Yeniden markalama çalışmalarının 3’te 2’si olumsuz sonuçlanıyor

Ambalaj tasarımlarının satış üzerinde herhangi bir etkisi olmadığına dair markaların kapıldığı yanlış izlenim sonucu gelişen yeniden markalama çalışmaları, 3’te 2 oranında olumsuz sonuçlar doğuruyor. Ürünlerinde ambalajdan kaynaklı yeterli etkiyi alamadığını savunan markaların yaşadığı asıl sorunun ölçümleme eksikliği olduğunu söyleyen Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, bu eksikliği tüketiciyi %95 oranında doğru ölçümleyen yapay zeka teknolojileri sayesinde önleyebileceklerini vurguluyor.

Markalar, çok çeşitli nedenlerle görsel kimliklerinde yeniden tasarım sürecine girebiliyor. Pazar değişkenlikleri, uyum sağlama ihtiyacı ya da yalnızca yenilenme isteği bu sebeplerden biri olabilir ancak objektif bir kaynak olmadan yeniden markalama sürecine dahil olmak kolayca başarısızlığa yol açabiliyor. Markaların yıllar boyunca ambalaj tasarımlarının satış üzerinde bir etkisi olmadığına inanmasının temelinde ise tasarımın nasıl ölçümlenebileceğinin bilinmemesi yatıyordu. Problemin etki eksikliği değil ölçümleme eksikliği olduğunu vurgulayan Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Son yıllarda sıkça kullanmaya başladığımız tüketici dikkatini ölçmeyi amaçlayan göz izleme testleri, dünyadaki en güvenilir yapay zeka teknolojilerinden biri. Bu testler sayesinde ambalajdaki tasarım öğelerinin ne kadar görünür olduğunu %95 doğruluk payıyla markalarımıza raporlayabiliyoruz.” ifadelerinde bulunuyor.

Markaların mevcut tasarımlarının nasıl performans sergilediğini ölçümlemesi ciddi önem arz ediyor. Özellikle ambalaj tasarımını yenileyen markaların satışlarda %20 gibi oranlarda düşüş yaşamaları, tüm markaları bu testlere yönlendiriyor. Nesnel ve veriye dayalı ölçümlemeler, tasarımlar üzerinde henüz yeni sayılabilecek testlerle gerçekleşiyor. Dünyada kullanılan en güvenilir yapay zeka teknolojilerinden biri olan göz izleme testleri logo, mesaj, özellikler gibi tasarım öğelerinin kullanıcı gözünde ne kadar görünür olduklarını ölçümleme imkanı sağlıyor, bu sayede de tasarımın güçlü ve zayıf yönlerini ortaya koyuyor. Rafta tüm rakiplerinin yanında yer alan bir ürünün göz izleme testlerinden geçerek raporlanması, tüketicinin logoya dikkat süresini de markaya sunması ile marka bilinirliği için faydalı olabilecek iyileştirmelere yönlendiriyor. Raporlanan testler markalara, logolarını tasarım üzerinde yeniden konumlandırma ve dikkat çekmesi istenen özellikleri uygun bölgelere yerleştirme gibi yeniden düzenleme olanağı tanıyor.

Yıllar boyunca ambalaj tasarımlarının satış üzerinde herhangi bir etkisi olmadığı inancı, en çok bilinen markaları bile derinden etkiliyor. Markalar, rakip araştırması için genellikle fazla zaman ve bütçe ayırmıyor ancak rakiplerin yaptığı pazarlama ve iletişim çalışmalarından ya da yeniliklerinden hızlıca etkileniyor. Birçok kez gözlemlendiği üzere rakiplerinin yeniliklerinden etkilenerek yeniden markalamaya gitmek isteyen markaların bir kez daha düşünmesi gerektiğini vurgulayan Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, “Markalar için pazardaki çok yönlü araştırmalar ciddi önem arz ediyor. Kullandığımız göz izleme testleri, çalıştığımız markaların tasarımlarını rakipleriyle karşılaştırma fırsatını da bize sunuyor. Sergilenecek raftaki dikkat noktalarından markanın vermek istediği mesajın tasarımdaki konumlanmasına kadar birçok kriteri incelememizi sağlayan bu yapay zeka teknolojisinin yanılma payı yalnızca %5 oranında. Dolayısıyla markalara, yeniden markalamaya gitmeden önce mevcut tasarımlarını yeniden gözlemlemelerini öneriyorum.” sözlerini kullanıyor.

Hibya Haber Ajansı