Biyolojik değişiklikler etkileyebiliyor
Kahya, “Özellikle mevsim geçişlerinde sirkadiyen ritimdeki değişiklikler yaz depresyonu açısından risk oluşturabilir. Biyolojik değişikliklerin yanında yaz mevsimi insanlara çoğu zaman ‘tatil’ çağrıştırır. Yaz mevsimi boyunca tatil ve eğlence beklentisi bazen sosyal nedenler, bazen ekonomik nedenler bazen de sağlık sorunları sebebiyle yerine getirilemeyebilir. Bu da kişilerde boşluk hissi oluşturabilir. Ayrıca yaz mevsimi insanlar için daha hareketli bir mevsimdir. Bu hareketlilik dışarıda gerçekleşen sosyal aktivitelerden, giyilen rengarenk kıyafetlere kadar kendini gösterir. Yaz mevsiminin hareketliliği bazen kişilerde bir yük oluşturabilir. Hareketli ortama uyum sağlamak için kişilerin kendilerini zorlaması bazen başarıyla sonuçlanmayabilir.” açıklamasında bulundu.
Sosyal medyanın etkisi büyük
Yaz aylarında kişilerde depresyon görülme sürecinde sosyal medyanın etkisi önemine dikkat çeken Kahya, “Sosyal medyada yapılan tatil paylaşımları kişinin kendi hayatı dışında, başkalarının harika bir hayatı olduğuna dair gerçekçi olmayan bir algıya neden olabilir. Sosyal medyanın diğer bir etkisi de beden imajı üzerinedir. Yaza girerken yapılan diyetler ve spora yönelmek medyanın dayattığı ideal vücuda sahip olmak için yeterli olmayabilir. Bu da beden algısını kötü yöne çekebilir.” dedi.
Uz. Dr. Yalçın Kahya, yaz mevsiminde kendini gösteren depresyonun belirtilerini şöyle sıraladı:
"Günün büyük bir bölümünde depresif duygu durumu, isteksizlik, düşük enerji, konsantre olma güçlüğü, umutsuzluk, değersizlik düşünceleri, sinirlilik, huzursuzluk, kaygı, iştahta değişiklikler, uyku düzensizliği, tekrarlayan ölüm ve intihar düşünceleri"
Rutin oluşturmak büyük önem taşıyor
Yaz mevsiminde depresyonla başa çıkma stratejilerini keşfetmek oldukça önemli olduğunu söyleyen Kahya, “Tetikleyicileri belirlemek ilk sırada gelir. Yüksek hava sıcaklığı ve nem, tatil ihtiyacı ve getirdiği stres, beden algısında kötüleşme tetikleyiciler arasındadır. “Yaz mevsimi mutlu olunması gereken bir dönemdir” şeklindeki inançlar da süreci daha zor atlatmaya sebep olabilir. Depresyondan korunmak ve başa çıkmak için bir rutin oluşturmak oldukça önemlidir. Rutini takvime ve planlayıcıya yazmak, küçük notlar almak, hatırlatıcı alarm kurmak sürdürülebilirliği kolaylaştırır. Duygulara yer açmak, duyguların ve vücut tepkilerinin farkındalığını artırmak için meditasyon uygulamalarından yararlanılabilir. Değerler ve eylemler listesi oluşturmak değer odaklı davranışlar açısından yönlendirici olabilir.” diye konuştu.
Düzenli uykuya ve su tüketimine önem verin
Uyku hijyeni ve yeme düzeni de sürecin yönetimi için oldukça önemli olduğunu vurguluyan Kahya, “Sosyal medyayı sınırlamak, uyku hijyeni ve duygusal yeme atakları açısından koruyucu olabilir. Sıcak ve nem etkisiyle sakin kalmak zor olabilir. Sıcak ve nemin yarattığı vücut su kaybına yönelik günde en az 2.5-3 lt su tüketimi ve cildi canlı tutabilmek için güneş kremi kullanmak fayda sağlayabilir.” ifadelerine yer verdi.
Profesyonel yardım almaktan çekinmeyin
Kişiler yaz mevsiminde depresyon için risk faktörlerine sahipse, depresyon belirtileri varsa ve bu belirtiler kişinin günlük işlevselliğini etkiliyorsa yardım almak gereklidir diyen Kahya, “Psikiyatrik destek sürecinde kişilerin belirti şiddetine göre bireysel bir tedavi planı hazırlanır. İlaç tedavisi ve psikoterapi tedavi seçenekleri arasındadır. Depresyon yaz döneminde de görülen tedavisi mümkün olan bir psikiyatrik bozukluk, bir halk sağlığı sorunudur. Risk faktörlerinin belirlenmesi ve hastalıktan korunma adına yapılacak müdahaleler hastalığın tedavisi kadar önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı.
Hibya Haber Ajansı