enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4457
EURO
36,1526
ALTIN
2.958,87
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
17°C
İstanbul
17°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
10°C

Zonanın en önemli nedeni stres

Zonanın en önemli nedeni stres
01.08.2023 11:16
5
A+
A-

Esen, zonanın ‘Varisella Zoster Virüsü’nün etken olduğu, genellikle belirli bir bölgeyle sınırlı veziküler lezyonlar ile seyreden sekonder bir enfeksiyon olduğunu söyledi.

Bu virüsün çocukluk ve diğer küçük yaş grubu bireylerde ilk karşılaşmada su çiçeği adı verilen bir hastalık tablosunu oluşturduğunu, su çiçeğinin geçmesi ile virüslerin sinir sisteminde yıllar boyu uyku halinde bekleyebildiğini hatırlatan Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Esen, “Zona, uyku halindeki virüslerin tekrar harekete geçmesiyle oluşan bir hastalıktır. Virüslere bağlı oluşan hastalıklardan biri olan zona, ağrı ve yanma hissine neden olan kırmızı renkli deri döküntüsü ve su kabarcıkları ile karakterizedir. Oluşan döküntüler genel olarak vücudun bir yarısında oluşma eğilimindedir ve gövde, boyun ve yüz hastalığın belirtilerinin en sık meydana geldiği vücut alanlarıdır. Zona vakaları yaklaşık olarak 2-3 hafta içerisinde gerileme eğiliminde oluyor” dedi.

Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Kübra Esen'e göre, stres, diyabet, bağışıklığı baskılayıcı ilaçların kullanımı, kronik rahatsızlıklar ve altta yatan kanser hastalığı, radyoterapi ve cerrahi girişimler, zona hastalığının tetikleyicileri arasında yer aldığını aktardı.

Zona hastalığının belirtileri neler

Hastalığın ilk belirtilerinin ateş, baş ağrısı ve halsizlik gibi şikayetlerle kendini gösterdiğini aktaran Dr. Kübra Esen ''Zonanın çıkacağı bölgede önce kaşınma, batma, bazen ağrı gibi anormal deri duyuları olur. Bu dönemde, kas ağrısı, kalp ağrısı, böbrek ağrısı, apandisit, migren gibi ağrıya yol açabilecek durumlarla karışabilir. Bu belirtileri takiben 3-5 gün içerisinde ağrılı ve ödemli kızarık kabarıklıklar oluşur ve kısa süre sonra grup şeklinde küçük su kabarcıkları gelişir. Bu döküntülerde yanma hissi belirgindir” dedi. 
Gençlerde sıklıkla gövde üst kısmının, yaşlı kadınlarda kuyruk sokumunun, yaşlı erkeklerde ise göz çevresinin zonadan daha çok etkilendiğini paylaşan Dr. Kübra Esen, “Lezyonlara bazen delici bir karakteri olan ağrının eşlik etmesi tipiktir. Ağrı gençlerde hafiftir, bazen hiç olmayabilir. Yaşlılarda ise hemen her zaman ağrı olur ve şiddetlidir. Bağışıklık sistemi normal olan bireylerde tüm lezyonlar 2-4 hafta içinde geriler. Gerileyen lezyonların yerinde genellikle iz kalmaz. Ağrı genellikle döküntüyle birlikte gerileme eğilimindedir. Ancak bazen inatçı ve kronik seyreden postherpetik nevralji dediğimiz ağrı görülebilir. Bu durumda Nöroloji ya da Algoloji uzmanlarının önereceği tedaviler faydalı olabilir” diye konuştu.

Zona hastalığının ilk başta ateş, baş ağrısı ve halsizlik gibi şikayetlerle kendini gösterdiğini vurgulayan Dr. Kübra Esen, “Zonanın çıkacağı bölgede önce kaşınma, batma, bazen ağrı gibi anormal deri duyuları olur. Bu dönemde, kas ağrısı, kalp ağrısı, böbrek ağrısı, apandisit, migren gibi ağrıya yol açabilecek durumlarla karışabilir. Bu belirtileri takiben 3-5 gün içerisinde ağrılı ve ödemli kızarık kabarıklıklar oluşur ve kısa süre sonra grup şeklinde küçük su kabarcıkları gelişir. Bu döküntülerde yanma hissi belirgindir” ifadelerine yer verdi.

Dr. Kübra Esen,  Gençlerde sıklıkla toraks bölgesi yani gövde üst kısmın, yaşlı kadınlarda kuyruk sokumunun, yaşlı erkeklerde ise göz çevresinin zonadan daha çok etkilendiğini dile getirerek şunları kaydetti:

“Lezyonlara bazen delici bir karakteri olan ağrının eşlik etmesi tipiktir. Ağrı gençlerde hafiftir, bazen hiç olmayabilir. Yaşlılarda ise hemen her zaman ağrı olur ve şiddetlidir. Bağışıklık sistemi normal olan bireylerde tüm lezyonlar 2-4 hafta içinde geriler. Gerileyen lezyonların yerinde genellikle iz kalmaz. Ağrı genellikle döküntüyle birlikte gerileme eğilimindedir. Ancak bazen inatçı ve kronik seyreden postherpetik nevralji dediğimiz ağrı görülebilir. Bu durumda Nöroloji ya da Algoloji uzmanlarının önereceği tedaviler faydalı olabilir."

Dr. Kübra Esen, “Zona tedavisinde antiviral ilaçlar reçetelendirilir ve bu ilaçların kullanımını takiben lezyonların gerilemesi hızlanır ve ağrı hissinin kontrolü sağlanabilir. Antiviral ilaçlar dışında oluşan ağrı ve ödem kontrolü için antienflamatuar ilaçlara başvurulabilir. Uzun dönemli ve şiddetli ağrı hissinde ise narkotik ağrı kesiciler, nöbet engelleyici ilaçlar ve cilt üzerine uygulanabilen anestezik ilaçlar hekimler tarafından reçetelendirilebilir. Antihistaminik grubu ilaçlar zona hastalığında ortaya çıkan kaşıntının giderilmesinde etkilidir. Zona hastalığı birkaç hafta içerisinde düzelme eğiliminde olan bir rahatsızlıktır. Tedaviye rağmen 10 gün içerisinde belirtiler ve şikayetlerde bir düzelme olmaması halinde hekime tekrar başvurulması gerekiyor” açıklamasında bulundu.

 

Hibya Haber Ajansı

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.