolması ile ‘temerrüt’ riski de ortaya çıktı.

Başta, ABD Hazine Bakanı Janet Yellen olmak üzere ekonomi kurmaylarından ve Başkan Biden’dan gelen uyarılara karşın; 2022 yılında Temsilciler Meclisi’nde kontrolü ele geçiren Cumhuriyetçilerin lideri Kevin McCarthy, Biden hükumetini sürekli zora sokan isteklerde bulunarak sürecin uzamasına neden oldu. Biden hükumetini müsriflikle suçlayan McCarthy’nin isteklerinin başında 10 yıl içerisinde harcamaların 4 Trilyon kadar kısılması yer alırken; ilerleyen süreçte taraflar arasında yoğun geçen müzakerelerle bu tutarda indirime gidilse de, çözüm hiç de kolay olmadı.

Sürecin uzaması, piyasaları rahatsız ettiği kadar; ABD’nin 1 yıllık CDS oranında ve kısa vadeli tahvil faizlerinde(ki Mart ayındaki bankacılık krizi, tahvil faizlerinde; hem güvenli liman alımı, hem de Fed’in sıkılaştırmasının sona ereceği beklentisi ile geri çekilmelere neden olmuştu) yaşanan sert yükselişlerle birlikte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından da uyarılar gelmeye başladı. Fitch, temerrüt süresine yaklaşıldığı bir ortamda, ABD’nin ‘’AAA’’ olan kredi notunun negatif izlemeye alındığını açıkladı. Not düşürülme ile sonuçlanan 2011 yılındaki borç krizinin bir benzerinin yaşanacağına dair tedirginlik her geçen gün artarken, sürpriz bir açıklama ile tarafların anlaşmaya vardıkları belirtildi. Anlaşma kapsamında; 10 yıllık süreçte harcamaların 1,5 Trilyon Dolar kısılması hedeflenirken, 1 Ocak 2025’e kadar da borç tavanının askıya alınması kararlaştırıldı. Temsilciler Meclisi ve Senato’dan geçirilen tasarı, Biden’ın da imzalaması ile temerrüde sayılı günler kala yasalaştı ve büyük bir sorun rafa kalktı.

Kaynak: Galata Menkul

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.